Business News Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bayram Tavşan
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ SINIRLANDIRMAK İÇİN DERHAL HAREKETE GEÇİLMELİ!
Tüm dünyanın “en büyük küresel sorun” olarak kabul ettiği iklim değişikliği, etkilerini artırmaya devam ediyor. Son dönemde dünyanın pek çok noktasında olduğu gibi Türkiye’de de ortaya çıkan ve ülkenin tamamını üzüntüye boğan orman yangınları ve seller gibi doğal afetler de, iklim değişikliğinin en önemli sinyalleri olarak görülüyor.
Uzmanlar, özellikle fosil yakıtların neden olduğu küresel ısınmanın önüne geçebilmek için ‘karbonsuz gelecek’ çağrıları yapıyor. Ülkelerin enerji karmalarında fosil yakıtların payını azaltması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve nükleer enerjiye yönelmenin gelecek için önemini her fırsatta hatırlatıyor. Halen enerji ihtiyacının büyük bölümünü fosil yakıtlardan sağlayan Türkiye de, temiz bir gelecek için yenilenebilir enerjinin payını artırma yolunda adımlar atıyor. Ülkenin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacak olan ve Mersin’de inşası hızla devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesi, bu adımlardan en önemlisi olarak görülüyor.
Türkiye gibi tüm dünya ülkelerinin çözüm aradığı iklim değişikliği konusunda bir çağrı da Birleşmiş Milletler’den geldi. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporunda, sera etkisine yol açan gaz emisyonlarının derhal, hızlı biçimde ve geniş ölçekte azaltılmaması halinde küresel sıcaklık artışını yaklaşık 1,50C ve hatta 20C dereceyle sınırlandırmanın çok uzak bir ihtimal olduğuna dikkat çekildi.
Rapor, bugüne dek iklimin nasıl ve neden değiştiğini, uç noktadaki durumlar da dahil insanların daha geniş yelpazede iklimin özelliklerine etkisi konusunda daha fazla bilgi sunuyor. Fiziksel Bilimi Temeli 2021 başlıklı rapor, 66 ülkeden 234 uzman tarafından kaleme alındı. Raporda, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera etkisine yol açan gazların emisyonunun 1850-1900’den bu yana yaklaşık 1.10C ısınmaya neden olduğu kaydedildi.
Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliğinin tüm bölgelerde artacağının vurgulandığı raporda, 1.50Clik küresel ısınmayla, sıcak hava dalgalarının artacağına, daha uzun yazların ve daha kısa kışların olacağına dikkat çekildi. Raporda, 20Clik küresel ısınmada, yakıcı sıcakların tarım ve sağlık alanlarında daha sık kritik tahammül sınırına ulaşmaya yol açacağı da belirtildi.
Ancak IPCC, karbondioksit (CO2) ve diğer sera etkisine yol açan gazların kararlı ve sürdürülebilir biçimde azaltılmasının iklim değişikliğini sınırlandırabileceğini açıkladı. Hava kalitesindeki iyileşmenin hızla görülebileceğinin belirtildiği raporda, küresel sıcaklıklarda istikrarın görülmesinin ise 20-30 yıl alabileceği vurgulandı. Değerlendirme, iklim sisteminin insan kaynaklı emisyonlara verdiği karşılığa ilişkin bilimsel bilgilerdeki gelişmenin yanı sıra geçmişteki ısınmayla ilgili geliştirilmiş verilere dayanıyor.
IPCC Çalışma Grubu I Eş Başkanı Panmao Zhai yaptığı açıklamada, “İklimi istikrara kavuşturmak, sera gazı emisyonlarının kararlı, hızlı ve sürekli azaltılması ve net sıfır CO2 emisyonuna ulaşılmasını gerektirecektir” diyerek “Başta metan olmak üzere diğer sera gazlarını ve hava kirleticilerini sınırlamak hem sağlık hem de iklim için fayda sağlayabilir” ifadesini kullandı.
IPCC Çalışma Grubu I Eş Başkanı Valérie Masson-Delmotte ise, rapora ilişkin açıklamasında, “Bu rapor gerçekleri yüze vuruyor. Artık nereye gittiğimizi, ne yapılabileceğini ve nasıl hazırlanabileceğimizi anlamak için gerekli olan geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki iklimin çok daha net bir resmine sahibiz” dedi ve ekledi: “Yıllardır Dünya’nın ikliminin değiştiği ve iklim sistemi üzerindeki insan etkisinin tartışmasız olduğu açıktı. Bununla birlikte yeni rapor, ilişkilendirme, yani belirli hava ve iklim olaylarını şiddetlendirmede iklim değişikliğinin rolünü anlama bilimindeki büyük ilerlemeleri de yansıtıyor.”
İnsanlık için kırmızı alarm!
BM Genel Sekreteri António Guterres, de çalışma grubunun raporuyla ilgili olarak; “Rapor, insanlık için ‘kırmızı alarmın’ çaldığı anlamına geliyor. Alarm zilleri sağır edici halde, kanıtlar yadsınamaz. 1.50C [sıcaklık artış] hedefini hayatta tutabilmek için kararlı bir şekilde harekete geçilmesi gerek… Bu krize dayanışma ve cesaretle yanıt verirsek, kapsayıcı ve yeşil ekonomiler, refah, daha temiz hava ve daha iyi sağlık herkes için mümkün olacaktır” dedi.
Sevgi ve ışığın birlikteliği sizlerle olsun,