İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya Özer
Çin kaynaklı Covid-19 salgını globaldeki temayı şekillendirmeye devam ediyor. Yılın başından bu yana Koronavirüsü gelişmeleri küresel piyasalardaki tansiyonu kontrol altında tutuyor. Bir süre önce virüsün yayılma hızında yavaşlama olduğuna yönelik haberler global endekslerdeki rekor görme isteğinin önüne geçememişti. Şimdilerde ise salgının dünyaya yayılması endişeleri daha fazla artırdı. Japonya, Güney Kore, İran ve son olarak Avrupa’nın üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya’da virüs haberleri piyasanın gündeminde. Geçen ay Business News okuyucuları için hazırladığım yazıda Korona virüsünün 2020 yılının siyah kuğu olduğunu ve global endekslerdeki olası etkilerini paylaşmıştım. Bakalım geçen aydan bu yana neler piyasanın tepkisi nasıl olmuş?
Virüsün etkileri küresel piyasalarda daha şiddetli hissedilmeye başlanması halinde ABD endekslerinde düzeltmelerin olabileceğini vurgulamış ve bu konuda S&P endeksinde 3200 Dow Jones endeksinde ise 28400 seviyelerine dikkat çekmiştim. 25 Şubat ABD endeks kapanışında S&P 3100 seviyesine ve Dow Jones 27000 seviyesine geriledi. Peki bundan sonra ne olacak? Konunun uzmanları virüsün etkilerinin iyi senaryoda mart ayında, kötü senaryoda ise haziran ayında son bulabileceğini belirtiyorlar. İyi senaryoyu ele alırsak salgına yönelik bir aşı ya da ilacın bulunması piyasayı rahatlatacak ve gerilediği seviyeler hali hazırda alım yapmak isteyen fonlar için iyi alım fırsatı yaratabilir. Buna karşın kötü senaryoda haziran ayına kadar sürebilecek virüs etkisi piyasada dalgalanma yaratacak bir ortam oluşturacaktır.
Bununla birlikte madalyonun Merkez Bankaları kısmı var. Küresel oyuncu konumunda olan Amerika Merkez Bankasından (Fed) faiz indirimi beklentileri artmaya başladı. Bunun bir de ABD Başkanı Trump baskısı var. Sonuçta Amerika ekonomisi bu sene seçime gitmeye hazırlanıyor. Muhtemelen Trump’ın Fed’e yönelik faiz konusundaki eleştirileri aratacaktır. Koronavirüsünün etkilerinin daha uzun bir süre sürmesi halinde ise piyasa Fed’in faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentisini güçlendirebilir. Düşük faiz ortamı yatırımcıların ilgisini hisse senetlerine yönlendirebileceğini düşünüyorum.
Virüsün bir de şirketler cephesindeki bilançosuna bakmakta fayda var. Son gelişmelerle birlikte önemli otel zincirleri Çin’de otellerini kapatmaya giderken, gelirinin %15 Çin’den sağlayan Apple 2020 kar artışının azalabileceğini belirtti. Coca-Cola Company ilk çeyrekte organik büyüme ve hisse başı karında 1 – 2 puan düşüş bekliyor. Nike Çin’deki mağazalarının yarısını kapattığını açıkladı. Bunun gibi şirketlerden gelen haberler artmaya başladı. Dolayısıyla kısa zaman içinde aşı bulunduğuna ve aşının testlerinin yapıldığına yönelik açıklamaların gelmesi piyasayı rahatlatacaktır. Ancak uzmanların belirttiği kötü senaryo olan haziran ayına kadar aynı şiddetle devam edecek bir salgın riski hisse senetlerinde baskıyı daha da artıracak ve daha dip seviyelerinin test edilmesine olanak sağlayacaktır.
Bizde ise 121000 seviyesinden gelen kar satışları BIST 100 endeksinin 115000 seviyelerine gerilemesine neden oldu. Buna virüsün global piyasalardaki olumsuz yansımaları eklenince toparlanma emareleri zayıf kalmaya başladı. Aynı zamanda iç gündemimizde jeopolitik risklerin varlığı endeksteki güçlenmeyi törpülüyor. Düşük yabancı yatırımcı katılımının etkisi de var. Yurtdışı yerleşiklerin portföy hareketleri 2020’de toplam 2.3 milyar dolar çıkışı gösteriyor. Dolayısıyla bu ortamda tarihi zirve seviyesi olan 124600 seviyesini aşmak için biraz vakte ihtiyaç olacak gibi görünüyor. Endekste 110500 seviyesine doğru gerilemeler olsa dahi teknik olarak olumlu görüşümüzü sürdürüyor. Bizde bilançolar gelmeye devam ederken, güçlü şirketler kendini daha da gösteriyor. Bu ortamda sakin kalmak ve stratejik davranmak öncelikli olacak gibi görünüyor. Şimdilik piyasanın en önemli ilacı Koronavirüsünün sönümlenmesi ya da sonlanması olacak.