TURİZMİN, DEVLETİN DAHA GÜÇLÜ DESTEĞİNE İHTİYACI VAR!
Dünyanın en büyük 5 turizm fuarı arasında yer alan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı ( EMITT ) Direktörü Hacer Aydın; Covid-19 salgını nedeniyle turizm sektörünün içerisinde bulunduğu krizi aşmak için, hükümetin desteğinin artırılmasının hayati önem taşıdığını söyledi.
Çin’de yeni yılın ilk günlerinde baş gösteren, kısa sürede tüm dünyaya yayılarak global çapta ekonomik bir krize yol açan olan Covid-19 pandemisinin en çok etkilediği sektörler arasında turizm ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemizde bir milyonu aşan direkt istihdam alanı yaratan ve ülke ekonomisine sadece 2019 yılında 34,5 milyar dolar gelir katkısında bulunan sektörün temsilcileri, oldukça zor geçmesi beklenen 2020’yi en az hasarla atlatarak 2021 sezonuna daha güçlü girmenin hazırlıklarını yapıyor.
Uluslararası fuarcılık şirketi Hyve Group’un düzenlediği EMITT Fuarı’nın Direktörü Hacer Aydın, alınacak tüm tedbirlere sıkı bir şekilde uyulması halinde, Bilim Kurulu’nun açıklamalarına göre Türkiye’de 2 ila 3 ay içerisinde salgının kontrol altına alınmasını beklediklerini belirtti. Aydın, Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Mayıs sonu olarak revize ettiği turizm sezonunun başlangıcının 2020 ve 2021 yıllarında sektörün durumu hakkında ipuçları vereceğini sözlerine ekledi. Bu süreçte güçlü bir devlet desteği ile sektörün ayakta kalmasının önemine dikkat çeken Aydın, 2020 sonbaharından itibaren salgın riskinin ortadan kalkmasına bağlı olarak büyümesi beklenen seyahat talebi sayesinde kayıpların telafi edilebileceğini paylaştı.
“2020 Turizm Sezonu, Küresel Hedeflerden Uzaklaştı”
“Dünya Turizm Örgütü’ne göre salgın öncesi seyahat eden insanların sayısı 1,4 milyardı. Salgın, bu hareketliliği yüzde 98 oranında azalttı. Kalan yüzde 2’inin de mücbir gerekçelerle seyahat ettiğini söyleyebiliriz. Salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte her şeyin normale döneceğini beklemekse doğru olmaz, bu, yeni bir sürecin ilk adımı olacak. Yani, pandemi Haziran 2020’de sönümlenmiş olsa bile, insanların evlerinden çıkıp güvenle seyahat edebilecekleri zamanlar çok daha sonra gelecek. Bir başka deyişle, sadece tüm Türkiye’de değil, tüm dünyanın 2020 turizm gelirleri öngörülerinin gerçekleşmesi uzak bir ihtimaldir,” diyen Hacer Aydın, TÜRSAB verilerine göre en iyi ihtimalle sektörün yüzde 40 kayıp yaşamasının öngörüldüğünü ve incoming pazar olarak ifade edilen yabancı turist merkezli pazarın ilk 6 ayının önemli kayıplarla gerçekleşeceğini ifade etti.
Turizm İçin En İyimser 2020 Senaryosu: 20 Milyon Turist, 20 Milyar Dolar Gelir!
Türkiye’nin 2020 yılında en iyimser tahminle 20 milyon turist ağırlamasını, turizm gelirinde de 2019’a göre en iyimser tahminle 15 milyar dolarlık bir düşüş bekleyen Aydın, şöyle devam etti: “Her gün dünya çapında gerçekleştirilen 2 milyon online rezervasyon şu an yapılamıyor. Yani elimizdeki tüm veriler maalesef 2020’nin turizm sektörü için ciddi kayıpların yaşanacağı bir yıl olduğuna işaret ediyor. Biliyorsunuz, turizm sektörü her yıl Ocak–Nisan ayları arasında uluslararası turizm fuarlarında nabız yoklayarak; nasıl bir sezonla karşı karşıya kalınacağını, öne çıkacak destinasyonları belirler. İç ve dış pazar için ne kadarlık bir kota ayırılacağına dair öngörülerde bulunulur ve tur operatörleri de, oteller de anlaşmalarını bu öngörülere göre yaparlar. Covid-19’un yayılma süreci ve pandemi ilan edilmesi nedeniyle bu alanda globalde koyulan hedeflerden uzaklaştık, bu süreçte yabancı turist ile ilgili Türkiye olarak da beklentilerimizi unutmalıyız.”
Pazarlama Yaklaşımlarında Hijyen Öne Çıkacak!
Cruise turizminin 2020 için neredeyse hiç başlamadan bittiğini, uçakla seyahatin azalacağını ya da otobüslerdeki uygulama gibi “bir atla, bir otur” düzenlemesinin uçaklarda da uygulanacağını, bu durumun da bilet fiyatlarını artırıp, seyahati pahalılaştıracağını belirten Aydın, turizmin her şeyi ile “yeni normal”e uyum sağlayacağını söyledi ve ekledi: “Büyük kalabalıkların tatil köylerinde ya da beş yıldızlı otellerde tatil yapma biçimi değişecek. Yani; aynı kurumların villa tipi alternatifleri öne çıkacak, insanlar yüzdükleri havuzu ya da tatil yaptığı alanı başkaları ile paylaşmamayı tercih edecek. ‘Her Şey Dahil’ seçeneği, artık insanların beklemekten uzak olduğu bir hizmet tipi olacak. Kongre turizmi 2021’de ciddi anlamda etkilenecek. Konferanslar ya da kongreler Skype ya da farklı platformlar üzerinden gerçekleştirilecek. İnsanlar tatil için seyahat tercihlerinde imkanları doğrultusunda şahsi araçlarını tercih edecek. Bu nedenlerle de kamp ve karavan turizmlerinde artış beklerken, sunulan hizmetler ve pazarlama yaklaşımlarında da hijyen etkileyici bir karar unsuru olacak.”
“Turizm Sektörünün Tüm Ödeme ve Borçları 3’er Ay Dondurulmalı”
Ekonomik İstikrar Kalkanı’nın hükümet tarafından atılmış önemli bir adım olduğunu belirten Aydın, bu alanda turizm sektörü merkezli daha büyük kapsamlı ekonomi destek paketlerinin hızlı bir biçimde hayata geçirilmesinin kritik olduğunun altını çizdi. “Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy’un, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak ile yakın dönemde gerçekleştirdikleri en önemli çalışmalardan birisi tur operatörlerinin iade süreleri ile ilgili. Üzerinde çalışılan ve tüm sektörün beklediği düzenleme ile; paket turların iadesi, ilgili havayolu firmasının uçuşunun yeniden başlamasının üzerinden 2 ay 14 gün geçtikten sonra tüketiciye iade yapılacak,” diyen Aydın, düzenleme ile tur operatörlerinin rahat bir nefes alacağını söyledi. Desteklerin radikal bir biçimde artırılması gerektiğini belirten Aydın, sektörün 2020’yi en az hasarla kapatması için daha geniş kapsamlı sübvansiyonların hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Aydın şöyle devam etti: “Türkiye’nin döviz gelirlerine en fazla katkıda bulunan sektör olan turizmin tüm ödeme ve borçlarının 3’er aylık periyodlarla dondurulması ivedilikle atılması gereken bir adımdır. Ayrıca, Turizm Bakanlığı’nın 2020 yılında Türkiye’nin tanıtımı için ayırmış olduğu bütçe -tanıtım süreçlerinin muhtemelen erteleneceği düşünülerek, sektörün borçlarının dondurulması, ötelenmesi için kullanılabilir. Sektörde çalışan 150.000 kişinin işini kaybetmesinin önüne geçilmesi, devlete ödenecek olan tüm vergilerin dondurulması (SGK, Muhtasar ve diğer vergiler), sektörün bankalardan aldıkları kredilerin ve bu kredilerin faizlerinin dondurulup ötelenmesi, borçların yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Türkiye’nin döviz gelirlerine önemli ölçüde katkı sunan turizme bir parça can suyu vererek hayatta kalması sağlanmalıdır.”
Salgın Sonrası Turizmde Patlama Bekleniyor!
Krizle ilgili yakın dönem öngörülerinin yanı sıra, her şeyin kontrol edilmesi halinde turizm sektöründe çok büyük bir patlama yaşanabileceğini belirten Aydın, Türkiye’nin hem iç hem de dış pazarda tüm rekorları kırabilmesinin mümkün olduğunu söyledi. Aydın konu hakkında şunları söyledi: “Eğer bu kriz Haziran 2020’de salgının sönümlenmesi ile sakinleşirse, sadece yerli turistin katkı sunacağı bir yaz olacağını öngörüyorum. Diğer senaryo için de Covid-19 Eylül 2020 civarında tamamen dünyanın gündeminden çıkar ve yüzde 100 güvenli günlere ulaşırsak, o zaman turizm sektöründe büyük bir patlama bekliyorum. Bu patlamanın EMITT’e yansıması da oldukça olumlu olacaktır. Dünyanın diğer ülkelerinde de olacağı gibi Türkiye’nin turizm destinasyonları, tur operatörleri, acentaları, oteller ve turizm sektörünün tüm aktörleri ellerindeki tüm imkanları tanıtım için harcayacaklardır. Çünkü yeni normale uyum sağlandığının anlatılması, 1,4 milyar insanın parçası olduğu bir sektör için çok ama çok önemli. 25. yılımızda, EMITT fuarının da 2021 yılındaki sektörün ilk fuarı olması nedeniyle büyük bir katılımla geçeceğine, sektörün zirve yapacağına inanıyorum. Bu tahminin gerçekleşmesi elbette virüs salgınının en geç Eylül ayına kadar tamamen gündemimizden çıkması ve yüzde 100 güvenli bir dünyada seyahat etmenin önünün açılmasına bağlı. Tatilci açısından büyük bir seyahat etme açlığı söz konusu olacak. Bu nedenle krizin sonunda dünya turizmi güçlü bir büyüme ivmesi yakalayacak. Evlerinde oturmaktan bunalmış insanlar kendilerini sokağa atıp seyahate başlayacak, bu da talebinin hızlı artışını sağlayacaktır.”