Süreçleri dijitalleştiren uygulamalar ve sektör zincirinin en önemli halkasını oluşturan paydaşların işini kolaylaştıran çözümler, endüstri çağının itici gücünü oluşturuyor. İş birliğine ve ortak paylaşıma dayalı hibrit çalışma düzeninde dijital ve robotik teknolojilerin hakimiyeti şirketlerin rekabet gücünü artırması ve sürdürülebilir kılması için temel bir argümana dönüşüyor. Bu noktada esnek, akıllı ve hissedebilen ürünleriyle robot uygulamaları için en kapsamlı çözümleri sunan teknoloji öncüsü Schunk, müşterilerine mobilite çağında üretim ve hizmette özgürlük alanı sağlıyor.
İnsan iş gücünün kalitesi ve verimliliği artacak
İş birliğine dayalı hibrit anlayışın Endüstri 4.0’a cevap verebilen etkili bir sistem olduğuna dikkat çeken Schunk Türkiye ve Orta Doğu Ülke Müdürü Emre Sönmez; ‘‘Mevcut koşullara entegre edilen ve insan iş gücünün niteliğini artıran sistemler, tüm proseslerdeki hata oranını minimize ederek verimliliği artırmada belirleyici oluyor. Üretim bandında yaşanabilecek olası aksamaların önüne geçerek maliyet ve zaman avantajı sağlıyor. Aynı zamanda ürün ve hizmetleri sunma süreçlerindeki esnekliği artırıyor ve tekrarlanabilirlikleri sayesinde ürün/himet kalitesinde standartları yükseltiyor. Schunk olarak hibrit anlayışın Türk ve dünya sanayisini yönlendirecek ve geleceğin iş modelinde öne çıkacak bir uygulama olacağını düşünüyor, sistemlerimizi buna göre inşa ediyoruz. Bugün birçok hizmetimizi dijital uygulamalar üzerinden gerçekleştiriyor, ürettiğimiz robotik ve otonom çözümlerle insan ve teknoloji birlikteliğini artırıyoruz” dedi.
Ürün geliştirmek için dijital uygulamalar devreye giriyor
Global teknolojik gelişmeleri çok yakından takip ederek ürün ve hizmetlerini dünyaya uygun bir şekilde hızla dijitalleştirdiklerini vurgulayan Emre Sönmez; “Endüstriyel yapıda kalıcı etkiler bırakan pandemiyle birlikte dijitalleşme ve hibrit çalışma alanındaki yatırımlarımıza hız kazandırdık. Bu kapsamda kullanıcılarımızın ürün uygulamalarını geliştirmesi ve ürün testlerini yapabilmesi için CoLab (Kolaboratif Gripper Uygulama Merkezi) uygulamasını devreye soktuk. Bu uygulamayla müşterilerimiz otomasyon çözümlerini gerçekçi bir ortamda test edebiliyor. Ayrıca mühendis desteğimizle de müşterilerimize özel en uygun çözümü geliştirebilme fırsatı sunuyoruz. Bunun yanı sıra üreticilerin bir kamera sistemiyle uygulama merkezine bağlanarak talaşlı imalattaki işleme proseslerini izleyip bilgi alabilecekleri Technical Center’ı (Teknik Merkez) hayata geçirdik. Bu uygulamamız üzerinden düzenli olarak eğitimler gerçekleştirerek müşterilerimizi yeniliklerle ilgili sürekli bilgilendiriyoruz” şeklinde konuştu.
4 binden fazla uygulama görseliyle dijital bir kütüphane
Sektör paydaşlarının makro büyüme sağlaması adına zengin içeriklere sahip arşivler sunduklarını söyleyen Sönmez; “Schunk’un Dijital Uygulama Merkezi’nde farklı ürün ve makinelere ait 4 binden fazla uygulama görseli bulunuyor. Yaşayan ve sürekli güncellenen bir sistem olan Dijital Uygulama Merkezi aracılığıyla müşterilerimize farklı ülkelerdeki benzer uygulamaları gösteriyoruz. Bu sayede müşterilerimizin diğer uygulamalardan haberdar olmalarını sağlıyoruz. Çalışanlarımız, paydaş zincirinin en önemli halkalarından birini oluşturuyor. Bu kapsamda Almanya merkezli E-Academy ile çalışanlarımız için Schunk ürün grupları hakkında çevrimdışı eğitim modülleri oluşturuldu. Çalışanlarımız istedikleri zaman bu eğitimlere katılıp sertifika alabiliyorlar. Pandeminin etkisiyle uzaktan çalışma modelleri geliştiren Schunk Türkiye olarak da online eğitim ve toplantılara ağırlık veriyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.