Küresel piyasalarda resesyon kaygısı, yüksek enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşı, merkez bankalarının para politikaları derken birçok risk devam ediyor. Ağustos ayına başlarken de bu riskleri konuşacağız. Bu ay, merkez bankaları açısından özellikle ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının faiz kararları açısından sakin bir ay olacak. Her iki ülke merkez bankasının Ağustos ayında faiz kararları bulunmuyor. Eylül ayına kadar o tarafta rahatız. Enflasyon verileri ön planda olacak ve enflasyondaki yükseliş devam ettiği müddetçe bu durum eylül toplantısında Fed ve ECB’den faiz artışı konusunda agresif adımlar gelebilir beklentileri güçlenmeye başlayabilir. Ancak unutmamak gerek, Avrupa’nın işi daha zor. Ekonomide durgunluk ve enerji krizi, ECB’nin elini zorlaştırıyor. Bu nedenle Fed kadar agresif bir politika izlemesini beklemiyorum. Fed’e gelecek olursam, Eylül ayı önemli bir toplantı olacak. Projeksiyonlarda açıklanacak. Enflasyon, istihdam ve büyüme verileriyle ilgili yıl sonu tahminlerini nasıl yaptıklarını ve faiz konusunda bundan sonraki süreç için piyasalara nasıl bir algı verecekleri, merak konusu. Eylül toplantılarına kadar ECB ve Fed üyelerinin sözlü yönlendirmeleri, Ağustos ayındaki fiyatlamaları etkileyecektir. Yurt içinde TCMB’nin faiz kararı takip edilecek. 18 Ağustos günü TCMB’nin faiz kararını açıklaması bekleniyor. Bugünden bir şey demek erken olabilir. Ancak şu anki durumda TCMB’nin Ağustos ayı toplantısında da mevcut politikasını koruması bekleniyor.
Borsa İstanbul’da bilanço dönemindeyiz. İkinci çeyrek şirket karları Ağustos ayının ilk haftalarında takip edilecek. Endeks üzerinde hisse bazlı ayrışmalar görmemiz muhtemel olabilir. Teknik olarak endeks için 2562 kısa vadede izlediğim bir direnç noktası olarak bulunuyor. Bu direncin üzerinde kapanışların devamında 2600 puan ve üzerine doğru tepkilerin gelmesi beklenebilir. En son zirvemiz 2684 seviyesinde bulunuyor. Haziran ayında bu zirveyi gördük ve sonrasında teknik olarak ivme kaybı başladı. Bu nedenle yeniden zirveye doğru bir hareket görülebilmesi için 2600 puan üzerinde kapanışlar yaşanması gerekiyor. Bu olmadığı takdirde endeksteki yükselişin geçici bir yükseliş olarak yorumlanması mümkün olacaktır. Geri çekilmelerde, ortalamalarının geçtiği 2470-2480 destek bandı olurken, bu aralığın altındaki kapanışlar endekste satışların 2400 puana kadar sürmesine yol açabilir. Bu durumda, 2400 aşağıda izlenecek olan referans noktamızdır. Bu desteğe kadar satışlar karşılandığı sürece yerini tepki alımlarına bırakması beklenebilir. Ancak 2400 puan altı kapanışlarda satışların daha da hızlanmasına ve teknik görünümün bozulmasına neden olacaktır.
Son dönemde en çok konuşulan konular arasında petrol fiyatları da yer alıyor. Kısa vadede oynaklıklar sürmesine karşın orta/uzun vade açısından yukarı yönlü potansiyelini koruduğu görülüyor. Petrol için ana hikaye arz-talep dengesizliği olarak bulunuyor. Piyasaya yeteri kadar üretim yapılamaması, arz sıkıntısına neden olduğu gibi bu durumda fiyatları yukarı çekiyor. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle arz konusu daha da zorlaşırken, Körfez ülkelerinden ek üretim gelmiyor. En son ABD Başkanı Biden’ın, Orta Doğu ziyaretinde S. Arabistan ek üretim yapacağını duyurdu ancak ne bir tarih ne bir taahhüt verdi. Dolayısıyla bu durum fiyatların yükselmesine neden olmaya devam edecektir. Talebi baskılayan ve fiyatların gerilemesine neden olan faktörlere baktığımda; salgının etkisi, Fed’in şahinleşip faiz oranlarını daha da yükseltmesi, resesyon endişesi olarak sıralanabilir. Bunlarda petrolde toparlanan talebin zayıflamasına ve fiyatlarında bundan sebep düşmesine neden olacaktır. Ağustos ayında OPEC+ aylık toplantısı olacak. Yeni bir karar beklenmezken, Arabistan tarafından verilecek mesajlar bence önemli olabilir. Yine ay içerisinde, salgınla ilgili haber akışları, resesyon konusu petrol fiyatlarının seyrini etkilemeye devam edebilir. Sonuç olarak, kısa vadeli oynaklıklar bekliyorum ancak orta/uzun vadeli yükseliş beklentimi koruyorum.
Herkese sağlıklı ve huzurlu bir Ağustos ayı dilerim…