SERA YATIRIMCILARI VE ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ GAYE NESLİHAN BUDAKLI
Dünyada hızlı nüfus artışı ve buna bağlı olarak tarım ürünlerine olan talebin yoğunluğu, son yıllardaki bitkisel ve hayvansal arzın yoğun şekilde yapılmasına neden olmuştur. Bulunduğumuz yüzyılda dünyamızda büyük bir hızla artan çevre kirliliği sorunları; bunun yansıması olarak tükenebilir doğal kaynaklarımızdan toprak, su, hava sistemlerindeki dengenin bozulması ve bunun insan sağlığına yansıması boyutu endişe vericidir.
Geçmişten günümüze kadar yapılan tarımsal üretimin bilinçsiz ve kontrolsüz yapılmasının canlı ve cansız tüm çevreye yapabileceği zararlar yakında zamanda fark edilmiştir. Konvansiyonel üretimde birim alandan yüksek miktarda ve ekonomik ürün alınması öncelikli olduğu için çevre dengesi ve ürün kalitesinde sağlık kriterleri ikinci plana atılmıştır. Günümüzde bu uygulamalar doğal dengenin bozulmasına olan etkileri ve insanın yanı sıra tüm canlılara ulaşabilen yaşam tehlikesi özelliği ile çevre kirliliği kadar dikkati çekmeye başlamıştır. Gıda güvenliği problemleri, insan ve hayvan sağlığı sorunları, toprak, su kaynakları kirliliğinden kaynaklanan kayıplar, hayvan refahı problemleri, herbisit (ot ilaçları) ve pestisit (bitki zararlıları ilaçları) kullanımı sonucu oluşan insan-hayvan ve çevre sağlığı sorunları küresel bir sorun haline gelmiştir.
Literatürde bilinen tanımını yapacak olursak organik tarım; ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermekte olup, esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanılmasının yerine organik ve yeşil gübreleme, toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden ve üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesini ilke edinen bir üretim şeklidir. Bu tanımı ile açıklanan organik tarımı doğal tarımdan ayırmak daha kolay olmaktadır genelde halk arasında doğal yetişen ürünler organik tarım olarak adlandırılmakta ve ticari olarak bu isimle kazanç getirmektedir. Oysaki organik tarım daha sağlıklı ve disiplinli üretim şekliyle doğal tarımın üstünde bir değeri simgeler.
Organik tarım, sadece tarımsal üretim olarak düşünülmemelidir; aynı zamanda sürdürülebilir tarım ve kalkınma, biyolojik çeşitliliğin korunması, erozyon, çölleşme ve iklim değişikliğine neden olan faktörlerin kontrolünde de önemli bir yeri vardır. Ancak organik tarımda tarlada ürünlerin üretiminden pazarlanmasına kadar geçen süreçte kendine özgü prensip ve uygulamalar bulunmaktadır. Bu isim adı altında ticaretinin yapılması için sertifikasyon ve logo uygulamasına tabi olan bir süreçten geçmesi gerekmektedir.
Bu sertifikasyon sürecinin yürütümünde ise; ilk uygulama adımı tarım ilacı, gübre, büyüme düzenleyici hormon gibi kimyasal girdilerin kullanımının yasaklanmasıdır. Bir diğer adım ise; bu üretim şeklinde bitki rotasyonu, bitki atıkları, kompost, hayvansal gübreler, yeşil gübreleme gibi tamamen doğal yollarla gübreleme; zararlı, hastalık ve yabancı otlarla mekanik ya da biyolojik mücadele gibi üretim teknikleri kullanılır. Üçüncü olarak insan sağlığını koruma, onların tercihlerini ön planda tutma, doğal kaynaklarımızdan toprak-su-hava sistemlerini ve bunlar arasındaki ilişkiyi sürdürebilir şekilde koruma ana amaçları arasındadır. Son aşama olan pazarlama ise kendine özgü uluslararası kuralları olan, izlenebilir, kayıtlı ve şeffaf bir süreçtir. Tüm aşamaları bağımsız sertifikasyon kuruluşlarınca kontrol edilir ve sertifikalandırılır. Organik tarım kimyasal gübre, ilaçlama, hormon gibi dış etkenler kullanmaya karşı olup tamamen doğallıktan yanadır. Organik üretim yapan bir çiftçi uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilen sertifikayı almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmek için gerekli işlemlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu koşullar sağlandığında uluslararası şirket gelerek denetimini yapar ve sertifikayı verir. Tüm aşamaları belgeli ve kontrollü olan bu yeni nesil üretim şekli tüm dünya ülkelerinde tercih edilen ürün desenleriyle giderek yaygınlaşmaktadır.