Bergama’da kurulan Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nin tam kapasiteye ulaştığında 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacağını, yıllık 4 milyar doların üzerinde ticaret hacmine ve 2 milyar doların üzerinde ihracat rakamına ulaşacağını ifade eden ESBAŞ ve BASBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, bölgenin sağlayacağı ekonomik aktivite ile İzmir ve ülke ekonomisine güç katacağını ve Kuzey Ege’nin talihini değiştireceğini dile getirdi.
Ege Serbest Bölgesi Türkiye için daima lider ve örnek konumda olmuş bir serbest bölge. Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ) ve Batı Anadolu Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (BASBAŞ) şirketlerinin Yürütme Kurulu Başkanı olan Dr. Faruk Güler, Bergama’da kurulan yeni serbest bölgenin hem İzmir ve Kuzey Ege için hem de Türkiye ekonomisi için önemine vurgu yapıyor. Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nde toplam alanın yüzde 35’i için yatırımcılarla görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Dr. Faruk Güler ile çalışmaların kapsamını ve hedefini konuştuk.
Ülkemizin ekonomi modeline baktığımızda ihracatın rolü çok büyük. Bu bağlamda ihracat merkezleri olarak serbest bölgelerin de önemi ortada. Tabii, bu noktada serbest bölgelere tanınan teşvikler ve avantajlar yatırımcılar için ciddi bir cazibe yaratıyor. Bu avantajların kapsamını konuşacak olursak neler söyleyebilirsiniz?
Serbest bölge kurucu işleticilerinin bir kısmı için verilen muafiyetlerin süresi bitti. Örneğin; biz de ESBAŞ olarak serbest bölgelerin dışındaki şirketler gibi bütün vergileri ödüyoruz. Fakat üretimlerinin en az yüzde 85’ini ihraç eden şirketler için tüm vergi muafiyetleri ve avantajlar devam ediyor. Bunları biraz daha detaylandıracak olursak şöyle sıralayabiliriz:
Gümrük vergisi ve aynı tür diğer vergilerden, imalat şirketleri için kurumlar vergisinden, KDV ve özel tüketim vergisinden, düzenlenecek evraklara uygulanan damga vergisinden ve emlak vergisinden yüzde 100 muafiyet sağlanmakla birlikte, çalışan maaşı üzerinden alınan gelir vergisinden de yüzde 100 muafiyet (serbest bölgelerde ürettiği ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini ihraç eden şirketler için) söz konusu olmaktadır. Ayrıca, mallar süre sınırlaması olmaksızın serbest bölgelerde tutulabiliyor. Şirketler, serbest bölgelerden elde edilen kârı hiçbir sınırlama olmaksızın yurt dışına ya da Türkiye’ye serbestçe aktarabiliyor. Mülk alım-satımında tapu harcından muafiyet, inşaat, proje, iskân, izin ve onay süreçlerinde KDV muafiyeti söz konusu. Yatırımcı şirketlere KDV ve diğer vergilerden muaf hazır altyapı sunuluyor. Şirketlerin ikinci el/kullanılmış makine getirmesine müsaade ediliyor. Özetle; serbest bölgelerde yatırımcılara sunulan birçok teşvik ve kolaylıklar var.
Peki, tüm bu avantajları dikkate aldığımızda Ege Serbest Bölgesi yatırımcılar açısından cazibesini hala koruyor mu?
Biz kuruluşumuzdan beri yatırımcı şirketleri bütün dünyada araştırıyoruz. Özellikle otomotiv yan sanayisinde, havacılık sektöründe en iyi iş yapan firmaları bölgemize yatırım yapmaya ikna ettik. Bunların dışında bölgemizde tekstil sektörü de var. Ama bunların hepsi markalaşmış, teknoloji üreten ve sürekli ihracat yapabilecek firmalar. Dolayısıyla buradaki şirketler yüksek katma değerli üretim yapıyorlar ve ürettiklerinin yüzde 85’ini yurt dışına satıyorlar. Türkiye’nin ihracatta kilo başına ortalama değeri 1-1,5 dolar düzeyindeyken bölgemizde bu değer 8-9 dolarları buluyor. Bugün bütün serbest bölgelerin toplam ihracatının yüzde 25’ini Ege Serbest Bölgesi gerçekleştiriyor. Yine İzmir’in toplam ihracatının yüzde 20’sine yakınını bölgemiz yapıyor. Ancak bu noktaya hemen ulaşmadık. Bizim 33 yıl boyunca süren bir iş felsefemiz ve iş planımız var. Bu sayede güzel bir örnek ortaya koyduk. Bölgemiz cazibesini hala koruyor. Bu örneği çoğaltmak lazım.
Serbest bölgelerdeki yabancı yatırımcılara öncelik verildiğine ilişkin bir izlenim var…
Bu yanlış bir izlenim. Biraz da bizim eksikliğimiz var bu konuda. Serbest bölge işleticileri olarak kendimizi iyi anlatamamışız. Bizler 19 serbest bölge kurucu ve işleticisi şirket olarak daha iyi tanıtım yapmalıyız. Biz yerli veya yabancı, sermaye yapısına bakmaksızın tüm yatırımcıları aynı kefede değerlendiriyoruz. Çünkü biz yatırım yapacak olan herkesin peşindeyiz. Ancak Türkiye, sermaye açığı olan bir ülke. Dolayısıyla Türkiye dışarıdan direkt yabancı yatırım çekmek zorunda. Bu nedenle ESBAŞ olarak biz de yabancı yatırımcıyı bölgemize getirmek için uğraşıyoruz. Ancak bunu yaparken yabancı şirketlere ilave bir şey sunmuyoruz.
Buradan Batı Anadolu Serbest Bölgesi çalışmalarınıza geçelim isterseniz…
Tüm fizibilite çalışmalarının tamamlanması sonrasında Ticaret Bakanlığı’nın da onayıyla Batı Anadolu Serbest Bölgesi’ni Bergama’da kurduk.
Bölgemiz 2,5 milyon metrekare alana sahip olup tam kapasiteye ulaştığında 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacak ve yıllık 4 milyar doların üzerinde ticaret hacmine ve 2 milyar doların üzerinde ihracat rakamına ulaşacaktır. Bölgemiz sağlayacağı ekonomik aktivite ile İzmir ve ülke ekonomisine güç katacak, Kuzey Ege’nin talihini değiştirecektir.
18 Mart Çanakkale Köprüsü ile İstanbul’u by pass ederek Avrupa’ya en kısa ve hızlı karayolu bağlantısına kavuşan Batı Anadolu Serbest Bölgesi, Aliağa Nemrut Koyu’ndaki limanlarla da deniz yoluyla dünyaya bağlanmaktadır. Çandarlı’ya kurulacak Kuzey Ege Limanı’nın da bitmesi ile Batı Anadolu Serbest Bölgesi, transit çalışan devasa konteyner gemileriyle üretimini global pazarlara ulaştırma konusunda çok büyük avantaj elde etmiş olacaktır. Bu da Ege’nin üretim avantajlarını kullanarak ürünlerini dünyaya satmak isteyen global firmalara büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Şu an yatırımcıların müracaatlarını almaya başladık. Elektrik, su ve telekomünikasyon altyapımız hazır. Müracaatı Ticaret Bakanlığı’nca kabul edilen yatırımcılar bize başvuruyor; araziyi, yatırımın ayrıntılarını, belediye hizmetlerinin nasıl verileceğini ve sözleşmenin şartlarını konuşuyoruz. Eğer her şey uygunsa Ticaret Bakanlığı’na yönlendiriyoruz. Ticaret Bakanlığı’ndan da teşvik alan firmadan işleme hemen başlamasını istiyoruz. Dolayısıyla bugün hemen işleme başlamasını isteyeceğimiz şirketler oluştu. Kısa vadede fiziki olarak inşaatlar başlayacak, fabrikalar hazır hale gelecek.
Bununla ilgili tanıdığınız bir süre var mı yatırımcıya?
Yatırımcı adayına, Ticaret Bakanlığı’ndan uygunluk yazısını aldıktan sonra inşaata başlaması için, projesinin büyüklüğüne göre 2 ile 6 ay arasında süre veriyoruz. İnşaatın büyüklüğüne göre inşaatın bitirme süresini belirliyoruz. Çünkü biz, hızla katma değer üretmeye ve ihracata başlayacak hazır yatırımcıyı almak istiyoruz. Ayrıca, firmaların boş yere kira vermelerini de istemiyoruz.
Bir sektör ayrımı var mı?
Ege Serbest Bölgesinde olduğu gibi her sektörden yerli ve yabancı yatırımcıları bekliyoruz. Yeter ki sürdürülebilir işi olanlar bize gelsin.
Ancak daha önce BASBAŞ’ta yenilenebilir enerji ve ileri teknoloji sektörleri ağırlıkla ön planda olacak demiştiniz, bu hala geçerli mi?
Biz gelecekte öne çıkacak sektörlerin de serbest bölgelere tanınan teşvikten faydalanmasını istiyoruz. Ama arazi tahsisinde ayrıcalıklı fiyat uygulamamız yok. Her sektöre, her firmaya karşı aynı mesafedeyiz. Sadece söz konusu iki sektör için tahsis işlemlerinde kolaylıklar sunuyoruz. Burada bir ayırımcılıktan öte ülkemizin fazlaca yatırıma ihtiyaç duyduğu bu iki alandaki yatırımcıları uyandırma ve bölgemize çekme niyeti var.
Şu an itibariyle doluluk oranı nedir?
Toplam yatırım alanının yüzde 35’i için yatırımcılarla görüşüyoruz şu anda. Ayrıca 4 şirketimiz de teşvik alma basamağına geldiler.
Demiryolu bağlantısı var mı?
Demiryolu projesi var. Ancak şu anda bitmiş demiryolu yok. Yapımını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yürüttüğü bir demiryolu projesi var.
Arazi kiralama fiyatı için ne söyleyebilirsiniz?
Serbest bölgelerde kamu arazisi 45 yıl süreyle firmalara tahsis ediliyor. Kira bedeli Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı fizibilite sonucu belirleniyor. Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nde arazi kiraları 5,5 dolar metrekare/yıl. Bu fiyat yıllar boyu sabit kalır.
Peki, üst yapı dahil mi buna?
Bu kirayı verdiğinizde, biz kurucu işletmeci şirket BASBAŞ olarak yatırımcının kapısına kadar elektriğini, suyunu, gazını getiriyoruz. Bütün bunlara baktığınızda kira bedelinin çok düşük olduğunu söyleyebiliriz.
Peki, parsel büyüklüklerini nasıl belirlediniz?
Öncelikle bir tecrübeye dayalı olarak bir parselasyon yapıyoruz. Fakat tecrübemiz ne kadar olursa olsun yatırımcı büyüklüğünü yüzde 100 tutturmamız mümkün değil. BASBAŞ’ta 10 bin metrekareden daha küçük bir parsel yok. 15-25-45-60-100 bin metrekare şeklinde parselasyonlarımız var. Ama bu parsel büyüklükleri zaman içinde değişebilir veya parselleri ihtiyaca göre birleştirebiliriz. Diğer yandan bütün altyapı çalışmalarını ve teknik çalışmaları kurucu işletici şirket olarak biz yapıyoruz ve Ticaret Bakanlığı’na onaylatıyoruz. Dolayısıyla işler çok daha hızlı gelişiyor.
Son olarak Ege Serbest Bölgesinde 2023 yılına ilişkin beklentilerinizi öğrenmek isteriz.
Toplam ticaret hacmi, ihracat ve çalışan sayısı açısından 2021’i iyi bir yıl olarak geçirmiştik. 2022’yi 2021’den daha iyi bir yıl olarak kapatıyoruz. 2023’te büyümemize devam edeceğiz. İhracatımızı 2023 yılında 2022’ye göre yüzde 12 artıracağız.