Kayseri’nin bir marka şehir olarak Türkiye ekonomisinde daha etkin bir konumda olmasını hedeflediklerini vurgulayan Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, bu hedefe ulaşmayı kurumsallaşmayla başaracaklarını dile getirdi. Gülsoy, bu yöndeki projelerini “markalaşma, kurumsallaşma, yabancı ortaklık ve halka açılma” başlıkları altında hızla hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.
Kadim bir ticaret şehri olan Kayseri marka şehir olma yolunda önemli zenginliklere sahip. Kayseri’nin bu zenginliklerinin tam karşılığını alamadığını vurgulayan Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy ile Kayseri’nin kurumsallaşma ve markalaşma hedeflerini konuştuk.
Yeni hükümet sistemi ve yeni kurulan kabine hakkındaki görüşlerinizi alarak başlamak isteriz…
Tabii ki öncelikle Cumhurbaşkanını ve yeni hükümet sistemini tebrik ediyoruz. Vatanımıza, milletimize hayırlı uğurlu olsun. Allah utandırmasın, Allah yar ve yardımcıları olsun. Güzel işlerin yapılacağı, güzel kararların alınacağı yeni bir sisteme geçtik. Bu sistemin oturması için biraz sabır gerekiyor. Açıklanan kabinenin genel yapısına baktığımız zaman siyaset ve iş dünyasından harmanlanmış ve uyum içerisinde çalışabileceği, başında da orkestra şefi olarak Sayın Başkanımızın olacağı güzel bir kabine olduğunu görüyoruz. Bu sistemin başarılı olacağına, Türkiye’nin önünü açacağına; bu sistemle birlikte 2023, 2053, 2073 hedeflerine ulaşabilmek için iyi kararlar alınacağına, devletin hantallıktan kurtarılacağına bürokratik engellerin ortadan kaldırılarak, yapısal reformlara hız kazandırılacağına inanıyoruz.
Tabii, iş dünyası olarak bizler de işimizi iyi yapmalıyız. Yeni hükümet sistemiyle beraber sadece iş dünyasının değil, bütün paydaşlarımızın ve bütün milletimizin üstüne düşeni en iyi şekilde yapması gerekiyor. Biz artık en iyi 10 ekonominin içinde, devler liginde olmalıyız, olmayı da hak ediyoruz. Ve en iyi 10 ekonominin içerisinde de olacağımızı düşünüyorum. Bütün olumsuzluklara rağmen bir başarı hikayesi yakalanıyor. Yüzde 7’ye yakın bir büyüme oranı var. Bu yüzde 7 büyüme oranını bu şartlarda yakalayabiliyorsanız bu çok önemli. Herkes asli görevine döndükten sonra, herkes işini iyi yaptıktan sonra bizim yeni başarı hikayeleri yazmamamız mümkün mü? Bizim yerimizde bir başka ülke olsaydı, bu kadar badireleri atlatsaydı dayanması mümkün değildi. Bizim bir farkımız var, biz Türk milletiyiz. Biz asil bir milletiz, vatanına, devletine bağlı bir milletiz. Bizim için bayrak, devlet, vatan kutsaldır. Kainatın sonuna kadar Türk milleti var olacaktır. Ama bunları yapabilmek için herkes işini iyi yapmalı.
Şu an ülke gündeminde ekonomiyle ilgili bir acil önlem paketi beklentisi var. Buna ilişkin düşünce ve görüşlerinizi de almak isteriz…
Hükümet ile iş dünyası arasında iyi bir ilişki kuruldu. Artık eskisi gibi değiliz. Hakikaten yeni bir dünya, yeni bir ülke, yeni bir Türkiye var. Yeni sistemin hızlı karar mekanizması ve diyalogların kurulmasıyla birlikte iş dünyasının sorunlarını aşacak projeler üretmek ve yatırımları iyileştirmek daha kolay olacaktır. Biliyorsunuz iş dünyasına yönelik güzel teşvikler var. Cumhurbaşkanımızın 2017 yılındaki istihdam seferberliğindeki büyük desteklerine iş dünyası da “Artı bir istihdam” diyerek anında cevap verdi. Bu ülke bizim, bu devlet bizim. Milletimiz için her paydaş, her insan, üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getirdiği zaman başarılmayacak hiçbir şey yok. Ekonomik destekler genele yayıldığı zaman ülkenin sadece belli bölgelerinde değil ilçelerde dahi bir kalkınma hamlesinin olacağını düşünüyoruz.
Kayseri sanayide Türkiye’nin önemli merkezlerden biri, Kayseri’nin beklentileri neler?
Sanayide devlet teşviklerinden, desteklerinden Kayseri olarak yeterince faydalanamıyoruz. İnşallah yeni dönemde bunların aşılmasını bekliyoruz. İnsan yapısına, girişimci yapısına, sanayi yapısına ve istihdama göre de bu teşviklerin artması gerekiyor. Biz Kayseri olarak, teşvikte 2. bölgedeyiz, Kahramanmaraş 5’te, Gaziantep 3’te yer alıyor. Biz onun haricinde hiçbir destek alamıyoruz. Çoğu desteklerden Kayseri yararlanamıyor. Kayserili işini biliyor kendi kendilerine yetiyor, işlerini yapıyor diyorlar. Evet, biz işimizi biliriz ama biz işimizi iyi yapmayı biliriz. İşimizi iyi yapmak için gayret ederiz. Azimle, sabırla çalışır; devletimize milletimize faydalı olalım isteriz. Ama devletten istemesini bilmeyiz. Utanırız, devlete yük olmayalım deriz. Kayseri’nin zenginliği, işini biliyor olması desteklerden yararlanmasının önünde engel olmamalı. Kayseri’nin zenginliği derken, maddi zenginliği değil işgücü potansiyeli, girişimci potansiyeli anlaşılmalı. Artık biz kendi yağımızda kavrulamayacak kadar büyüdüğümüzün de farkındayız. Bu teşviklerden yararlanmamız lazım. Bu teşviklerden yararlandığımızda iddia ediyorum; Kayseri bugünkü büyüklüğünü ikiye katlar.
Talep ve beklentilerini somutlaştıralım isterseniz…
Ben bütün iş dünyasının beklentilerini karşılayacak bir kabine kurulduğunu görüyorum. Bundan sonra inşallah bu desteklerden, teşviklerden, hibelerden Kayseri hak ettiğini alacak diye düşünüyoruz. Önümüzdeki dönem içerisinde Kayseri’de daha katma değerli üretim için kendi odamızla diğer odalarla beraber ortaklaşa projelerimizi hayata geçireceğiz. Kayseri’nin ihtiyacı olan 4 ana şey var: Bir; havalimanı terminalinin büyütülmesi, iki: hızlı tren, üç: otoban bağlantı yolları, dört: lojistik açısından raylı sistem. Bunların hepsi yapılabildiği zaman biz Kayseri olarak ülkemize daha iyi hizmet edeceğiz inşallah. Bütün bunların ötesinde bizim şirketlerimiz için yapmak istediğimiz en önemli şeyler kurumsallaşma, markalaşma, halka açılma, yabancı ortaklık hedefleridir.
Kayseri bu anlamda kendi içine kapalı kalmış gibi bugüne kadar. Farklı mı bakıyor artık?
Bu aslında Türkiye’nin sorunu. Avrupa’daki, Amerika’daki gibi 150-200 yıllık bir şirket bulamazsınız. Uzun ömürlü şirketler için kurumsallaşma çok önemlidir. Kurumsallaşamadığımız zaman şirketler maalesef zaman içinde yok oluyor. Bakıyorsunuz; iki kardeş sıfırdan başlamışlar, bir şirket kurmuşlar, 30-40 yılda belli bir seviyeye getirmişler. Ama ikinci jenerasyona gelmeye başladığında oğullar, kızlar, damatlar işin içine girince parçalanmalar olmuş. Parçalandıktan sonra da şirketler kolay kolay yaşayamıyor. Kurumsallaşmanın önemini şirketlere iyi anlatmamız lazım. Kurumsal olduktan sonra da bir yabancı ortak bulabiliyorsunuz. Çünkü yabancı ortaklar tam kurumsal firmalara geliyor. Onun için biz kurumsallaşmaya çok önem veriyoruz. Onu da biz markalaşma, kurumsallaşma, yabancı ortaklık ve halka açılma diye dört ana başlıkta topladık.
Bu Kayseri Ticaret Odası Başkanı olarak sizin gündeme aldığınız projelerinizden biri mi?
Evet, bu projelerimizin başında yer alıyor. Eğer Kayseri bir marka şehirse ki marka şehiriz. Bizim daha da güçlü marka olabilmemiz için daha iyi ulaşılabilir olmamız, daha iyi ulaştırmamız lazım. Bu Kayseri için marka olmanın temel şartı. Marka olurken de kurumsallaşabilmeliyiz. Şirketler kurumsal bir yapıda görünüyor ama nihayetinde bizde duygusallık var. Yani insanlarımızın işini iyi yapması, sorumluluk alması, risk alması gerekiyor. Bunların yapılmasıyla sürdürülebilir, daha uzun vadeli şirketlere sahip oluruz. Kurumsallaşmanın sonrasında bir yabancı ortaklık yapabiliriz, dış pazarlara daha iyi ulaşabiliriz. Bu, ihracatın artışında da müthiş bir ivme kazandırır diye düşünüyoruz. Bunlarla ilgili planlarımız, projelerimiz var. Bu projelerin temelinde eğitim üzerine yapılacak işler var. İnşallah önümüzdeki günlerde seçim vaatlerimize daha çok yoğunlaşacağız. Kayseri’nin daha etkin bir rol alması, ekonomisinin daha fazla dillendirilmesi, Türkiye ekonomisine daha fazla katkıda bulunabilmesi için çalışmalarımız bu yönde devam edecek.
Bu konuda ulusal ve uluslararası bir danışmanlık alma girişiminiz var mı?
Yönetim kurulunda eğitim ve projeden sorumlu arkadaşlarımız var. Beş kişilik bir komisyon kurduk onun üzerine çalışıyorlar. İnsanlarımızın eğitimlere katılımını ve bilgi paylaşımını artırmak istiyoruz. Onun için öncelikle yerelden destek ve danışmanlık istiyoruz. Ama tabii ki mutlaka uluslararası şirketlerden de danışmanlık hizmeti alacağız. Görüşmelerimiz var, önümüzdeki aylarda inşallah bunları hayata geçireceğiz.
Ticari hayat hakkında neler söyleyebilirsiniz? Kayseri sanayi ve ticaretin yanında önemli bir turizm potansiyeli de barındırıyor…
Bizim zenginliklerimiz var ama bu zenginlikleri turizmden gerekli payı alamıyor. Erciyes’te sadece kayak turizminden dönemsel olarak yararlanmamız bize bir şey ifade etmiyor. Biz diyoruz ki; daha rantabl olsun, turizmi 12 aya yayalım. Dünyanın en güzel dağı. Bu dağda en güzel kayak pistlerinden birine sahibiz. Ama nihayetinde iki aylık çalışma sezonu var. Biz bunu 12 aya yayabilmek için yayla turizmi yapmalıyız. Orada 1.750 m ile 2.500 m rakımdaki tesislerde daha çok kondisyon yükleniyor. Kayserispor da dâhil olmak üzere yurtdışında kamp yapan Türkiye’deki tüm takımlar kamplarını burada yapabilirler. Burada inanç turizmi adına Mevlana Hazretleri’nin hocası Seyyid Burhaneddin Tirmizi Hazretleri’nin türbesi Kayseri’de bulunuyor. Ama yeterince yararlanamıyoruz maalesef. Burada birçok tarihi eserimiz var. Örneğin; Döner Kümbet dünyanın harikalarından biri. Aynı şekilde Kültepe (Kaniş-Karum). Yine tarihi olarak 4.500 yıl önce ilk yazılı tabletlerin bulunduğu, senedin, evrakın bulunduğu bir tarihe sahibiz. Bu zenginliklerimizi bizim daha iyi anlatmamız lazım.
Öte yandan şimdiye kadar hiç yapılmayan bir şey yaptık. Türkiye odalar ve Borsalar Birliği seçimlerinden sonra Kayseri’deki 6 oda, yani 3 merkez oda Kayseri Ticaret Odası, Kayseri Sanayi Odası, Kayseri Ticaret Borsası ve Develi, Yahyalı ve Bünyan ilçelerindeki odalarla beraber yaklaşık 100 kişilik bir heyetle Ankara’ya gittik. Orada Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ve AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş’ı ziyaret ettik. Yine bir ilk olarak Kayseri Ticaret Odaları, Kayseri Sanayi Odası ve Borsa Ortak Toplantısı Kayseri Ticaret Odası ev sahipliğinde gerçekleşti. Toplantıya, Kayseri Ticaret Odası (KTO), Kayseri Sanayi Odası (KAYSO), Kayseri Ticaret Borsası (KTB), Develi, Yahyalı ve Bünyan Ticaret Odaları Meclis Başkanları, Yönetim Kurulu Başkanları, Yönetim Kurulu Üyeleri ile Genel Sekreterleri katıldı. Oda seçimlerinde ‘Birlikte Güçlüyüz’ dedik. Bunu hem yansıtıyoruz hem yaşatıyoruz, yaşatmaya devam edeceğiz inşallah. Kayseri’de yapılacak çok şey var.
Kayseri’de üniversite-sanayi işbirliğinin boyutu nedir şu an?
Şimdi Kayseri’de 4. üniversite açılacak. Kayseri’de bütün kurumlar odalar ve üniversiteler arasında ilişkilerimiz çok iyi durumda. Üniversitelerimizde kıymeti hocalarımız ve akademisyenlerimiz var. Ama üniversite-sanayi işbirliği tam olarak hayata geçmemiş. Bu sadece Kayseri’de değil, Türkiye’de de aynı durumda. Üniversite-sanayi işbirliğini bizim artık sözde değil, özde yapmamız gerekir. Biz Kayseri’de Ticaret Odası-üniversite işbirliği kapsamında bir ticaret Ar-Ge’si kurmak istiyoruz. Ticaret Ar-Ge’si kurarak, Kayseri’nin ticaret haritasını çıkarmak ve hangi lokasyonda ne yapılması gerektiğini ortaya koymak istiyoruz. Ticaret Ar-Ge’si kurulduğunda Kayseri’nin ticaretine ve sanayisine büyük bir katkısı olacağını düşünüyoruz.