AYNES CEO’SU MURAT HOCALAR
AYNES, ANADOLU TADINDA DÜNYA ÇAPINDA MARKA OLMA YOLUNDA!
Aynes için hem yurt içinde hem de yurt dışında markalaşmanın, öncelikli alan olduğuna dikkat çeken Aynes CEO’su Murat Hocalar, Anadolu Tadında süt ürünleriyle başta Türkiye’ye, ardından da tüm dünyaya iyilik ve sağlık taşıyan öncü ve ilham veren dünya çapında bir marka olma hedefine odaklandıklarını dile getirdi.
Geçtiğimiz dört buçuk yıl içinde önemli bir değişim ve dönüşüm geçiren Aynes, süt ürünleri sektöründe sunduğu yeniliklerle markalaşma hamlesine daha büyük bir ivme kazandırmaya çalışıyor. Biz de bu süreci, yurt içi ve yurt dışı pazar hedeflerini, Aynes CEO’su Murat Hocalar ile konuştuk.
Aynes’in yeni ürün ailesi AYNES KOLAJEN hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu ürün grubunda neleri hedefliyorsunuz?
Son yılların en trend takviyelerinden Kolajen ile süt ürünlerini birleştiren Aynes’in yeni ürün ailesi AYNES KOLAJEN oldu. Sofralarla buluşturduğu tüm ürünlerinde Anadolu’dan ilham alan Aynes’in, bir sene süren titiz Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkardığı Kolajen ailesi sütlü içecek, yoğurt ve ayran çeşitlerinden oluşuyor. Çilekli, orman meyveli, çikolatalı ve naneli çeşitleriyle piyasaya çıkan Kolajen ürünlerinin, kısa sürede tüketicilerin gözdesi olmasını bekliyoruz. Vücudumuzun yapıtaşı olan proteinlerin yaklaşık %30’unu oluşturan Kolajen üretimi 35 yaşından itibaren herkeste azalmaya başlar, 40’lı yaşlarda iyice belirginleşmeye başlayan bu azalma 60 yaşla birlikte tüm Kolajen miktarının yarısını kaybetmemize neden olur. Aynes Kolajen, eklem sağlığınızı korumanıza yardım ederken, vücudunuzdaki kemik üretiminin artmasını destekliyor. Sağlıklı bağırsaklar ve mikrobiyota’ya sahip olmak, kalp sağlığını korumak, saçların, cildin daha sağlıklı olması için oldukça önemli olan Kolajenin, süt ve süt ürünleri ile beraber kullanıldığında kas ve kemiklerinize olan etkisi artar. Erken yaşlardan itibaren Kolajen takviyesi almak ilerleyen yaşlarda yaşanacak kayıpların önüne geçer. Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Aynes’in amacı, piyasadaki muadilleri yüksek bedellere satılan ve sınırlı sayıda insanın ulaşabildiği Kolajeni ulaşılabilir kılmak, her eve, her buzdolabına taşımak. Kolajen ürünleri, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Yazıhan danışmanlığıyla geliştirildi.
Aynes için 2020 yılı sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sonuçlarda pandeminin etkisi ne oranda oldu?
Denizli’nin Acıpayam ilçesinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yönetilmeye başlanan Aynes Gıda, 5 yıllık süreçte üretim, istihdam ve ihracatta önemli başarı gösterdi. Yeniden yapılanma içerisine giren ve 4,5 yıldır TMSF’nin atadığı yöneticiler tarafından yönetilen firma, geçen yıllar içinde performansını artırarak İstanbul Sanayi Odasının (İSO) son açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde 215. sırada yer aldı. Tesiste 2016 yılında günde ortalama 528 ton süt işlenirken bu yıl Mayıs ayında günlük ortalama 1.090 tona çıktı. 2017’de 773 milyon lira olan ciro da geçen yıl 1,425 milyar liraya yükseldi. Bu yıl için 2 milyar 168 milyon liralık ciro hedefimiz var. TMSF’nin istihdamı da geliştirerek şirketi büyütme stratejisi vardır. Bu doğrultuda çalışan sayımızı 2021 yılında 1.064’e çıkardık. Tüm bu ekonomik performans sonucu şirketin aktif büyüklüğü 4 yılda 494 milyon liradan 665 milyon lira seviyesine çıktı ve yüzde 35 büyüme sağlandı.
Şirketimiz gerek süt gerekse yem iş ünitelerinde, satın almalardan kaynaklanan kur riskini, etkin satın alma yöntemleri ve ürün fiyat geçişleri ile yönetmeye çalışıyor. Türkiye süt pazarının lider şirketi olma hedefiyle çalışmalara devam ediyoruz.
İhraç pazarlarınızda son durum nedir? Yeni pazar arayışlarınız var mı?
2018-2020 döneminde 24 farklı ülkeye başardık ve toplamda 33,3 milyon usd’lik ihracat gerçekleştirilmiştir. İhracatta 2021 yılının ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 110 büyüme sağladık. Yılın ilk çeyreğinde ulaştığımız 5,5 milyon dolarlık dış satımı yılsonunda 16,3 milyon dolara çıkarmayı öngörüyoruz. AB ülkelerinin ardından Çin’e ihracat izni alınmasıyla ilk sevkiyat gerçekleştirildi. Malezya, Bangladeş, Irak, Gürcistan, KKTC’de oluşturduğumuz yapılanmalar da rakamlara yansımıştır.
İç pazardaki rekabetçi konumunuzu değerlendirir misiniz? Önümüzdeki dönemde daha agresif bir pazarlama stratejisi uygulamayı düşünüyor musunuz?
Aynes Gıda, üretim, ciro, ihracat ve istihdamda hızlı büyümesiyle dikkati çekmeye başladı. Sütün doğduğu topraklar olan Anadolu’nun kültürel mirasını ve zanaatını, modern teknoloji ve üretim teknikleriyle birleştirerek, Anadolu Tadını sofralara ulaştırma misyonumuz var. Bu misyon bize çok önemli sorumluluklar yüklüyor. Geçmiş ve geleceğin kesişiminde Anadolu Tadında süt ürünleriyle başta ülkemiz, ardından tüm dünyaya iyilik ve sağlık taşıyan öncü ve ilham veren global bir marka olma hedefinde ve yolundayız. Bu tutku ve çalışma bizi zaten sektörümüzde hakettiğimiz yere getirecektir.
Tarımda üreticilerin zor bir süreçten geçtiğini gözlemliyoruz. Siz bu koşullarda tedarikçilerinizle ilişkilerinizi nasıl geliştiriyor, onlara ne tür destekler sağlıyorsunuz?
Sağladığı istihdam ve oluşturduğu ekonomik iklimle Aynes olarak 60 binden fazla haneye katkı sağlıyoruz. Bunun yanı sıra 250 km hinterlandda 25 bini aşkın üreticiden 70 çiftlik olmak üzere toplam 190 ayrı süt toplama merkezi ile süt topluyoruz. Süt değer zincirini ve kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak için gece gündüz bir çalışma içindeyiz. Toplumsal yatırım kapsamında önem verdiğimiz konulardan biri de sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmak ve sektörümüzün ihtiyacı olan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesini desteklemektir. Bu amaçla hem süt üreticilerine hem de öğrencilere ve girişimcilere yönelik çeşitli eğitim fırsatları yaratmaya çalışıyoruz. Süt üreticilerine yönelik süt hayvancılığı eğitim programları düzenliyor, üreticilerin yüksek standartlarda ve yüksek verimlilikte süt elde edebilmeleri için gereken bilgi, birikim ve tecrübeleri aktarıyoruz. Çiğ Süt Toplama, Yem ve Üretim iş birimlerimiz ile koordineli ve ortak amaca yönelik çalışmaları yapıyoruz.
Geçtiğimiz Nisan ayında Ulusal Süt Konseyi çiğ süt tavsiye fiyatlarında artış yapmıştı. Geçtiğimiz günlerde de 31 Aralık’a kadar olan dönemde geçerli olacak fiyatları açıkladı. Üretici tarafında, artan girdi maliyetleri nedeniyle daha yüksek bir artış beklentisi var. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Aynes olarak 25 bini aşkın üreticiden süt alıyoruz. Aynı zamanda bu üreticilere yem verip üretim kalitemizi güvence altına alıyoruz. Bu anlamda hem tedarikçi hem de satıcı konumundayız. Dolayısıyla hem süt piyasasını hem de yem piyasasını yakından takip ediyoruz. Kesif yem hammaddesinin yaklaşık yüzde 70’i ithalat yoluyla sağlanıyor. Pandemiden ve döviz kurundaki artıştan kaynaklı olarak yem maliyetleri son dönemde arttı. Devlet bu maliyet artışını sübvanse etmeye çalışsa da süt ve besicilik maliyetleri yükselmiş oldu. Böyle olunca süt fiyatlarında bir artış yapma zorunluluğu doğdu. Enflasyonist baskıyı azaltmak amacıyla Mayıs 2020-Aralık 2020 arasında süt fiyatlarına zam yapılmadı. Ulusal Süt Konseyi 1 Ocak-30 Nisan 2021 döneminde geçerli olmak üzere çiğ süt referans fiyatını 2,80 TL olarak açıkladı. 1 Mayıs-30 Haziran 2021 arasında 2,80-2,90 TL aralığında, 1 Temmuz-31 Aralık 2021 dönemi içinse 3,20 TL olarak açıkladı. Süt üreticisi daha yüksek bir fiyat bekliyor. Ancak sanayici tüketicinin alım gücünü de hesaba katmak zorunda. Dolayısıyla bunun bir denge içerisinde yürütülmesi gerekiyor. Burada asıl çözüm yem hammaddesi fiyatlarının devlet desteğiyle belli bir düzeyde tutulması olacaktır.
2021 yılı hedefleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
Tabii ki hedefimiz sektöründe tüketicisi tarafından tercih edilen ilk üç markadan biri olmak. Bu hedef doğrultusunda ürün çeşitliliğimizi genişleterek, yurtiçi ve yurtdışında satış nokta sayımızı artırarak, teknolojik alt yapımızın, güçlü tedarik zinciri yönetiminin ve otomasyon sistemlerimizin üretimden tüketime olan tüm süreçlerinin kusursuz bir şekilde işlemesini sağlama gayreti içinde olacağız. Hem yurt içinde hem de yurt dışında markalaşma sürecimiz Aynes için öncelikli alandır. 2021 yılı bütçe hedefimiz 2,2 milyar TL’dir. Ayrıca yeni biyofonksiyonel ve gurme ürün çeşitlerimizle birlikte markalı ürün penetrasyonumuzu arttırmayı hedefliyoruz.