Borsa İstanbul yılın başından bu yana %115 getiri sağlayarak dünyadan pozitif ayrıştı. Bu pozitif ayrışmanın temelinde yüksek enflasyonist ortamda getiri arayışına en iyi cevap veren mecranın Borsa İstanbul olması yatıyor. Başka bir deyişle, en az enflasyon kadar getiri getiren başka bir enstrüman yok. Dolayısıyla Borsa İstanbul’un bu konuda rakip siz olması talebi de canlı tutuyor. Önümüzdeki dönemde de Borsadaki talebin bu denli canlı kalmasını ve yeni rekorlar yazılmasının sürpriz olmayacağını söylemek mümkün.
Özellikle Ekim ayı sonunda başlayan ve 9 Kasım’a kadar devam edecek bilanço döneminin Borsa endeksi için iyi bir itici güç olmasını bekliyorum. Özellikle yüksek seyreden gıda enflasyonu ile birlikte nakit akış tarafında avantajlı olan perakende sektöründe karlı bilançolar gelmesini beklemekteyiz. Mevcut konjonktür dikkate alındığında önümüzdeki dönemde de perakende sektörünün ön plana çıkmasını beklemekteyiz. Yılı tek haneli faiz oranı ile bitirme hedefi ile birlikte kredi-mevduat makasının bankalar lehine devam etmesi, ellerinde bulunan TÜFE’ye endeksli kağıtlar nedeni ile bankacılık sektörünün 3. Çeyrekte karlılığın yüksek olacağını düşünmekteyiz.
Son dönemde enerji tarafı Borsa İstanbul’da tavan tavan hareketlerle oldukça fazla gündem haline gelmiş bulunuyor. Son gelişmelerle özellikle üretim tarafında bulunan enerji şirketlerinde karlılığın devam etmesini bekliyoruz. Muhtemelen 4. Çeyrek bilançolarda da güçlü karların yazılacağı bir süreç olacağı görüşündeyiz. Buna ek olarak yine artan enerji faturaları ile birlikte şirketlerin maliyetlerini düşürme amacıyla yenilenebilir tarafa yönelmesi bu sektörde de Ges şirketlerinin pozitif yönde kalmasını bekliyoruz.
Önümüzdeki günlerde açıklanacak bilançolarla birlikte hisse bazlı ayrışmaların ön plana çıkmasını bekliyoruz. Diğer taraftan küresel piyasalarda sıkılaşan merkez bankaları ile birlikte yaşanan durgunluk sektörel olarak ilk başta demir-çelik sektörünü etkileyecektir. Ancak ton başına FAVÖK rakamının gerilemesini beklemekle birlikte bunların fiyatlara yansıtıldığını da düşünmekteyiz. Yine Avrupa’da yaşanan enerji krizi ile birlikte yaşanan daralma, EURUSD paritesinde yaşanan gerileme ile birlikte beyaz eşya sektöründe 4.çeyrekte de görece negatif olmasını beklemekteyiz.
Bunlara ek olarak TÜFEX gelirlerinden kaynaklı bankacılık endeksinde yazılacak karlılığın Banka endeksinde ve Borsa endeksinde itici bir güç olacağı görüşündeyiz. Son dönemde halka arzların hızlandığı tekstil şirketlerinde de güzel bilançoların gelme beklentimiz bulunuyor. Elbette 3. Çeyrek güçlü sezon olması nedeniyle havacılık sektöründe de güzel karların yazılacağını düşünmekteyiz.
Oluşturulacak bir portföyde dengeli gitmek ve güçlü sektörlerden sektöründe lider ya da ikinci oyuncu olan firmalara yönelmek doğru olacaktır. Cirosunu düzenli olarak artıran bir büyüme şirketi ya da her yıl düzenli kar payı ödeyen bir temettü şirketi portföyde bulunabilir. Şu an konjonktür gereği havacılık, gıda perakende, banka ve enerji şirketleri güçlü oyuncu konumundalar.
Borsa endeksinin 4100 seviyesindeki yükselen trend direncine doğru hareket eğiliminin sürmesini beklemekteyiz. Bununla birlikte bu bölgede oluşabilecek geri çekilmelerin alım fırsatı sunmasını Borsa endeksinin 4600 – 4800 seviyelerine doğru yükseliş potansiyeli vermesini beklemekteyiz.