2022 yılı başından sonuna dek, pek çok belirsizliğin bir arada yer aldığı, finansal piyasalarda oynaklığın had safhalara ulaştığı bir yıl olarak hafızalarımıza kazınmak üzere sona eriyor. Küresel ortamda; 2022’nin başında hayatımıza giren Rusya-Ukrayna savaşı, yılın ilk yarısında son yılların en yüksek seviyelerine ulaşan emtia fiyatları, bunun yarattığı ve birçok ülkede son 40 yılın zirvesini gören enflasyon, Merkez Bankalarının sıkılaşma hamleleri derken finansal piyasaları etkileyen birçok gelişme yıla damgasını vurdu. Yurtiçinde ise yine 24 yılın zirvesine ulaşan enflasyon, kur korumalı mevduat ürünü, bankalara ve finansal sisteme yönelik atılan yeni adım ve alınan kararlar, parasal gevşeme süreci en yakından takip ettiğimiz gelişmeler oldu.
Hem küreselde hem iç gündemdeki belirsizliklere karşın 2022, Borsa İstanbul açısından tarihinin en iyi performansa sahip yılı olarak geride kalıyor. BİST-100 Endeksi yılı TL bazında %190, dolar bazında %110 rekor getiriyle kapatmaya hazırlanıyor. Enflasyonist sürecin şirket bilançolarına yaptığı pozitif katkı, faiz oranlarındaki gerilemenin ve son dönemde kur tarafındaki yataylaşmanın etkisiyle azalan mevduat getirisi, küresel major borsalardaki ayı piyasası gibi etkenlerle Borsa, reel getiri arayanlar için alternatifsiz konumunu getirisine yansıttı.
Ralli olarak adlandırabileceğimiz borsadaki bu süreçte, elbette ki zorlu koşullara rağmen kendi hanesine artı ekleyebilen sektörler ön plana çıktı. Her ne kadar genele yayılan bir yükseliş söz konusu olsa da, havacılık, bankacılık, enerji, petrokimya, gıda-perakende sektörleri yılın sonuna ulaştığımız bu günlerde geriye bakıldığında getiri bazında en güçlü performansları kaydetti. Sektörel dinamikler ele alındığında bu öne çıkmada; 2021-2020 yıllarının düşük baz etkisinin de hatırı sayılır bir katkı sağladığını söylemek mümkün. 2023’e hazırlanırken de akıllarda hangi sektörlerin öne çıkabileceği sorusu yer alıyor.
2023 ortasında gerçekleşecek seçimin getirdiği politik belirsizlik, heterodoks politikaların ne kadar süreceğine yönelik belirsizlik ve önemli ihracat pazarlarımızdaki resesyon kaygıları yılın tamamı için tahmin yürütmeyi zorlaştırıyor. Orta vadede ise mevcut ekonomik koşulların sürmesi durumunda enflasyonist süreç fiyat elastikiyeti düşük şirket ve sektörleri desteklemeye devam ediyor. 2022’de enflasyonu fiyatlara hızlıca yansıtamayarak düşük baz etkisi yaratan telekom sektörünün yanında, 2022 yılında olumlu performans gösteren havacılık sektörü, petrokimya, enerji ve otomotiv sektörlerinin ön planda olması bekleniyor. Bunlara ek olarak, 2022’ye girerken paylaştığımız yüksek enflasyon ve resesyon endişelerini, yılı uğurlarken de taşımaya devam ediyoruz. 3. Çeyrek bilançoları itibariyle ve son dönemlerde aldığımız öncü verilerde yavaşlama gözlemlediğimiz sanayi sektörleri için en azından yılın ilk yarısı zorlu geçecek gibi görünüyor. Önümüzdeki süreçte meydana gelebilecek küresel ve lokal gelişmelerin ve süreç değişimlerinin ise dinamikleri değiştirebileceğini eklemek gerek.
Sağlık, başarı, huzur ve kazanç dolu bir 2023 dileklerimle..