
Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, “Öncelikli hizmetleri yaparak, israftan kaçınıyoruz. Sosyal projelerimiz başta olmak üzere birçok projelerimizle Türkiye’de birçok yerel yönetimde örnek alınan belediye konumuna geldik. 2024 yılı bütçemizi, yaklaşık 4,5 milyara çıkartmış durumdayız. Bu da Türkiye’de kamu kurumları içerisinde elde edilebilecek en büyük başarılardan biri olsa gerek” dedi.
1868 yılında kurulan Kütahya Belediyesi, 2019 Türkiye yerel seçimlerinde başkanlığa gelen yönetimin başarılı çalışmaları ile dünyaya pencere açmaya hazırlanıyor. 155 yıllık tarihinin son 5 yılında belediye başkanı ve ekibinin kültürel, sosyal ve ekonomik alanlarda kentin içerisindeki cevheri ortaya seren proje uygulamaları ile Kütahya, genç nüfus ve yatırımcının odağı olmuş noktada…
Üç dönem milletvekilliği ve akademik kariyerinden elde ettiği bilgi ve tecrübelerle birlikte ülke ve millet değerlerini ön planda tutan değer anlayışı ve vizyonu ile Kütahya’nın gelişiminde ve kalkınmasında başarılı projeleri hayata geçiren Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık ile kentin tozunu attıran çalışmalarını, hedeflerini, ekonomisini ve gündemini konuştuk.
Sayın Başkan, öncelikle ilk görev döneminizi konuşarak başlayalım isterseniz…
2019 yerel seçimlerinde başkanlığına geldiğimizde belediyenin ekonomik zorlukları ve kronik sorunları vardı. İlk gündem maddesi 1453 Konutları kentsel dönüşüm projesini yüzde 92 seviyesinde ele alıp, altı ayda tamamladık. Deprem bölgesi olan şehrimizin riskli alan ilan edilen dört mahallesinde hak sahiplerine TOKİ aracılığı ile takas usulü proje sahiplendirdik. Kalan daireleri de hızla devreye koyduk. Finansı belediyemiz karşılamıştı, göreve geldikten iki ay sonra da geri ödemeleri başlattık. Yaklaşık 450 milyon TL maliyetli bu projenin bir an önce vatandaşa teslim edilmesi gerekiyordu, bunu başardık. Belediye hizmet binası, 102 milyon TL’ye yapılmıştı, borcu ödenmeden de devralınmıştı. Bu iki proje, toplamda 550 milyon TL maliyetli projelerdi. Pandeminin sıkıntıları, borç yükü ve altyapı sorunlarını aynı anda çözmek zorunda kaldık. 2018 yılı toplam geliri 280 milyon TL olan belediyemizin 650 milyon TL kayıtlı borcunu üç yılda sıfırladık. Bu arada şehrin yüzde 80’inin altyapısını yeniledik. Üzerine asfalt, parke ve kilit taşı yol imalatlarını yaptık. Dört yıl sonunda bütçemizi 10 kat artırıp, 3 milyara çıkarttık; borcu da bütçemizin onda birine düşürdük. Kısaca mali yapısını dört yılda 25 kat iyileştirmiş bir belediyeye dönüştük.
İlk günden elektronik ihale modeline geçtik. Dört yılda ihalelerimizin ortalama yüzde 98,5’unu EKAP üzerinden rekabete açık yaptık. Yani 100 liralık alışverişin 98,5 lirası Türkiye’deki tüm esnaf, yatırımcı ya da müteahhite ulaşacak şekilde şeffaf olduk. Yıllık minimum 50 ila 80 milyon TL arasında tasarruf elde ettik. Bu yolla borcun yaklaşık yarısını karşıladık. Stok kontrol sistemini kurduk ve stoğu sıfıra yaklaşmayan hiçbir tüketim malını doğrudan alım veya açık ihale yöntemiyle satın almadık. Yaklaşık 2000 personelimizin yüzde 80 ila 90’ını eğitim sürecinden geçirip, ekip anlayışına yatkın hale getirdik. Tasarrufa riayet edip, ekonomik anlamda mali disiplini sağlayarak, yapımızı düzelttik.
Peki, dış kaynaklara ihtiyaç duymadınız mı?
Bu yıla dek ihtiyacımız olmadı, ancak 2023 enflasyon oranı yüksek, faiz oranları da düşük kalınca kredi kullanmaya başladık. İlk geldiğimizde kredi çekme limitimiz de yoktu; hatta limit aşımlı kullanılmış 52 milyon TL kredi borcu vardı, bunu üç yıllık sürede kapattık, kredi çekecek hale geldik. Bir yıldır da birkaç projemiz için bütçemizin yüzde 10’una karşılık gelen 50 ila 100 milyon toplamda 300 ila 350 milyon TL’ye varan borçlanma politikasını izledik. Elimizdeki kaynakları daima doğru kullanmayı seçiyoruz. Her yıl performans programımızdaki yatırımlarımız için mahalle muhtarlarımız ve sakinlerimizle görüşüp, öncelikli hizmetleri yaparak, israftan kaçınıyoruz.
Tasarruflarımızı kendi öz malımız olacak şekilde değerlendirmeye çalıştık. 2024 yılı bütçemizi, devraldığımız bütçenin 15 katı artırmış, yaklaşık 4,5 milyara çıkartmış durumdayız. Bu da Türkiye’de kamu kurumları içerisinde elde edilebilecek en büyük başarılardan biri olsa gerek. Öte yandan kaynakların doğru kullanılması ve vatandaş memnuniyetinin artırılmasında etkili akıllı şehir uygulamalarını şehrimize kazandırdık. Nitekim 2020-2023 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın akıllı şehirler vizyon belgesi değerlendirmelerinde; Kütahya Belediyesi olarak 35 uygulamamızla 51 belediye arasında birinci, 81 ilde de üçüncü sırada yer aldık. Bundan sonraki dönemde uygulamaları arttırıp, hizmetlerimizi daha nitelikli ve kaliteli hale getirmeyi hedefliyoruz.
Kentin sosyal, ekonomik ve turizm yönünden kalkınmasını sağlayan tüm enstrümanlara dokunuyorsunuz. Ekonomi ve işsizliği konuşacak olursak, neler söyleyebilirsiniz?
Şehrimiz, Ege Bölgesi’nin en yaşlı ili ve kişi başına düşen milli gelirde son iki ilinden biriydi. Yaşlı nüfus ve fakirlik sorunlarını aşmadan ekonomimizin düzelmesi mümkün değildi. 2019’da Türkiye’de ilk kez ikamet kart uygulamasını başlattık. O dönem iki üniversitemizdeki 50 bine yakın öğrencimizden evlerde kalanlara ikametgâh adreslerini şehrimize almaları halinde; belediye imkanlarımızla destek olacağımızı, esnafların gönüllü katılımı ile bazı alanlarda indirimlerin uygulanacağını, şehri yaşayabilecekleri noktaya taşıyacağımızı taahhüt ettik. Yaklaşık 11 bin öğrencimiz 2019 sonunda ikametgahlarını şehrimize taşıdığında sınıf değiştirdik. Yüz bin ila 250 bin nüfuslu B7 grup belediyesi iken; 250 bin ila 500 bin nüfuslu belediyelerin arasında yer aldık. Norm memur kadromuz ve müdürlük sayılarımız otomatikman arttı. İller Bankasından gelen aylık vergi gelirleri payımız yükseldi. 244 binle aldığımız merkez nüfusu yılda 5 bin artışla 265 bine çıkarttık. Yaş ortalamasında komşu illerle rekabet edebilecek duruma geldiğimiz anda yatırımcı akınına uğradık. Son iki yılda üç organize sanayi bölgesinin 10 milyon metrekarelik yerleşim alanı 31 milyon metrekareye ulaştı. Yıllık nüfus artışını sürdürmek için çalışacağız.
Türkiye’nin en güvenli şehirlerindeniz. Yatırımcı açısından son derece cazip bir iliz. Yaşanabilir kent noktasında altyapı ve sosyal imkanlarla rekreasyon alanları önemli. Bu doğrultuda ciddi çalışmalar yaptık. 1 milyon 350 bin metrekare park, dinlenme ve yeşil alan içeren rekreasyon alanını yaklaşık iki katına çıkarttık.
Projelerinizi biraz açabilir misiniz?
Cumhuriyetimizin 100’üncü ve büyük zaferin 101’inci yılında içerisinde özel tasarım kapalı otopark ve halkın ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli etkinlik alanlarını barındıran 105 bin metrekarelik bölgenin en büyük millet bahçesini açtık. Ressam Ahmet Yakupoğlu ismini alan 32 bin metrekarelik parkımızı yeniledik. Yine 25 bin metrekarelik bir Yaşam Parkımızı tamamen düzenledik. 29 Ekim’de açacağımız 255 bin metrekarelik Yedigöller Rekreasyon Alanımızı bitirmek üzereyiz. İkinci etapta 100 bin, üçüncü etapta 150 bin metrekare ilave ederek, toplamda 500 bin metrekare planladığımız bu alan, Türkiye’nin en büyük alanlarından olacak. Bu yönde çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
Jeotermal kaynaklı şifalı suları ve bol oksijeni ile ünlü Yoncalı’daki 105 bin metrekarelik mesire alanını da belediyemize tahsis ettirdik ve 29 Ekim’e yetiştirmek üzere yapım aşamasındayız. En büyük rekreasyon projemiz, Kanal Kütahya Projesi… Kanal Kütahya, projelerimizle Kütahya bölgenin incisi olacak. 500 bin metrekarelik bu alanı, üç etaba böldük ve şu anda birinci etabın ihalesi yapıldı, yıl sonu tamamlanacak. Burada 50 bin metrekarelik göl alanı var. Porsuk Çayı’ndan alacağımız suyla göllendireceğiz. Cazibeyle 1,5 kilometre uzunluğundaki kanal boyunca kullanacağız. Kanalın iki tarafında spor tesisleri, dinlenme, yürüme ve piknik alanları yer alacak. 100 m genişliğinde bir bant, ikinci ve üçüncü etapla toplamda 4 kilometreyi bulacak. Şu ana dek küçük parklarımız dahil 1 milyon 350 bin metrekare rekreasyon alanını mahallelerimize kazandırdık. Bu 155 yıllık Kütahya Belediyesi tarihinde görülebilecek en büyük hizmetlerden birisi… Bir dönem sonra hedefimiz, alanlarımızı 3,5 milyon metrekareye çıkartmak.
Şehrimizi dörde böldük. Doğusunda 500 bin metrekarelik Kanal Kütahya ve 372 bin metrekarelik etap etap tamamlanacak Vadi Kütahya projemiz var. Şehir merkezinde Türkiye’nin en büyük meydanı, 17 bin metrekarelik Zafer Meydanını 2022’de açmıştık. Burası yaya ve araç trafiği ile etkinliklere açık bir meydan… Yine merkeze yakın Çamlıbahçe Park projemiz için eski merkez pazar yerini yeşil alana dönüştürüyoruz. Bahsettiğim Ahmet Yakupoğlu ve Yaşam Parkı da merkezdeki nüfusu barındıracak. Batı Kütahya’da ise Millet Bahçesi ve Okmeydanı Vadi projemizi gerçekleştireceğiz. Yedigöller ve Yoncalı, kuzey Kütahya tarafında. Etkinlik alanlarını şehre yayıp, sistemli şekilde yatırımlarımızı dağıttık. Böylece halkımız sosyal ihtiyaçlarını kendilerine yakın alanlarda karşılayabilecek, zaman ve ekonomik kayıpları minimuma inecek. Şehrin merkezindeki yoğunluk azalacak, bu da trafik ve ulaşımı rahatlatacak.
“DEPREME KARŞI BİLİMSEL İLERLİYORUZ”
Kütahya’da deprem bilinci ve kentsel dönüşüm üzerine neler söylemek istersiniz?
Bundan sonra öncelikli konularımız kentsel dönüşüm ve ulaşım sorunu… 2013 yılındaki Bakanlar Kurulu kararıyla 492,5 hektarlık alanımız riskli alan ilan edilmiş durumda. Mevcut yapılarımızın yüzde 40’ı bu riskli alanda. Sekiz binin üzerinde yapı, 30 binin üzerinde bağımsız ünite ve 2000 yılı öncesi yapılmış yapılarımız. 12 bölge ve dokuz dere yatağı olmak üzere 21 dönüşüm alanımız mevcut. Önceki dönemlerde adımları atılmamış mahallelerimizin ikisinde 500, Osmangazi mahallemizde 500 olmak üzere 1000 konutluk toplu konut dönüşüm projemizi başlattık. Yıl sonu tamamlanıp, TOKİ marifetiyle karşılıklı takas ya da satın alma yoluyla hak sahiplerine dağıtılacak. Sultanbağı Mahallemizde ilk etap 500 konut için görüşmelerimiz devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız aracılığı ve belediyemizin desteği ile buranın dönüşümünü sağlayacağız. Küçük Sanayi Sitemizin dönüşümü için İnköy Mahallemiz sınırlarındaki 1150 dekarlık alanda TOKİ aracılığı ile 530 iş yerinin ilk etabına start verdik, yıl sonu hak sahiplerine teslim edilecek. Türkiye’nin en modern Sanayi Sitesine Konya’dan sonra yalnız Kütahya sahip olacak. Mevcut sitemizdeki irili ufaklı 1400 iş yerimizin tamamını karşılayacak toplamda 1600 iş yeri bulunacak. Sitemizin ikinci ve üçüncü etaplarını da 500’er iş yeri ile önümüzdeki süreçte tamamlayacağız. 20 yıllık süre için yerel yönetimlere bırakılan dönüşüm konusunda şu an 10 yılı geride bıraktık, kalan 10 yıllık süreçte de ikinci dörtlü mahallemiz ve üçüncü derecede dönüşüme tabi dört mahallemizi dönüştüreceğiz. Vatandaşlarımızın tercihi üzerine bu mahallelerdeki dönüşüm yerinde olacak. Bu hususta envanterlerimizi oluşturduk, 11 deprem ilimize ilave 12’nci il olarak Kütahya merkez belediyemiz mücavir alanı içerisinde 5 bin hektarlık alanın mikro bölgeleme çalışmasını yaptık. Bu çalışma zemin şartlarına göre yapı özelliklerinin belirlenmesinde yol haritası niteliğinde ve 17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde İller Bankası aracılığıyla ihalesini açtık. Yıl sonuna doğru yol haritası elimize geçtiğinde yeni yapıların özellikleri, kaç kat olacağı, kat artacaksa zemine hangi iyileştirmelerin yapılacağı ortaya çıkacak. Depreme dayanıklı yapı üretme konusunda bilimsel ilerliyoruz. Bu konuda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, İller Bankası ve TOKİ gibi paydaşlarımız ciddi destekçimiz. Dolayısıyla, kentsel dönüşümü planladığımız modelle sorunsuz çözeceğimizi düşünüyoruz.
“KÜTAHYA, BÖLGENİN İNCİSİ OLACAK”
Kütahya’yı hangi kıymetli taşa benzetiyorsunuz?
Kütahya’mız, sahip olduğu değerler itibarı ile bölgesinin incisi konumunda. Öyle ki, bugün Türkiye’de 70’e yakın ekonomik anlamda kullanılabilir madenin yarısından çoğu burada… Bor rezervlerinin yüzde 50’sinden fazlası Emet ve Hisarcık ilçelerimizde… Yine linyit kömürü ve toprağa dayalı sanayinin hammaddeleri olan maden türleri açısından da zenginiz. Bu anlamda özel sektör ve kamu yatırımlarının şehrimizi ivmelendirdiğini, harekete geçirdiğini ve kabuğunu kırma noktasına getirdiğini söyleyebiliriz. Diğer taraftan, dünyanın en şifalı termal kaplıca sularına biz sahibiz…