İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer
BORSA’DA HİKAYENİN ÖNEMİ!
Borsa İstanbul’da uzun bir süre emsallerine ve gelişmiş ülke borsalarına kıyasla ne kadar ucuz kaldığımızı konuştuk. Bunu halen daha konuşuyoruz. Ancak kimi zaman tek bir unsur o ülke borsasına ilgi duyulmasını ne yazık ki desteklemiyor. Borsa endeksimiz geçen yılın Mart ayından bu yana önemli ölçüde yabancı çıkına maruz kaldı ve hala ucuz olmamıza rağmen neredeyse biz bize işlemler gerçekleştiriyoruz. Buna karşın dünya endekilerinden pozitif ayrışarak yıl başından bu yana %37 getiri ile dünyayı solladık. Bunun en başlıca nedenleri olarak bankacılık endeksinin güçlü genel görünüm, getiri arayışı ve enflasyonist ortamın devam edecek olması diyebiliriz.
Borsada işlem gören şirketlerin de hikayesi yatırımcısına bir öngörü sunmakta. Büyüme şirketinin yapacağı yeni katma değerli bir yatırım ve bunun meyvelerinin toplanması, yatırımın büyüklüğüne göre oluşacak vadede yatırımcısına bir beklenti sunar ve iyi bir hikaye yaratabilir. 2022 yılı dünyada zor bir yıl olmakla birlikte yurt içinde de enflasyonist baskıları iyice hissettiğimiz bir yıl.
Dolayısıyla yatırımcının gözü enflasyon üzeri getiride. Bunu sağlayabilecek en önemli yatırım aracının Borsa İstanbul olduğunu düşünmekteyiz. Katma değer sunan şirketlerin hikayeleriyle birlikte büyüme, temettü ve güçlü karlılık yakalanabilir.
Ekonomideki toparlanmaya ek olarak TL’deki değer kaybı ve enflasyonist ortam şirketlerin faaliyet karlarını 1Ç’de olumlu yönde etkileyecek gibi görünüyor. Mesela şu an 2022 yılı 1. Çeyrek bilanço dönemindeyiz. Rüzgar şu an bankalardan yana. Bankacılık endeksinin özkaynak karlılığı açısından %30 – 35 büyümesi beklenirken, bu durum endeksimizi destekliyor. Kredi/mevduat faizi makasındaki toparlanmanın devamı ve TÜFE’ye endeksli bonolardan elde edeceği getiri ile 1. Çeyrekte de güçlü bir bilanço açıklamasını ve çeyreksel bazda büyümesini sürdürmesini bekliyoruz. Banka/ sanayi rasyosuna baktığımızda yıl başından bu yana %37 yükselmesine karşın bankalar halen daha ucuz noktalarda. O tarafta hala getiri sunma payı var gibi görünüyor. Bunu yüksek enflasyon ortamında yaratılan banka karlılıklarıyla harmanladığımızda belki de bankalardaki yükseliş eğilimi yeni başlıyor bile olabilir.
Sanayi endeksinde ise Kur Koruma Mevduat sistemi açıklanmadan önceki ralli havasının tepe seviyesini geçmiş bulunuyoruz. Bu çeyrekle kur farkından elde edilecek kar / zararlar şirketlerin net karlarında hissedilebilir. TL’nin 1Ç22’de değer kaybı, şirketlerin bu çeyrekte de kur farkı zararı yazılmalarına neden olabilir. Ancak karlılığın olumlu yönde devam etmesi beklentimiz bulunuyor.
Bu ortamda seçici olmaya devam ediyoruz. Yatırımcılar ana portföylerinin yanında izlemede oldukları hikayesi olan şirketleri mini bir portföy şeklinde tutabilirler. Elbette ki bu uzun vadeli olmalıdır. Borsada fırsatlar bitmeyeceği gibi iyi şirketlerin yaratacağı hikayeler de bitmeyecektir.