Kişiyi öğrenci yapan eğitimin tarihine bakıldığında birincil amacının öğrenciyi güçlendirmek ve hayata hazırlamak olduğu biliniyor. Öyle ki Türkiye’de uzun seneler boyunca sürekli değişime uğrayan eğitim sistemi de öğrencileri hayata hazırlamaya ve güçlendirmeye çalışıyor. Eğitim sisteminin öz farkındalık öğretisiyle beslenmesi gerektiğini belirten Türkiye’nin ilk dijital okul platformu Life School, bu öğretinin sarmal bir yapının desteklediği eğitim ile sağlanabileceğini savunuyor.
UNESCO’nun tanımına göre değişik türdeki yazılı kaynakları kullanarak tanımlama, anlama, yorumlama ve bütün bunları bir araya getirerek iletişim kurup hesap yapma yeteneği, okuryazarlık olarak biliniyor. Özellikle konularına göre okuryazarlığın günümüzde birçok eğitim sistemi tarafından göz ardı edildiği belirtiliyor. Türkiye’de sürekli olarak değişen müfredat, eğitim sorununa dair belki de uzaklarda olan çözüm arayışına işaret ediyor. Ezbere dayalı eğitim anlayışına dikkat çeken Türkiye’nin ilk dijital okul platformu Life School da müfredatın oluşum aşamasında göz ardı edilen bütüncül öğreti sistemi eksikliğini vurguluyor.
İnsan hayatının ilk çeyreğini kapsayan eğitim süreci, çocukluk anılarının en büyüğünü oluşturuyor. Çocukluk zamanlarında oluşan ilk bilinçle birlikte hayatı algılama ve bu algı anlamlandırmasını hayat pratiklerine dökme etkisi kimi zaman gerçekleştirilemiyor. Ezbere dayalı eğitim sistemi, mevcut bilgiyi anlama, yorumlama ve hayatın olağan akışına uyumlamada sınıfta kalabiliyor. Bilginin kazanım sürecinde karşılaşılan zorluklar ise öğrencilik hayatının zorluğunu katlayarak büyütebiliyor. Life School, öğrencilere farkındalık yetisi kazandırarak “Ben kimim?” ve “Gelecekte ne olmak istiyorum?” gibi sorularına cevap oluşturma sürecini eğitim sistemine dahil görüyor. Öz farkındalık olmadan alınan eğitimin yeterli kalitede olmayacağını savunan Life School’un kendine has eğitim anlayışı, fabrika temelli eğitime alternatif oluşturmayı ve eğitim sürecini anlamlandırmayı ilk adım olarak amaçlıyor.
Hayatın Her Alanı Farklı Bir Okuryazarlık Gerektiriyor!
İlk adımlardan son günlerine kadar insanlar düzenli olarak yeni bilgiyle karşılaşıyor. Yeniliklerle ve zamanla dönüşen günlük hayat pratikleriyle uyuşmayan geleneksel eğitim modeline ise destek gerekiyor. Öyle ki her gün daha yıkıcı bir etkiyle görünürlüğünü artıran iklim krizi de ekolojik okuryazarlık becerisi eksikliğinde tam kavranamıyor. Öte yandan geleneksel medyanın yerini dijital medya alırken özellikle Z kuşağı için gündem takibinin yanı sıra dezenformasyondan korunmaları ancak medya ve bileşenlerinin toplum ve birey için ne anlama geldiğini kavramakla başlıyor. Ayrıca dijital yerliler olan Z kuşağı için de teknoloji bilinci göz ardı edilmemesi gereken bir unsur olarak görülüyor. İnternet devrimi sonrası ivme kazanan nesnelerin interneti, yapay zeka, sanal gerçeklik ve büyük veri gibi teknolojik gelişmelere uzaktan değil yakından bakma ve kavrama fırsatı yakalamak, öğrencilerin teknolojik gelişmeleri ve hayatlarındaki etkilerini anlamalarında yardımcı oluyor. OECD’nin Eğitimin ve Becerilerin Geleceği 2030 pusulasını takip eden Türkiye’nin ilk dijital okul platformu Life School, alanında uzman akademisyenlerle hazırladığı akademilerle hayat pratiklerini eğitimle birleştirmeyi hedefliyor.