Sakarya’nın tarımı, sanayisi, turizmi, ticareti ve kültürel birikimiyle Türkiye için vazgeçilmez bir konumda olduğunu dile getiren Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, üreten bir şehir olmak istediklerini vurguladı.
Gerek konumu ve gerekse doğal olanaklarıyla ülke ekonomisinde özel bir yere sahip olan Sakarya büyük bir gelişim ve değişim süreci yaşıyor. Bu süreçte 100 yılı aşkın köklü geçmişi olan Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) da aktif rol oynuyor. “#şifremiz54” mottosuyla “Güçlü Sakarya”yı geleceğe hazırlama iddiasını ortaya koyan SATSO’nun projelerini ve hedeflerini Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ ile konuştuk.
Söyleşimize ülkemizin içinde bulunduğu konjonktürü değerlendirerek başlayalım isterseniz…
Türkiye’nin ana gündem maddesi ekonomi. Ekonomi ile ilgili bir sıkıntı yaşıyor ülkemiz. Hep birlikte bu sıkıntıyı hissettiğimiz bir noktadayız. Bankalar tarafından kredilerin geri çağrılmalarıyla ilgili sorunlar var. Geçtiğimiz hafta Ankara’da iştirak ettiğimiz toplantılarda bu konuda görüş alışverişinde bulunduk. İş dünyası bankalara olan kredi borçlarını ödeme noktasında sıkıntılar yaşıyor. Hükümetin bu konuda arabulucu olması gerekiyor. Mevcut kredi borçlarının hükümet garantörlüğünde yapılandırılması konusunda hükümetten beklentilerimiz var. Bir çalışma yapılıyor, ancak detayları konusunda bilgimiz yok henüz. Merkezi hükümetin kriz döngüsünden çıkışa yönelik çalışmalarını izliyoruz, yeni çalışmalar bekliyoruz.
Peki, son dönemdeki nefes kredileri konusunda neler yapıyorsunuz?
TOBB’un öncülüğünde Nisan ayında verdiğimiz nefes kredisi bu ay tekrar başladı. O dönemde yaklaşık 46 milyon TL kredi kullandırdık. 500’e yakın üyemiz yararlandı. Yine 18 ay vadeli bir nefes kredisi çalışmamız başladı. 8 banka ile çalışıyoruz. Biz daha önce nefes kredisi kullanan üyeler değil de, daha önce almamış üyelerimiz kullansın istedik. Toplamda 8 milyonluk bir nefes kredisi sunduk üyelerimize. Üst limiti 75 bin TL olarak belirledik. İnanıyorum ki kurumlar arası güç birliğinin sonucu olan bu kredi ile firmalarımız nefes alacaktır.
Sakarya ekonomisinin bugünü ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
Biz üreten bir şehir olmak istiyoruz. Biz hem konumumuz hem doğamız ve iklimimizle önemli avantajlara sahibiz. Yöneticiler olarak da bizim bunun içini doldurmamız lazım. Sakarya sanayide önemli bir konumda.. İhracatta 7. Sıradayız. Aynı zamanda bir tarım şehriyiz. Fındık, mısır, pancar ve patates üretiminde iklim ve toprak avantajına sahibiz. Pamukova ve Geyve ilçelerimizin meyvecilikte önemli artıları var. Hayvancılığın geliştirilmesiyle ilgili çalışmalarımız var. Şu an bulunduğumuz Sapanca, turizmiyle övündüğümüz bir ilçemiz. Son yıllarda körfez ülkelerinin insanları buradan mülk alıyorlar, hatta buraya yerleşiyorlar. Özellikle İstanbul’a yakın olması yerli turistleri de hafta sonunda ciddi anlamda çekiyor. Bu yolda büyüyeceğiz ve yatırımlar artacak.
Özetle şehrin üretimi artarsa ticareti de artar. Merkez ilçemizin adı Adapazarı; biz yüzyıllardır bölgeye pazar olmuş bir iliz aslında adımızdan da anlaşıldığı gibi. Üretim artarsa zaten eski pozisyonumuzu alırız diye düşünüyorum. Bununla ilgili de çalışmalarımız var.
Biraz da destekçilerinden birisi olduğunuz Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali’ni konuşalım…
Türkiye’nin ihtiyacı olan yapraklı süs ağaçlarının neredeyse tamamı Sakarya topraklarında üretiliyor. 500 civarında irili ufaklı firmamız var. Sektör, saksı değişimi, budama vs. zamanlarında da 40 bine yakın kişi istihdam sağlıyor. Birçoğu da hanım işçiler. Bu çok önemli şehir için. Firmalarımız son derece kurumsal ve modern bir şekilde üretim yapıyorlar. Yapılan üretimle yıllar önce ciddi anlamda yapılan ithalatı yavaş yavaş durdurduk ve şimdi ihracat yapar durumdayız.
26-29 Eylül 2018 tarihleri arasında Sakarya Sapanca/Kırkpınar Sahilinde 40.000 m2 alanda yapılan, Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali, sektörümüzün bölgesel aktörleri tarafından birçok kez masaya yatırılmış ve sektörümüz için bir fırsat, hatta bir gereklilik olduğuna kanaat getirilmiştir. Yaklaşık 150 katılımcı firma ve 10 binin üzerinde ziyaretçi sayısına ulaşıldı. Çalı ve ağaç grubu süs bitkisi üreticileri, bitki besleme ve ilaçlama tedarikçileri, sulamacılar, aydınlatmacılar, saksı üreticileri, tasarım ve uygulama ofisleri katılımcı profilini içinde yer aldı.
İlkini yaptığımız bu festivalle üreticilerimizin ürettiği bitkileri sadece ulusal pazara değil yurtdışı pazarlara da sunmak istiyoruz. Bu festivali önümüzdeki yıllarda geliştirerek uluslararası bir fuara dönüştürme hedefimiz var.
Sakarya bir sanayi şehri aynı zamanda. OSB’lerin son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
OSB’lerle ilgili Ankara’da çeşitli görüşmelerde bulunduk. Ferizli Mega OSB ve Söğütlü 2. Karma OSB için görüşmeler yaptık. 2015 yılında başvurular yapılmış ancak Bakanlıklardan onayı gelmemişti. Bu konuda siyasi konsensüs sağlanamadığı bilgisiyle birlikte yaptığımız görüşmeler neticesinde siyasi erk bu iki OSB’nin onayının çıkması için çalışmalara başladı. Kısa sürede kuruluş müjdesini vermek isterim.
Kaynarca Makine İhtisas OSB ile ilgili Danıştay nezdinde hukuki bir süreç işliyor. Yatırımcılar hazır. Mahkeme süreci tamamlandıktan sonra bu bölgeyi sanayicilere tahsis edeceğiz. Bunun dışında;
-Sakarya 1.OSB’de 55 firma faaliyette, toplam 9.713 kişi istihdam ediliyor. 111 hektar alanda, 56 sanayi parsel alanı ve 400 küçük işyeri için genişleme alanı çalışmaları devam ediyor. Parsellerin hepsi satılmış olup 13 fabrika inşaatı devam ederken 2 fabrika faaliyete geçmiştir.
-Sakarya 2. OSB’de 95 firma faaliyette olup toplam 9.200 kişi istihdam edilmektedir. 197 hektar genişleme alanı ile ilgili olarak bakanlığa müracaat edilmiş ve genişleme alanı çalışmalarına başlanmıştır. 2018- 2019 yılı yatırım programında teknik meslek koleji, cami, kreş, itfaiye araç ve ekipman alımı planlanmaktadır.
-Sakarya 3. OSB’de 51 firma faaliyette olup toplam 4.750 kişi istihdam edilmektedir. Toplamda 71 adet sanayi parselinin 46’sı üretimde, 3 parsel inşaat halinde, 13 parsel proje aşamasında olup 9 parselde henüz üretim başlamamıştır. Bu yıl idari sosyal tesis binası, cami, kreş ve restoran ve banka binaları ihalesine çıkılmıştır.
-Ferizli OSB’de 51 firma faaliyettedir. Toplam 150 kişi istihdam edilmektedir. Genişleme alanı 80 hektarda 37 parseldir. Talep toplama devam ediyor. 6 ay içerisinde altyapısı da tamamlanacaktır.
-Kaynarca Mobilya İhtisas OSB’de 90 hektarda 30 parsel bulunuyor. İki fabrika üretimde olup üçü inşaat aşamasında, 25 firma da ruhsat aşamasındadır.
-Sakarya Kaynarca Doğu Marmara Makine İmalatçıları İhtisas OSB’de ÇED raporu ile ilgili mahkeme süreci devam etmektedir.
-Karasu OSB’de toplam 6 parselde 4’ü metal 2’si plastik sektöründe faaliyet gösteren firmalar bulunuyor. Kamulaştırma problemi var. Ancak ruhsatlar alınmıştır. Bir metal firması ruhsat aldı. Bir plastik firması ise iskân aldı; şu anda izin aşamasında.
-Geyve Gıda İhtisas OSB içinde Odamız ve Geyve Belediyesi işbirliği ile başvuru yapılmıştır.
-Ferizli Mega OSB; Dernek kurulmuştur. Odamız tarafından kuruluş için çalışmalar devam etmektedir.
Mesleki eğitimde SATSO olarak neler yapıyorsunuz?
Odamızın şu anda kendi bütçesiyle yaptığı bir tanesi ticaret meslek lisesi, diğerleri de endüstri meslek lisesi olmak üzere 3 okul var. Türkiye’nin çok büyük sanayicileri Sakarya’da yatırım yapmış durumda. Birçoğundan da bu konuda dönüş sağlıyoruz. Endüstri meslek lisesi, teknik lise olarak fazlalığımız da var aslında. Organize sanayi bölgelerimizde de mutlaka birer meslek lisesi yeri ayırıyoruz. Sakarya Üniversitesi Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biri ve başarı oranı da oldukça yüksek.. Yaklaşık 100 bine yakın talebesi var. Şimdi ikinci üniversitemiz olan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi açıldı. O da kalifiye eleman ihtiyacımızı karşılayacak diye düşünüyorum. Bu anlamda 3+1 ve 7+1 uygulamamız var. Bu uygulama kapsamında öğrencilerimizin yüksekokulların ve fakültelerin bir dönemlerini bir iş yerinde geçirmelerini sağlıyoruz. Öğrencilerimizin çoğu bir dönem çalıştıkları yerde çalışmaya devam ediyor.
Diğer bir projemiz olan UPEP (Üniversiteden Pazar Elçiliğine Projesi) kapsamında üniversitelerimizde öğrenim gören yabancı öğrencilerden özellikle ihracatta faydalanmayı hedefliyoruz. Örneğin Somali’den gelmiş bir öğrenci öğreniminin son döneminde çalıştığı firmanın ürünlerini o firmanın kuralları çerçevesinde kendi memleketinde pazarlıyor. Bugüne kadar inanılmaz işler çıkarttık. Bu öğrenciler kendi ülkelerinde Türkiye’nin temsilcisi oluyorlar. Bu proje ciddi bir talep gördü. Yaklaşık 4 bin tane yabancı öğrencimiz var; 3 ve 4’üncü sınıfta okuyan öğrencilerin hepsinin listesini çıkartıyoruz. Talep eden firmalarımızı projede konumlandırıyoruz. Daha sonra seçtiğimiz öğrencileri birer firma elçisi, şehir elçisi, ülke elçisi yapıyoruz. UPEP Projesinin fikir babası biziz. Birçok üniversite ve birçok oda bu uygulamaya başladı.
Sakarya ülke ekonomisi açısından sizin pencerenizden neyi ifade ediyor?
Vazgeçilmezi ifade ediyor. Ülke ihracatı sıralamasında 7.yiz. Çok iyi bir yerdeyiz ama ilk 5’in içinde olmak istiyoruz. Onun için ihracatçı sayısını ve ihracat miktarlarını çoğaltmamız lazım. Yaptığımız bütün projeler aslında bunları sağlamak için.
Peki, lojistik noktasında son durum nedir?
Karasu’da bir limanımız var. Her geçen gün daha aktif hale gelen bir gelişimi var. Şehirden geçen ve limanı ana demiryollarına bağlayan demiryolu projemiz var. Proje daha sonra firmanın zemin hesaplarında hata olduğu için ertelendi fakat ihale sürecinin tekrar başladığını biliyoruz. Onun üzerinde duruyoruz. Bu demiryolu hattı limanın işlerini artıracaktır. Limana çok yakın bir noktadan geçen 3. Köprüyü TEM’e bağlayan bir yol var. Bunların hepsi Sakarya İli sınırlarından geçiyor. Bu projelerle Sakarya lojistik olarak inanılmaz rahat erişilebilir bir şehir haline geliyor. İstanbul buradan 1 saat uzaklıkta. Yeni yollarla birlikte bu süre kısalacak. Sakarya merkezde olmak üzere tüm yönlerde araçla 2 saatlik mesafede yaklaşık 30 milyon kişi yaşıyor. Bu da çok önemli bir potansiyel pazar demek.. Hem bu pazarın hem de uluslararası pazarlar peşindeyiz. Sabiha Gökçen Havalimanı 1 saat uzaklıkta. Hemen başucumuzda, 5 dakika uzaklıkta Cengiz Topel Havaalanı istendiğinde çok aktif havaalanı olabilir.
Son mesaj olarak neler söylemek istersiniz?
Ben Sakarya bazında konuştum ama söylediklerim bütün Türkiye için geçerli. Türkiye’nin üreten, ürettiğini çok rahat dünyaya pazarlayan bir ülke olması gerekiyor. Bu dış ticaret açığıyla, bu cari açıkla ekonomimizi sürdürülebilir kılmamız mümkün değil. Dolayısıyla bizim üretmekten başka hiçbir şansımız yok. Öyle bir ülkemiz var ki hem insanımız aktif hem toprağımız hem havamız hem suyumuz güzel ve bereketli. Millilik ve yerlilik konusunda daha azimli, daha gayretli olmamız gerekir diye düşünüyorum.