Av. Ahmet Kadir ALPARSLAN
ÇALIŞMA YAŞAMINDA KADIN İŞÇİLERLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER
Kadınların çalışma hayatına olan katkıları her geçen gün artmakta ve bu durum, kadınlara ilişkin koruyucu bir takım düzenlemelerin yapılmasını gerekli kılmaktadır. Zira her ne kadar çalışma hayatında, kadın ve erkek işçilerin karşılaştıkları sorunların bir kısmı benzer olsa da kadın işçilerin, gerek fiziksel yapıları ve ailevi yükümlülükleri gerekse de toplumsal yapı sebebiyle erkeklerden daha fazla sorun ile karşılaştıkları bir gerçektir. Bu nedenle kadın çalışanlar çalışma hayatında özel olarak korunması gereken gruplar içerisinde yer almaktadır. Yasa koyucu bu durumu gözeterek 4857 sayılı İş Kanunu’nda, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda ve İlgili Yönetmeliklerde kadın çalışanların sahip olduğu haklar ile ilgili düzenlemelerde bulunmuştur. Bu düzenlemeler şu şekildedir;
4857 SAYILI İŞ KANUNU BAKIMINDAN KADINLARA YÖNELİK DÜZENLEMELER
Eşitlik Hakkı: 4857 Sayılı İş Kanunu İle getirilen önemli bir ilke m. 5’de yer alan eşit davranma ilkesidir. Bu maddeye göre iş ilişkisinde tıpkı dil, ırk, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhepde olduğu gibi cinsiyete dayalı ayrım yapılamaz. İşveren esaslı sebepler olmadıkça tam süreli ile kısmi süreli çalışan veya belirli süreli çalışan ile belirsiz süreli çalışan arasında farklı işlem yapamaz. İşveren biyolojik veya işin niteliğine ilişkin zorunlu sebepler olmadıkça, bir işçiye iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz. Bu madde ile kadın ve erkek işçinin, işveren tarafından eşit sayılması gerektiği yasa koruyucu tarafından düzenlenerek cinsiyet ayrımcılığı noktasında koruyucu bir hal alması amaçlanmıştır. Yine 4857 sayılı İş Kanunu m.5’göre ‘’aynı veya eşit değerde iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştıramaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulaması daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz’’. İş hayatında kadın işçi olması sebebiyle farklı ücrete tabi tutulan kadınların bu madde ile hakları korunma altına alınmış olmaktadır. Bu maddeye aykırı davranıldığı durumda ise işçinin bunu ispat etmesi durumunda dört aya kadar ücreti tutarındaki bir tazminatı işverenden talep etme hakkı bulunmaktadır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun kadın işçiler bakımından bir diğer düzenleme ise m. 72’de ‘‘maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaklanmıştır.’’ şeklinde yer verilmiştir.
Gebelik İzni: Gebelik dönemi içinde yasa koyucu kadın işçilerin korunmasını amaçlamaktadır. Bu nedenle bir takım özel hükümler getirilmiştir. İş Kanunu’nun m.74’e göre ‘‘gebe çalışanların doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır.’’ şeklinde gebelik için izin hakkı tanımaktadır.
Doğum İzni: Doğum yapan kadın içinde kanunumuz ücretsiz izin hakkı tanımaktadır. Doğum yapan çalışana isteği halinde, altı aya kadar ücretsiz izin hakkı verilebilmektedir ancak bu süre yıllık izin hesabında dikkatte alınmamaktadır.
Süt İzni: Kanun koyucu İş Kanununu m.74’de ayrıca yeni doğum yapan kadın çalışanın emzirmesi için çocuk bir yaşına gelene kadar günlük toplam bir buçuk saat süt izni hakkı tanımaktadır. Bu sürenin hangi saatlerde ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirlemektedir, isterse toplu olarak kullanabilme hakkı da bulunmaktadır. İşveren süt izni kullanan kadın çalışanın ücretinden herhangi bir kesinti yapamaz.
Evlilik ile İş Sözleşmesinin Feshi ve Kıdem Tazminatı durumu
4875 sayılı İş Kanunu. m.120 kıdem tazminatıyla ilgili 14. madde hariç 1475 sayılı İş Kanunun bütün maddelerini yürürlükten kaldırmaktadır. Kıdem tazminatına yönelik yeni bir düzenleme olmadığı için 1475 sayılı kanun hükümleri uygulanmaya devam etmektedir.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin (e) bendinde; “Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda” kıdem tazminatına hak kazanacağı hükme bağlanmıştır. Bu kanun kapsamında kadın işçiler, evlendikten sonra bir yıl içinde iş sözleşmesini feshetmeleri halinde kıdem tazminatına hak kazanmaktadırlar.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATINDA KADINLARA YÖNELİK KORUYUCU DÜZENLEMELER
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da kadın çalışanlar için bir takım koruyucu düzenlemeler öngörmektedir. Bunlar;
Belli Bir Sayıda Kadın Çalışan Olması Durumunda Emzirme Odası ve Yurt Açılması Hakkı
Gebe ve Emziren Kadınların Çalışma şartlarına dair yönetmeliğin 13.maddesine göre yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100-150 kadın çalışanı olan işyerlerinde emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta gerekli şartları taşıyan bir emzirme odası kurması zorunludur. Ayrıca 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren çalışma yerinden ayrı yurt kurmakla ve yurt işyerine 250 metreden uzaksa taşıt sağlamakla yükümlüdür. Emzirme odası ve yurt kurulması için gerekli olan kadın sayısının hesabına çocuğunun annesi ölmüş ve velayeti babaya verilmiş erkek çalışanlar da hesap edilir.
Risk Değerlendirilmesi ve Gürültü, Radyasyon Gibi Özel Risk Etmenlerine Karşı Korunma Hakkı
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren işyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirilmesi Yönetmeliğine göre yapılması zorunlu olan risk değerlendirilmesinde gebe veya emziren çalışanlar gibi özel olarak korunması gereken gruplar, kadın çalışanlar özel olarak değerlendirilir. Gebe çalışanların yaptıkları işle bağlantılı hareketleri, duruşları, zihinsel ve bedensel yorgunluğu olumsuz etkilemeyecek şekilde olması sağlanır. Gebe çalışan gebeliğin tespitinin ardından işyeri hekimine durumu bildirmelidir. Gebe çalışanlar için işyeri hekimi tarafından özel bir çalışma düzeni belirlenir.
Çalışma Koşulları; gebe ve yeni doğum yapmış çalışanın kendilerinin ve bebeklerinin sağlığını olumsuz etkileyecek şekilde elle yükleme ve araçsız taşıma işlerinde çalıştırılmaları yasaktır. Bu tür işlerde risk değerlendirmesi yapılır, gerektiğinde iş değişikliği sağlanır.
Gebelik süresi boyunca hiçbir surette elle taşıma işi yaptırılmaz. Kişisel koruyucu donanımlar gebe, yeni doğum yapmış ve emziren çalışanı tam koruyacak şekilde vücuduna uygun olmalı, bu kişilerin hareketlerine engel olmamalı ve vücut ölçüleri değiştikçe yenileri temin edilir. Uygun koruyucu sağlanamadığı durumlarda çalışan bu işlerde çalıştırılamaz.