İlk ihracatını 1999 yılında Tunus’a gerçekleştiren HİDROMEK, bugün 6 kıtaya ihracat yapıyor. HİDROMEK Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bozkurt, dünyada 100’den fazla ülkede makinelerinin çalıştığını söylüyor.
HİDROMEK Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bozkurt, “2023 yılı hedeflerimiz doğrultusunda, AR-GE faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyor, sektöre yön veren yeniliklerin peşinde koşmaya devam ediyoruz” dedi.
Öncelikle HİDROMEK ile ilgili bilgi verir misiniz?
HİDROMEK, rahmetli babam Hasan Basri Bozkurt tarafından 1978 yılında Ankara’da kuruldu. Babam sanat okulunu (meslek lisesi) bitirdikten sonra Karayollarında 2 yıl çalışmış ardından kurumun bursu ile Makine Mühendisliği eğitimini ve yüksek lisansını tamamlamış. Karayollarında atölye mühendisi olarak çalışırken 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı ile birlikte sorumlu olduğu makine grubu için de uygulanan ambargo sebebiyle iş makinelerine parça üretmeye başlamış ve ekibi ile birlikte durma noktasına gelen makinelerin çalışmasını sağlamış.
Yerli üretimin ülkenin geleceği için ne kadar önemli olduğu bilinci ve bu konuda edindiği deneyimle, hayallerini gerçekleştirmek için bugün ülkemizin gururu olan HİDROMEK’i kurmuş.
Biz, faaliyetlerimize tarım traktörlerine kazıcı ve yükleyici ataşman üretimiyle başladık. O yıllarda iş makinesi fonksiyonu kazandırılmış bu traktör kepçeler ülkemizin altyapı çalışmalarında kullanıldı. 1989 yılına geldiğimizde kazandığımız deneyim ve işimizden elde ettiğimiz tüm kazanç ile Türk mühendisler tarafından tasarlanan ilk iş makinesi HMK 80 Serisi kazıcı yükleyiciyi ürettik. Üretimimizi atölyeden ilk fabrikamıza taşıdık. 1990’dan sonra ise sürekli bir şekilde yeni ürünler geliştirmeye ve yeni serilerimiz ile müşteri memnuniyetini arttırmaya odaklandık.
Bugün; dördü Ankara’da, biri İzmir’de, biri de Tayland’da olmak üzere altı üretim tesisinde kazıcı yükleyici, hidrolik ekskavatör, lastikli yükleyici, motor greyder ve toprak silindiri üretiyoruz. Ankara Sanayi Odası I. Organize Sanayi Bölgesinde 1.400 dönümü aşkın sanayi parseli üzerinde HİDROMEK Üretim Üssü’nün inşasına devam ediyoruz. Burada ilk olarak komponent fabrikamız faaliyete geçti. Komponent fabrikamızda daha önceden ithal ettiğimiz, ülkemiz için stratejik öneme sahip şanzıman, aks, hidrolik redüktör ve hidrolik silindir gibi ana komponentlerin üretimini gerçekleştirmeye başladık. Ekskavatör fabrikamızın inşası ise devam ediyor. Bugün bu tesislerimizde 2200’den fazla çalışan istihdam ediyoruz.
Dünyada 6 kıtada 100’ün üzerinde ülkede makinelerimiz çalışıyor. İspanya’da HİDROMEK WEST, Rusya’da HİDROMEK RUS, Tayland’da HİDROMEK HCE ve Japonya’da HİDROMEK JAPAN firmalarımız ile yurt dışındaki bayi yönetimi, satış ve satış sonrası hizmetler faaliyetlerini yürütüyoruz.
Küresel ölçekte iş makineleri üreten en büyük firmaların sıralandığı uluslararası ‘Yellow Table’ listesinde yer alan ilk ve tek Türk üreticiyiz, listeye bugüne kadar toplam 8 kez girdik.
Bünyemizde kurduğumuz 2 adet AR-GE Merkezimiz ve Tasarım Stüdyomuz ile sektöre yenilik katan çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalarımız, dünyanın önde gelen tasarım otoriteleri tarafından da takdir görüyor, bugüne kadar toplam 31 adet uluslararası tasarım ödülü kazandık.
Hedefleriniz açısından 2022 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2022 yılı oldukça başarılı ve verimli geçti. Hem Türkiye pazarında, hem de yurt dışındaki pazarlarımızda konumumuzu güçlendirdiğimiz bir yıl oldu. Farklı segmentlerdeki müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yeni ürünlerimizi tanıttık.
Bunun yanı sıra, yenilikçi yaklaşımlarla desteklenen AR-GE ve tasarım çalışmalarımıza hız vererek yeni ürünler geliştirdik. Bu ürünlerimizi sektörümüzün en önemli fuarlarından Komatek ve Bauma’ da sergiledik, gerek yerel gerekse uluslararası platformlarda tanıttık. Müşterilerimizin geri dönüşleri ve sağladığımız memnuniyet bizim için çok değerli. Bu çerçeveden baktığımızda, 2022’nin bizim için verimli ve başarılı geçtiğini söyleyebilirim.
Yürütmekte olduğunuz son projeler nelerdir?
HİDROMEK olarak, müşterilerimizin beklentilerini tek çatı altında karşılayacak şekilde ürün gamımızı genişletmeye ve sektörün geleceğine şekil veren yenilikçi projelere imza atmaya önem veriyoruz. Bu kapsamda mühendislik birimlerimiz, AR-GE merkezlerimiz ve HİDROMEK Tasarım Stüdyomuz ile birlikte güçlü çalışmalar ortaya koyuyoruz.
Bu çalışmalar arasında, Bauma Fuarı’nda tanıtımını yaptığımız projesi devam eden yeni nesil operatör iş istasyonumuz, HİDROMEK Opera öne çıkıyor. HİDROMEK Opera ile operatörlerin HİDROMEK iş makinesini uzaktan kullanması hedefleniyor. Projenin hayata geçirilebilmesi için çalışmalarımız devam ediyor.
2023 yılında ürün gamınız nasıl şekillenecek?
Az evvel bahsettiğim gibi, daha çeşitli sektöre ve segmente hitap edebilmek, ihtiyaca cevap verebilmek adına bu yıl da her ürün grubumuza yeni ürünler ekleyeceğiz. Örneğin, dördüncü nesil kazıcı yükleyici ailemiz olan K4 Serisi’ni bu yıl pazara sunacağız.
K4 Serimiz daha şimdiden oldukça ilgi görüyor ve Red Dot, IF Design, German Design ve Good Design olmak üzere 4 adet dünya çapında prestije sahip tasarım ödüllerini kazandı. Bununla birlikte, K4 Serimiz IF Design, Red Dot ve German Design ödüllerini kazanan dünyadaki ilk kazıcı yükleyici oldu. Bu başarılar, çalışmalarımızda bizi motive ediyor ve başarı yolculuğunda doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Ekskavatör, motor greyder, lastikli yükleyici ve toprak silindiri ürünlerimizde de yeni ürün geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir.
Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Bünyemizde 2 adet AR-GE Merkezimiz bulunuyor. 2014 yılında ilk AR-GE Merkezimizi kurarak, sektörümüzün ilk, Türkiye’nin ise 157’nci AR-GE Merkezini hayata geçirdik. 2018 yılında ise ikinci AR-GE Merkezimiz faaliyete geçti. AR-GE Merkezlerimiz bünyesinde doktora, yüksek lisans ve lisans eğitim düzeylerinde yaklaşık 180 kişi çalışıyor. Bu merkezlerimizde mevcut ürün gamının geliştirilmesinin yanı sıra yarı otonom, elektrikli ve hibrit iş makinelerine yönelik çalışmalar yürütüyoruz.
Mühendislik birimlerimizle müşterilerimizin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda ürünlerimizi çeşitlendiriyoruz. Sektörümüzün Türkiye’deki sayılı tasarım stüdyolarından olan HİDROMEK Design Studio’da görsel olarak üst düzeyde bir tasarım konumlandırılmasının yanı sıra operatörlerin ergonomik açıdan kusursuz ve üstün bir konfor ve verimli bir deneyim elde etmesine yönelik tasarımlar yapılıyor.
Şu haberi de mutlulukla paylaşmak isterim ki, Avrupa Birliği Ufuk Avrupa Programı (Horizon Europe) kapsamında desteklenmeye hak kazanan BEYONDERS projesinde Türkiye’den tek katılımcı olarak biz yer alıyoruz. Avrupa inşaat sektörünün karşılaştığı sorunlara teknolojik çözümler üretilmesini hedefleyen bu proje kapsamında, otonom ve uzaktan kumandalı HMK 635 WL lastikli yükleyiciyi geliştireceğiz.
Yeni başlayan projenin İspanya, İtalya, Belçika, Fransa, Hırvatistan, Danimarka, Finlandiya ve Hollanda’dan üniversiteler, araştırma kuruluşları, büyük, küçük ve orta ölçekli şirketler, kamu kuruluşları ve derneklerden oluşan toplam 23 ortağı bulunuyor.
Hem AR-GE, hem de ürün geliştirme tarafında bu ve bu gibi birçok yeni projenin çalışmalarına devam ediyoruz.
Yeni nesil HICON 7W aracınızla ilgili son durum nedir?
HİDROMEK’in elektrikli ürün ailesine ait markası HICON’ un ilk ürünü HICON 7W; akıllı, ekonomik ve çevre dostu bir elektrikli şehir ekskavatörü olarak tasarlanmıştı, biliyorsunuz.
Dünyanın yüzde 100 elektrikli ilk lastik tekerlekli ekskavatörü olan HICON 7W, sahip olduğu elektrikli motoru sayesinde daha sessiz, daha verimli ve çevre dostu olmasıyla öne çıkıyor. Sıfır emisyonlu olması ve kompakt boyutları ile çevresel etkiyi azaltmasıyla HICON 7W; özellikle şehir içi kullanımda çok fazla tercih edilecek.
Bu yönde yapmış olduğumuz AR-GE çalışmalarını yurt içinden ve yurt dışından gelen talepler doğrultusunda geliştirmeye devam ediyoruz.
Şirket olarak gündeminizde neler var?
Bu sene, HİDROMEK olarak; kuruluşumuzun 45.yılına girmenin mutluluğu içerisindeyiz. Önceki senelerde olduğu gibi, bu sene de çevreye duyarlı, rekabetçi ürün ve hizmetler üreterek müşteri ve diğer paydaşlarımızın ihtiyaç ve beklentilerini karşılama misyonu ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
2023 yılı hedeflerimiz doğrultusunda, AR-GE faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyor, sektöre yön veren yeniliklerin peşinde koşmaya devam ediyoruz.
Pazardaki ihtiyaç ve müşteri talepleri doğrultusunda üretim kapasitemizi arttırmak amacıyla HİDROMEK üretim üssündeki ikinci fabrikamızı tamamen devreye aldık. Üçüncü fabrikamızın inşaatına hız verdik. Bu fabrikamızın da devreye alınması ile birlikte üretim kapasitemiz ve istihdam sayılarımız önemli oranda artacak.
Yeni ürünlerimizi 2023 yılında yurt içinde ve yurt dışında katılım sağlayacağımız çeşitli fuarlarda sektörle buluşturacağız.
İhracat çalışmalarınız ve hedef pazarlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
İlk ihracatımızı 1999 yılında Tunus’a gerçekleştirdik ve bugün 6 kıtaya ihracatımız bulunuyor. Dünyada 100’den fazla ülkede makinelerimiz çalışıyor.
Yurt dışında güçlü bir bayi ağı ile çalışıyoruz. Bayi ağımızın yönetimi, satışın desteklenmesi, satış sonrası hizmetlerin yönetimi, teknik ve eğitim desteğini kapsayan hizmetleri yürütmek üzere 2007 yılında İspanya’da HİDROMEK WEST, 2013 yılında Rusya’da HİDROMEK RUS firmalarını kurduk. 2013 yılında Japon Mitsubishi firmasının Motor Greyder iş kolunu satın aldık. Bu satın alma ile elde edilen ürün, üretim ve know-how’ ın yanı sıra ASEAN pazarına da girmiş olduk. HİDROMEK Construction Equipment Thailand (HCE) fabrikası bugün Thailand’ da yaklaşık 150 çalışanıyla ASEAN pazarına yönelik HİDROMEK Motor Greyder ürününü üretmeye devam etmektedir. 2016 yılında ise üçüncü yurt dışı satış ve satış sonrası hizmet merkezi HİDROMEK JAPAN kuruldu.
Başlıca ihracat pazarlarımız arasında; İngiltere, Almanya, İsveç, İspanya, Fransa, Rusya, Cezayir, Avustralya, Bulgaristan, Tunus, Güney Afrika, Arjantin, Filipinler, Endonezya, Şili, ve Küba bulunuyor. 2020 yılında Japon hükümetinin ve belediyelerinin talebi üzerine karla mücadele amacıyla kullanılmak üzere Japonya pazarına özel bir motor greyder ürettik ve Japonya’ya iş makinesi satmaya başladık.
Bayilerimizi sürekli destekleyerek müşteri beklentilerini karşılayan doğru ürün ile girdiğimiz pazarlarda kalıcı bir marka olmak üzere ve kazan-kazan prensibiyle hem müşteri memnuniyetini hem de bayilerimizle olan iş birliğimizi geliştirerek Dünya genelindeki dağıtım kanalımızı sürekli genişletiyoruz. Yeni pazar hedeflerinin yanı sıra bulunduğumuz pazarlardaki gücümüzü arttırmak ve daha çok tercih edilen bir marka olmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Küresel ticaret koşullarını rekabet açısından nasıl görüyorsunuz?
Pandemi dönemi ile beraber yurt içi ve yurt dışı tedarik zincirinde ciddi bazı kırılmalar yaşadık. Koşulların ağırlaşması ile beraber, paydaşlarımızla daha yakın bir iş birliği ve daha fazla veri paylaşımı içerisine girerek kısa vadeli stratejilerimizi düzenledik, uzun vadede de yapabileceklerimizi planladık. Hızlı karar verme ve hızlı hareket etme yeteneğine sahibiz.
Oluşturduğumuz hızlı ve dinamik çalışma ortamında, paydaşlarımızın destekleri ve sektördeki talebin de güçlü olması avantajı ile bu dönemi başarı ile yürüttüğümüze inanıyoruz.
Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında neler yapmaktasınız?
Bizim temel değerlerimiz arasında eğitime ve insan kaynağının gelişimine katkıda bulunmak yer alıyor. Rahmetli babamın ortaya koyduğu bu değeri bugün de aynı azim ve çaba ile sürdürüyoruz.
Okul/Üniversite-Sanayi işbirliği çerçevesinde ülkemizde ilk olarak kabul edilebilecek uygulamalara imza attık. Teknisyen-Tekniker-Mühendis kadrolarımızın yetiştirilmesine katkıda bulunmak ve ülkemizin yetişmiş, sanayinin ihtiyaç duyduğu özelliklere sahip insan kaynağının gelişimi için çok sayıda projenin öncüsüyüz.
2005 yılında ülkemiz sanayisinin en önemli sorunlarından biri olarak kabul edilen kalifiye teknisyen ihtiyacına yönelik, bu konuda başarılı ülke uygulamalarını da yerinde bizzat inceleyerek, bugün SİMEP olarak adlandırılan “Sanayici İşbirliğinde Mesleki Eğitim Projesi” nin gerçekleştirilmesinde öncü olduk. Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara Sanayi Odası ve ASO I. Organize Sanayi Bölgesi ve Sanayicilerin paydaşlığıyla 2005 yılında başlayan ve bugün de devam eden bu projenin öğrenci seçiminden istihdama kadarki eğitim yolculuğunda programın teorik içeriğinden, uygulama konularına kadar her detayla bizzat ilgilenmekteyiz. Çocuklarımızın gelişimini bir bütün olarak ele alarak mesleki/teknik eğitimlerin yanı sıra kişisel gelişim, hayat bilgisi, kültürel ve milli değerlere yönelik kazanımlar elde edilmesini de sağlıyoruz. Mesleğinin inceliklerini öğrenerek yetişen çocuklarımız mezun olduklarında yapacakları iş hakkında bilgi ve deneyime sahip olarak kendine daha güvenli şekilde hayata adım atmaktadır. İstihdama yönelik olarak geliştirdiğimiz bu eğitim programından 329 mezun verdik, 307 mezunu istihdam ettik. Bu eğitim projesi ile 2019’da Avrupa Çıraklık Birliği’nin “Avrupa’da Çırak Yetiştirmede Büyük Firmalar” kategorisinde “Mesleki Eğitimde Mükemmellik Ödülü” nü almaya hak kazandık. Mesleki eğitim alanında ileri uygulamalara sahip pek çok ülke menşeili firmanın üyesi olduğu birliğe üye ilk Türk firma olan firmamız, bu değerli ödül ile mesleki eğitim alanında da ülkemizde bir ilke imza atmış oldu.
SİMEP’in başarısından hareketle benzeri projeleri tekniker ve mühendis yetiştirilmesine katkıda bulunmak ve gerçek bir sanayi üniversite işbirliği kurmak amacıyla birer birer hayata geçirdik. Üniversitelerin ilgili meslek yüksekokullarının Organize Sanayi Bölgeleri içinde yer alması gerektiğini savunarak, bu eğitim kurumlarının gerek öğrencilerine gerekse öğretim görevlilerine en son teknolojilerle donattığımız fabrikalarımızın kapılarını sonuna kadar açtık. Böylece öğrenciler, mesleklerini, Meslek Yüksekokullarının atölyelerinde görülmesi çok zor olan en yeni tezgâhlarda öğrenebilmektedir. Bu anlayışla, 2013 yılında Hacettepe ASO I. OSB Meslek Yüksek Okulu ile bugün de devam eden iş birliği protokolünü imzaladık.
2014 yılında ise iş makineleri konusunda uzmanlaşmak isteyen mühendis adaylarına yönelik özel bir “sanayi üniversite iş birliği projesi” ne imza attık. Çankaya Üniversitesi ile imzalanan protokol ile Makine ve Mekatronik Mühendisliği öğrencilerine eğitimlerinin ikinci yılı itibariyle iş makineleri ile tanışıp, bu alana özel dersler, projeler ve stajlar ile geleceğin HİDROMEK mühendis adayları olarak yetişmesi hedefiyle “İş Makineleri Opsiyon Programı” nı hayata geçirdik. Bugün bu programdan mezun çok sayıda çalışanımız Ar-Ge’den üretime, satış sonrası hizmetlerden satışa firmamızda farklı alanlarda görevlerini sürdürüyor.
Bu uzun süreli programların yanı sıra intörn/stajyer mühendislik programları çerçevesinde TOBB ETÜ, Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Ostim Teknik Üniversitesi basta olmak üzere çok sayıda üniversiteden uzun süreli stajyer alımı yapmaktayız. Bunun yanı sıra ülkemizdeki tüm üniversitelerden yaz dönemi stajyeri kabulü yapıyoruz. Her yıl yaklaşık 300 öğrenci staj, tez ve bitirme projesini firmamızda gerçekleştirmektedir.
Öğrencilerin yanı sıra MEB’ in talepleri doğrultusunda, kadromuzda istihdam ettiğimiz iş makineleri alanındaki uzman kadro ile meslek lisesi öğretmenlerine güncel teknolojilerin daha yakından takibi amacıyla eğitimler veriyoruz.
Eğitim işbirliklerinin yanı sıra Ar-Ge Merkezlerimiz, üniversitelerin Teknoloji Transfer Ofisleri ile sıkı bir çalışma içinde mevcut projelerimiz üzerine çalışmaktadır. Üniversitelerle yaptığımız işbirliği projeleri doğrultusunda çalışanlarımızı lisansüstü ve doktora programlarına da yönlendirmekte ve çalışanlarımızın sürekli gelişimini desteklemekteyiz.
Tedarikçilerinizle birlikte nasıl bir ekosistem oluşturmaktasınız?
Yurt içinde 330’un, yurt dışında ise 130’un üzerinde tedarikçi ile çalışıyoruz. Tedarikçilerimizle yakın ve uzun vadeye dayanan iş birliği içerisindeyiz. Tüm süreçlerde iletişim ve bilgi akışını güçlendirerek hızlı ve dinamik bir çalışma ortamı oluşturulmasını destekliyoruz.
Bizim ana hedefimiz, müşterilerimizin sorunlarına hızlı çözüm üretmektir. Bu doğrultuda, müşterilerimizin ihtiyaçlarını her zaman bir numaralı önceliğimiz olarak ele alıyoruz. En büyük başarılarımızdan biri müşterilerimizin ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap verebilmemizdir. Hızlı karar verme ve hızlı hareket etme yeteneğine sahibiz.
Tedarik zincirimizi ve yan sanayimizi bu bakış açısına göre düzenledik. Bir ihtiyaç varsa hemen gerekli çalışmaları yapıyoruz. Özellikle pandemi döneminde yaşanan tedarik krizi sürecinde tedarikçilerimize hep destek olduk. Bu bakış açımız, yakın ilişki içerisinde olduğumuz tedarikçilerimizle iş birliğimizi daha da güçlendirdi.
Firmanızın istihdama ve ekonomiye katkılarından bahseder misiniz?
Biz kuruluşumuzdan bugüne kadar çok sayıda kriz gördük, çok zorlayıcı şartlar altında çalışmalarımızı sürdürdük. Şunu vurgulamak isterim; biz hiçbir ekonomik krizde toplu çıkış yapmadık, ekonominin küçüldüğü dönemlerde bile yatırımlarımızı durdurmadık. Ülkemize, yaptığımız işe ve insan kaynağımıza ve kendimize güvendik. Öz sermayemizle ve işimizden elde ettiğimiz tüm kazanımla sadece kendi işimize odaklanarak büyümeyi hedefledik.
Daha önce de ifade ettiğim son yatırımlarımızdan Komponent fabrikamızda üretmeye başladığımız ana komponentlerimiz ile stratejik ürünler kapsamındaki dışa bağımlılığı azaltmakta ve gelecekte daha büyük yatırımların alt yapısını hazırlamaktayız.
İş makineleri sektöründe, Türkiye pazarında lider konumumuzu koruyarak dünyadaki pazar payımızı her gün arttırmaktayız. Bazı ülkelerde lider konumdayız. Teknoloji devi olarak kabul edilen, iş makineleri alanında çok önemli markalara sahip Japonya, Almanya vb. pek çok ülkede bizim makinelerimiz tercih ediliyor. Dünya markalarının yer aldığı bu zorlu pazarda konumumuzu her geçen gün daha da güçlendiriyoruz.
İstihdama yönelik eğitim projeleri, Okul/Üniversite Sanayi işbirliği projeleri ile yeni mezun gençlerin gelişimlerine katkıda bulunuyor, çok sayıda yeni mezun istihdam ediyoruz.
Yeni fabrikalarımızın devreye alınması ile birlikte istihdam sayılarımızın ilk etapta %60 oranda artacak.
Kendi çalışanlarımızın yanı sıra yaptığımız iş doğrultusunda; tedarikçilerimiz, yetkili servislerimiz ve etki alanımız çerçevesi değerlendirildiğinde çok daha geniş bir ekosistemimiz olduğunu ifade edebilirim.
Sektörünüzün dünyadaki büyüklüğüne ilişkin de bilgi verebilir misiniz?
İMDER – Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’nin 2021 yılı verilerine göre; Türkiye pazarı adetsel olarak (satış) Avrupa’da 5’inci sırada yer alıyor. Bildiğiniz gibi inşaat sektörü, Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri konumundadır.
Hayata geçirilen ve devam eden alt yapı projeleri, uzun vadeli projeler sektörümüzü olumlu yönde etkiledi.