SERA YATIRIMCILARI VE ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ GAYE NESLİHAN BUDAKLI
Gıda sanayi, tarımdan sağladığı bitkisel ve hayvansal hammaddeyi raf ömrü uzun ve tüketime hazır ürünlere dönüştüren bir imalat sanayi koludur. Tarımsal üretimin mevsime ve yöreye bağlı değişkenliğine karşılık gıda gereksiniminin sürekliliği, çabuk bozulma eğilimindeki tarımsal ürünlere belirli bir işleme ve muhafaza yönteminin uygulanmasını zorunlu kılmaktır ve bu işlevi de gıda sanayi yerine getirmektedir. Gıdaların bünyelerindeki suyu uzaklaştırarak bozulmasını önlemek için yapılan kurutma işlemi tarım tarihi kadar eski bir yöntemdir. Kurutulmuş meyve sebze işlenmesini de içine alan tarım sektörü, insanlar için gerekli gıdaları karşılayan, sanayiye hammadde kaynağı oluşturan, nüfusun önemli bir bölümüne istihdam yaratan ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayan stratejik öneme sahip bir sektördür.
Gıdaların kurutularak dayanıklı hâle getirilmesi, insanın doğadan öğrendiği çok eski bir yöntemdir. Bu yöntem doğada çoğu zaman kendi kendine gerçekleşmekte ve çeşitli ürünler tarlada kendi hâlinde kuruyarak dayanıklı hâle gelmektedir. Sıcaklık uygulamaları ve geleneksel açık havada kurutma yöntemi ile büyük oranda zarar gören vitaminler, mineral maddeler gibi bileşenlerin farklı kurutma sistemleri kullanılarak yüksek korunumları sağlanabilen teknolojiler geliştirilmiştir. Solar kurutucular, hava üflemeli kurutucular, vakum kurutucular, mikrodalgalı kurutucular, dondurarak kurutma yapan sitemler ve birlikte kullanımları tercih edilen yöntemler arasında yer almaktadır. Endüstriyel olarak ta kolaylıkla uygulanabilen bu kurutma sistemleri, tüketiciye yüksek kaliteli ve üniform ürünler sunmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde gıda tüketimi ve ihtiyaçları değişmektedir. İnsanların aldıkları gıdaların kalitesi, hijyen durumları her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün temel kurallarını belirlediği gıdalar ile ilgili bunun yanında bütün ülkelerde yerel düzenlemelerde gerçekleştirilmektedir. Gelişmiş pazarlarda doygunluğun dışında bireylerin sağlıklı beslenme, medikal statüye uygun beslenme, gıdaların besin zinciri dışında ilaç halinde alternatif olarak kullanımı, paketleme ve saklama teknolojilerindeki ilerlemeler ile sunum çeşitliliği kurutulmuş ürüne olan talebi yükseltmiş ve ticarette ülkeler arasında rekabeti artırmıştır. Tüketim geleneksel ürünlerden gıda sanayi ürünlerine doğru, sunum ve tüketim kolaylığı getiren çeşitlere kaymıştır.
Ülkemizde kuru meyve sebze sektörü tarımsal faaliyetimiz içerisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. İlk ihracatçı sektörlerimizden olan kuru meyve sebze sektörü, ülke tarımsal üretiminin güçlü alanlarından olan yaş meyve sebze üretimine bağlı olarak önemli bir üretim ve ihracat alanıdır. Tamamı yerli girdilere dayalı üretim yapısı ile ülkemize önemli miktarlarda döviz kazandırmaktadır. Ülke genelinde tüketilen kurutulmuş meyveler genellikle evlerde güneşte kurutma sistemi ile yapılmaktadır. Bu alanda faaliyet gösteren işletmelerde gün geçtikçe sayıca artmış ve ağırlıklı dış pazara yönelmektedir. Dış pazarda birçok ülke kurutulmuş meyve sebze tüketimi konusunda Türkiye’den daha iyi durumdadır.
Ticari anlamda Türkiye ekonomisine döviz kazandıran ürünlerse incir, üzüm ve kayısı olarak sıralanmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle incir ve üzüm ihracatı ilkenin ihracat lokomotifi konumundaydı. Klasik ürünler olarak bilinen incir, kayısı ve kuru üzüm dışında armut, ayva, erik, kiraz, dut, elma gibi meyvelerde pazarda tercih edilmektedir. 2016 yılında kuru meyve ihracatımız Türkiye genelinde bir önceki yıla göre miktar bazında %8’lik düşüşle 321 ton olarak gerçekleşmiştir. Çekirdeksiz kuru üzümün en önemli ihraç ürünümüzdür ve miktar bazında % 54, bir paya sahip olup bunu sırasıyla kuru kayısı ve yine miktarda % 15 in sahibi olan kuru incir izlemektedir. Son yıllarda sebze konunda ise kurutulmuş domatesin işlenmesi ve ihracatında yükselen bir grafik izlemektedir. Toplam kurutulmuş sebze ihracatının tutar olarak yaklaşık %92’sini kurutulmuş domates ihracatı oluşturmaktadır. Türkiye’de yılda üretilen ortalama 25 bin ton kuru domatesin yüzde 99’u ihraç edilmektedir. Endüstriyel olarak kurutulmuş ürünler yurtiçinde yeterince tanınmadığı için tüketimi düşük kalmaktadır. Yüzde 80’i ABD ve AB ülkelerine ihraç edilen kuru domatesten ülkeye, 80 milyon dolar döviz girdisi bu ürünlerle sağlanmaktadır. ABD kurutulmuş sebze ithalatında ilk sırayı alırken İtalya, Avusturya ve Almanya bu ülkeyi takip etmektedir. Türkiye ise kurutulmuş meyve sebze konusunda net bir ihracatçı ülke pozisyonundadır. İhracatın tamamına yakına gelişmiş ülkelere gerçekleştirilmektedir. Toplam kurutulmuş sebze ihracatı 2016 yılında bir önceki yıla göre %14,6 artış göstererek 72,4 milyon dolara yükselmiştir. Amacımız, mevcut pazarlara yaptığımız satışların ilgili ülke ithalatları içinde aldıkları payların artırılmasıyla hâlihazır da faaliyet göstermekte olduğumuz pazarlarda pozisyonumuzu güçlendirmek ve dünyadaki ekonomik gelişmeler ve eğilimler ışığında yüksek büyüme potansiyeli arz eden ve ithalat artışı öngörülen hedef ülkelere yaptığımız satışları ve hedef ülkelerdeki pazar paylarımızı artırmaktır. Rekabetçi ülke profilleri ve ürünleri izlendiğinde sektörün iyileştirilmesi gereken sorunları göze çarpmaktadır. Ürün çeşidine göre, görülen pestisit, kükürt kalıntıları, ürünlerin üretici tarafından seçilmeden, boylanmadan ve ayıklanmadan genellikle elverişsiz ortamlarda depolanmış ve ambalajlanmış halde ihracatçılarımıza sunulması başlıca sorunumuzdur. İyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak, üreticilerin iyi tarım uygulamaları konusunda bilinçlendirilmelerini sağlamak, ürün kalite standartları, sertifikasyon süreçlerine uymak ve markalaşmak sektörün sorunlarını hızla çözecek uygulanması zorunlu çözüm yollarıdır. Kuru meyve sebze ihracatı konusunda bugüne kadar önemli pazar kazanımları elde edilmekle beraber sektörün gelişmesi için mevcut pazarların korunması ve yeni pazarlara yeni taleplere uygun ürün erişimin sağlanması büyük önem arz etmektedir.