İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Esra Uzun
ROTA GÜVENLİ LİMANDA MI KALACAK, DOLAR’A MI KAYACAK?
Geçen ayki yazımda Fed’in varlık alımlarını azaltmak için beklediği ortamın gerçekleştiğini ve Kasım ayında tapering programının açıklanmasının beklendiğini yazmıştım. Fed, beklentilere paralel davrandı ve varlık alımlarını Kasım ve Aralık aylarında 15 milyar Dolar tutarında olmak üzere azaltmaya başlayacağını açıkladı. Tapering belirsizliğinin kısa vadede ortadan kalkması sonrası Kasım ayında da gündem, küresel enflasyon gelişmeleri odağında belirlendi. Enflasyon, Euro Bölgesi’nde %4.1 ile son 13 yılın zirvesinde, ABD’de %6.2 ile son 31 yılın zirvesinde gerçekleşti.
Enflasyonda rekor seviyeler sonrası piyasalarda rotanın güvenli limanlara çevrildiğini izledik. Ons altın Haziran ayından bu yana ilk kez 1830 üzerinde kapanış gerçekleştirdi. Ancak bu kez, piyasaların pek alışık olmadığı bir biçimde Dolar da altınla beraber yukarı yönlü hareket etti. Fiyatlamalardaki bu ikilemin sebebine bakacak olursak rekor enflasyon sonrası Fed’in önünde 2 yol bulunuyor. Bu yollardan ilki, parasal sıkılaşmayı hızlandırmak ve faiz artırımını beklenenden daha erken gündeme almak. İkinci yol ise enflasyonun geçici olduğunu tekrarlamak ve mevcut politikaya devam etmek. Piyasalar rekor enflasyon sonrası her iki ihtimali de fiyatlamayı tercih etti ve ilk etapta hem Dolar’ın hem ons altının güçlendiği bir ortam izledik. Ancak enflasyona ilişkin gelen açıklamalar son günlerde bu seyri değiştirdi.
ABD Başkanı Biden, enflasyon sonrasında yaptığı açıklamada, enerji fiyatlarının düşürülmesi için Ulusal Ekonomi Konseyi’ne çalışma yapılması talimatı verirken, Çin, Japonya, Hindistan gibi büyük petrol tüketicisi ülkelere stratejik petrol rezervlerinin kullanılması ve petrol fiyatlarının düşürülmesi çağrısında bulundu. Bir süre önce rekor seviyelere yükselen doğalgaz fiyatları, Rusya’nın Avrupa’ya arzı artıracağını açıklamasıyla zaten düşüşe geçmişti. Böylelikle enflasyonu oluşturan arz yönlü unsurlar baskılanmaya başlandı.
Fed üyelerinden gelen açıklamalara bakacak olursak, bazı üyeler enflasyonun geçici olduğu konusundaki fikirlerini korumaya devam ediyor. Şahin üyelerden Bullard’a göre ise, 2022’de 2 faiz artırımı gerçekleşebilir. Fed Başkanı Powell, bu yazının kaleme alındığı günlerde enflasyon verisinin ardından 2 hafta geçmesine rağmen sessizliğini koruyor. Diğer taraftan ABD’den gelen ekonomik veriler güçlü seyrederken, kısa vadede stagflasyon endişeleri rafa kalktı ve Dolar Endeksi’nin giderek güçlendiği bir seyri beraberinde getirdi. Para politikasına yönelik belirsizliklere rağmen güçlü Dolar teması ve enflasyona müdahale edileceğine yönelik beklentiler ons altın üzerinde baskı yarattı ve ons altın 1830 üzerinden geri çekildi.
Aralık ayında da enflasyon, piyasalarda diğer gelişmeleri domine etmeye devam edecektir diye düşünüyorum. Bu ay gözler yine enflasyon rakamlarında ve enflasyona ilişkin gelecek açıklamalar ve atılacak adımlarda olacak. Hem para politikasında, hem arz yönlü unsurlarda, enflasyonu oluşturan etkenler baskılanmaya çalışıldığı takdirde ons altında geri çekilmelerin devamı beklenebilir. Bu açıdan Fed’in 14-15 Aralık’ta yapacağı toplantıda taperinge hangi hızda devam edeceği konusu önemli olacak. Dolar Endeksi’nde yükselişin sürmesi de ons altın üzerinde baskıyı artıran bir etken haline gelebilir. Önümüzdeki süreçte ons altın aleyhine gelişmelerin baskıyı sürdürdüğü ancak enflasyon beklentilerinin ons altında düşüşleri törpülediği görünüm sürecek gibi duruyor. 1790 altına kalıcı sarkmalarda satışlar biraz daha derinleşebilecekken 1760 ve 1720 seviyeleri ons altın için gerilemelerde takip edilecek destek noktaları olacak. 1830 ve 1870 seviyeleri de direnç noktası olarak takibimizde olacak.
İçeriye baktığımızda DolarTL, TCMB’nin son toplantısında da faiz indirmesi ve Aralık ayı için kapıyı açık bırakmasıyla, yeni rekorlara açık hale geldi. Kurda yükseliş ivmesinin sürmesi, gram altında da yukarı yönlü seyirleri tetikleyebilir. 660 ve 635 seviyeleri destek olarak izlenirken geri çekilmelerde alımlar konsolide olabilir. Yukarı yönlü seyirlerde 730, 750 ve 780 seviyeleri direnç noktaları olarak izlenecek.