Elektrik kullanımında yüzde 127 zam uygulanacak sınırın konutlarda 150 değil en az 400-500 kw saat olması gerektiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bakkalın, kasabın buzdolabı, et çekme makinası, terzinin ütüsü gibi cihazlarla her gün kullanımı muhakkak olan lamba, ışıklı levhalar artık bu fiyatlardan dolayı yanmamaya başladı. Konutlarda ise sadece buzdolabı, fırın ve televizyon gibi cihazlarla kullanım kotası olan 150 kw saati geçiyorken, bu sınırı geçenlere daha yüksek zamlı tarifenin uygulanması herkesi mağdur etti” dedi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde 3’lü tarife sistemi var. Konutlar, sanayi ve ticaret. En düşük ücretle elektrik sanayii de ve en yüksek elektrik tarifesi ise esnafımız tarafından kullanılmaktadır. Bu da gösteriyor ki esnafımız konutlardan ve sanayiciden daha fazla elektrik faturası ödemektedir. Elektrikte konutlarda uygulamaya konulan 150 kw saat uygulamasında ise kullanım ortalamaları alınarak bu sınır yükseltilmeli ve iş yerlerinde kullanılan elektrikte yazlık kışlık olarak ayrı ayrı hesaplanarak faturalandırılmalı” dedi.
Esnafın buzdolabının fişini çekip tabelasını söndürme noktasına geldiğine dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yeni yılın ilk günlerinde elektrik faturalandırma sisteminde kademeli sisteme geçildi ve yüzde 50 ile yüzde 127 değişen oranlarda aylık 150 kilovatsaatlik tüketim sınırına göre zam yansıtılmaya başlandı. Aylık belirlenen bu sınırı geçmemek için evlerde buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesi, ütü gibi zorunlu cihazların hiç çalışmaması gerekiyor. Bununla birlikte işyerlerinde zorunlu olarak çalıştırılması gereken buzdolapları, yanması gereken ışıklar ile tabelalar bundan sonra yanmayacak demektir. Bakkal dolaplarını iade etmeye başladı, kasaplar dolaplarını çalıştıramaz hale geldi, terzi makinesini ve ütüsünü açmaya korkuyor, esnaf tabelalarını söndürürse sokaklar da ışıksız kalır” diye konuştu.
Alt sınırın en az konutlarda 400-500, iş yerlerinde ise 800-1200 kilovatsaat olması gerektiğinin altını çizen Palandöken, “Elektriğin yazdan daha çok kışın kullanıldığını, ısınmada, aydınlanmada, mutfakta, temizlikte, işyerlerinde her alanda olmazsa olmaz olduğunu belirtmiş ve zam yapılmaması için talep de bulunmuştuk. Esnaf ve sanatkâr camiası olarak yazlık ve kışlık elektrik tarifede ısrarlıyız. Bununla birlikte doğalgazda da kademeli sisteme geçiş kararı Resmi Gazete ’de yayınlandı. Kışın çetin geçtiği bu dönemlerde vatandaş, esnaf ve sanayici düşünülerek kademe üst sınırdan belirlenmeli. En önemli harcama kalemlerinde faturaların yüksek gelmesi üretimi de tüketimi de olumsuz etkiliyor. Bu yüksek fiyatlar hem enflasyonu hem de maliyetleri yükseltiyor” şeklinde vurguladı.
“AKARYAKIT FİYATLARI EKONOMİNİN ÖNÜNDEKİ EL FRENİ GİBİ”
Akaryakıt fiyatlarındaki artışın ekonominin önündeki el freni durumuna geldiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Benzin ve motorin fiyatları yeniden düşene kadar akaryakıttan ÖTV alınmamalı. ÖTV alınmaz ise enflasyon süratle aşağı gelir fiyatlar düşer. Piyasalara güven gelir” dedi.
Kovid-19 salgını ile mücadelenin neredeyse ikinci yılını tamamlamak üzere olduğumuzu söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2 yıldır pandemi sürecinin etkisiyle işyeri kapanan veya kapanmasa bile kısıtlamaların etkisiyle büyük bir iş kaybına uğrayan esnaf tam yeni yeni toparlanmaya başlıyordu ki bu kez de artan maliyetlerin altında ezildi. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarındaki artış esnafın işlerini yeniden durma noktasına getirdi. Pandemi sürecinde eşel mobil sistemiyle kontrol altında tutulan akaryakıt fiyatları döviz kurlarındaki artışla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Akaryakıt fiyatları artık ekonomik önünde el freni görevi görmeye başladı. Bu geçici dönem bitene kadar en azından benzin ve motorinden ÖTV alınmamalı. Döviz kurları yaz aylarına doğru düşmeye başladığında akaryakıt fiyatları da düşecektir. Benzin ve motorin fiyatları litrede 9 TL’nin altına düşünce yeniden ÖTV alınabilir. Ancak bugün esnafa ve çiftçiye destek için benzin ve motorinden ÖTV alınmamalı” şeklinde konuştu.
“PERAKENDE YASASINA HIZ KAZANDIRILMALI”
Perakende Yasasının vakit kaybetmeden hayata geçmesini 2 milyonu aşkın esnafın beklediğini hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Taslak halinde mecliste bekleyen ve esnafın haksız rekabete karşı korunmasının tek yolu olan Perakende Yasası bir an önce hayata geçirilmeli. Esnafın kuralsız ve haksız şekilde ilerleyen ticari hayatta ayakta kalması gittikçe zorlaşıyor” dedi.
Yüzlerce farklı ürünün bir dükkânda satılmasının ticari ahlaka aykırı olduğunu vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnafımızın artık ticari hayatta haksızlıklara karşı ayakta duracak hali kalmadı. Bir dükkân ve on binlerce şubede, onlarca esnafın işini yapan zincir marketlerin açılış, kapanış ve sattıkları ürünlere kural getirilmeli. Bu kuralları düzenleyen Perakende Yasası meclisten bir an önce çıkmalı. 2 milyonu aşkın esnafımız bu yasayı bekliyor. Ekmeği sigarayı bakkal, fırın, kırtasiye ürünlerini kırtasiyeci, sebze meyveyi manav esnafı, eti tavuğu kasap esnafı, hediyelik eşyayı zücaciyeci esnafı satmalı” diye konuştu.
Herkesin artık kendi işini yapması gerektiğinin altını çizen Palandöken, “Bu tekelleşmeye karşı esnafımız bir de üreticinin kendisine ve zincir marketlere farklı fiyattan ürün satması yüzünden esnafta ürün pahalı algısı ile boğuşuyor. Bir üründen on tane alan esnafa farklı, yüz bin tane alan zincirlere farklı fiyat veriliyor. Perakende Yasası bir an önce çıkmalı ve zincirlerin açılış saatleri, konumları ve sattıkları ürünlere kural getirilmeli. Tütün mamülü ve alkollü içki, mobilya, cep telefonu, elektronik eşya ve beyaz eşya, kırtasiye ürünleri, züccaciye, hırdavat, oyuncak, tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim (kıyafet, ayakkabı, terlik vb.), hediyelik eşya, oto yedek parça ve aksesuar, kesme çiçek, işlenmemiş et ürünleri, deniz ürünleri, unlu mamul ve pastane ürünlerinin satışını zincir marketler yapmamalı. Bir ürünü satarken o ürün hakkında tam anlamıyla da bilgi sahibi olmak gerekir. Ehliyet parayla sahip olunabilir ama araba kullanmak parayla satın alınamaz. Yani herkes kendi işini yapmalı. Eti kasap, sebze meyveyi manav satmalı” şeklinde belirtti.
Haksız rekabet ortamını lokanta, pastane gibi çalışarak da yapıldığını belirten Palandöken şöyle devam etti: “Zincir marketin içerisinde lokanta, fırın, pastane gibi yerler de mevcut. Bu yerler bir fırıncı esnafı ya da lokantacı esnafı gibi denetimlerden geçmiyor, belirlenen belgeleri almıyor, ayrı bir işletme gibi çalışmıyor. Bu haksız rekabet ortamını tetikleyen durumların son bulması için Perakende Yasası bir an önce çıkmalı ve bu adaletsizlik esnaf açısından son bulmalı” dedi.