Ülke ve bölge operasyonlarını İstanbul merkezli gerçekleştiren global şirketler, beklenen İstanbul depremi nedeniyle bir dizi önlem almaya başladı. Operasyonlar yedekleniyor, depolar deprem riski az olan kentlere taşınıyor…
Geçtiğimiz 6 Şubat depremleri ile hayatı sorgulamaya başlayan insanlar beklenen İstanbul depreminin endişesini yaşarken, global şirketler ise aldıkları yeni tedbirlerle hem çalışanlarını hem de şirketlerini daha güvenli hale dönüştürme çabası içerisinde.
Orta Asya’dan Ortadoğu’ya, Kafkaslardan Türk Cumhuriyetlerine ve Uzakdoğu’ya kadar bölgedeki tüm operasyonlarını İstanbul üzerinden gerçekleştiren global şirketler, beklenen İstanbul depremi nedeni ile bir dizi önlem almaya başladı.
Ağırlıklı olarak ilaç, akaryakıt ve sigorta sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların yöneticilerinde yer aldığı Afet Kriz Masası kurarak öncelikle finans, IT ve lojistik alanındaki operasyonlarını yedeklemeye başladılar. İstanbul’daki depolarını Eskişehir, Ankara ve Konya gibi deprem riskinin az olduğu kentlere taşımaya başlayan global firmalar, aynı zamanda bu kentlerde çalışanlarına özel yeni nesil yaşam alanları olarak tabir edilen habitatlar kuruyor.
Afet kriz masası kuruyorlar!
Kahramanmaraş depreminin ardından yoğun olarak İstanbul depremi konuşulmaya başlandı. Özellikle global şirketler, ‘İstanbul’da deprem olursa operasyonlarımız duracak’ endişesi yaşıyor.
Firmalar bünyelerinde Afet Kriz Masası kurdular. Bazı global şirketler stratejik pozisyonlarını şehir dışına taşıdı, bir kısmı ise taşıma planı yapmaya başladı.
Sigorta, ilaç ve akaryakıt sektörlerinde faaliyet gösteren büyük global şirketlerin bir kısmı bu sürece başladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde şunu anladılar ki; beklenen İstanbul depreminde sadece can kaybı değil, iş süreçlerinde önemli rol olan kilit unsurları da yitirmiş olacaklar.
Normalde büyük global firmaların her zaman bir kriz masası vardı, ancak bu sefer çok ciddi adımlar atıyorlar. ‘Deprem olursa’ durumundan ‘Deprem olacak’ durumuna geçmiş durumdalar.
Global firmaların bu süreçte Türkiye’den çıkmaktan ziyade, mevcut stratejik planını değiştirerek, İstanbul dışına; deprem riskinin az olduğu kentlere yönelme eğilimi gösteriyorlar.
Aslında Eskişehir gibi üniversitelerin yoğun olduğu iller büyük firmalar için doğru bir adres. O kentler habitat kurmaya da oldukça müsait. Bu sayede o bölgeler de kalkınabilir, gençlere staj ve devamında iş imkanı sunulabilir.
Sevgi ve ışığın birlikteliği sizlerle olsun…