BORSA İSTANBUL 2100 PUAN ÜZERİNDE KALABİLECEK Mİ?
Küresel piyasaların gündeminde iki başlık yer alıyor. Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim ve Fed üyelerinden gelen konuşmalar olarak bulunuyor. Savaşın bir ayı doldu ve hala nihai bir sonuca varılamıyor. Bu süreçte müzakereler yapıldı, Antalya’da zirve düzenlendi ancak bir ateşkes sağlanamıyor. Gerilim sürdüğü için piyasalar tedirgin ancak son günlerde eskisi kadar borsalarda satışlara neden olmuyor.
Fed ise önümüzdeki toplantı için 50 baz puanlık faiz artışına piyasaları hazırlamaya başladı. Geçtiğimiz haftalarda, Fed faiz kararında 25 baz puanlık faiz artışına gitmiş ve bundan sonrası için verilere bağlı olduklarını belirtmişlerdi. Son günlerde Fed Başkanı Powell açıklamalarında, 50 baz puan sinyalini verince, Fed üyeleri de buna destek veren açıklamalarda bulunuyor. Bu da ABD tahvil faizlerinde oynaklığın artmasına neden olmuş durumda. Dışarıda bu gelişmeler izlenirken, içeride endeks pozitif ayrışmasını sürdürüyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri operasyon başlattığı 24 Şubat günü endekste 1826 seviyesinden gelen tepkilerle yükseliş başladı ve küresel borsalardaki satışlara rağmen, BIST100 yükselişini sürdürdü. Bu yükselişte, TL’deki değer kaybı ve enflasyonist sürecin etkisinin oldukça yüksek olduğunu söyleyebilirim. Yılbaşından bu yana üç aylık enflasyondaki toplama bakıldığında, endeksteki bu yükselişi açıklıyor. Bunun yanında, 4Ç21 finansalları piyasaları tatmin etmişti ancak fiyatlamalarda geç kalındı. Birçok şirketin iskontolu kalması da alımları destekledi.
Kısacası, enflasyonun ve reel anlamda büyüyen şirketlerin finansallarındaki pozitif tarafa doğru eğilim, endeksteki yükselişi destekleyen ana faktörler arasında bulunuyor. Ek olarak, ABD ve Avrupa borsalarında dipten dönüşlerin başlaması da borsaya olumlu yansırken, içeride satış yapacak kadar yabancı yatırımcının olmaması da pozitif havayı destekledi. Ancak kritik seviyelerde olduğumuzu ve özellikle hacimden çok destek alamadığımızı gözlemliyorum. Hacimde hala çok güçlü yerde değiliz. Bu da 2100 üzerinde çok güçlü seyirlerin ilerleyen günlerde devam edememe ihtimalini kuvvetlendiriyor. Teknik olarak aralık ayı zirvesi olan 2400 puan direnç noktası olarak izleniyor. Bu dirence doğru hareketin sürmesi için 2100 üzeri kapanışlarına devam etmesi gerekiyor. Buna karşın, olası geri çekilmelerde 2100 seviyesinin aşağı yönlü kırılmasıyla satışların 2000 puana doğru hızlı bir şekilde gelişmesi beklenebilir. Dolayısıyla yatırımcıları bu noktada uyarmakta fayda var. Göstergeler pozitif tarafta ancak sadece teknik analizle bir strateji oluşturmak riskli olabilir. Son günlerde tamamen haber akışlarından etkilenen bir piyasa olduğu için bundan sonraki süreçte yine aynı etkiyi görmek mümkün olacaktır.
Özellikle, Rusya-Ukrayna meselesi sonlandığı takdirde risk iştahının daha kolay toparlanması ve alımların daha sağlıklı sürmesini bekleyebiliriz. Aksi senaryoda, piyasa üzerindeki baskı sürecektir. Sadece bu yeterli değil dünya enflasyonla mücadeleye devam ederken, Fed faiz konusunda agresifleşebileceğini her defasında yineliyor. Şimdilik bu durum ciddi bir baskı oluşturmuyor gibi ama olası bu ihtimalin daha da güçlenmesi, Türkiye gibi tüm gelişmekte olan borsalar açısından zorlu bir süreç olacağını da gösteriyor. Sonuç olarak, kısa vadeli göstergeler endeksin yükselişini destekliyor olabilir ancak bu noktaların çok güçlü bir trendi işaret ettiğini düşünmüyorum.