Sigorta primlerinin düzenli bir şekilde ödenmesi emekli olabilmek ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için büyük önem taşımaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu‘na her ay düzenli olarak ödenen bu primler 30 günlük ücret üzerinden hesaplanır ve asgari ücrete göre belirlenir. İşverenler ve isteğe bağlı sigorta primi ödeyenler Sosyal Güvenlik Kurumu’na her ay düzenli olarak ödeme yapmalıdır.
Ödemeler düzenli olarak yapılmadığı takdirde sağlık hizmetlerinden faydalanılamamaktadır. Bunun yanı sıra gerekli primler ödenmediğinde, ödenmeyen günler emeklilik kapsamında prim gününe dahil edilmemektedir.
2022 yılında asgari ücrete yapılan zamla birlikte birçok ödemede değişiklik meydana gelmiştir. Bu kapsamda 2022 yılı sigorta primleri şu şekildedir;
– 2022 yılı prime esas kazancın taban fiyatı 5004 TL
– 2022 yılı prime esas kazancın tavan fiyatı 37530 TL,
– 2022 yılı en düşük günlük brüt kazanç 166,80 TL,
– 2022 yılı en yüksek günlük brüt kazanç 1251 TL’dir
Sigorta primleri belirlenirken yukarıdaki kazançlar baz alınmaktadır. Bu kazançların taban fiyatları ise ilgili senenin belirlenen asgari ücretine göre hesaplanmakta ve değişmektedir. Bu yüzden sigorta primlerinin hesaplanmasında esas değişken asgari ücrettir.
2022 SGK (4A) Sigorta Primi Ne Kadar? (4A)
4/A olarak yer alan eski sistemde, SGK’ya prim ödeyenleri kapsamaktadır. İş yerinde sözleşmeli olarak çalışan kişileri kapsamaktadır. 4/A olan kavram daha sonra 5510 sayılı yeni yasa ile SGK kapsamında yer almıştır. SGK kapsamında olanları kapsayan bu kola 4 A denilmektedir. 2022 yılı SGK primleri şöyledir:
SGK prim ödemelerinde herhangi bir indirim ya da teşvikten yararlanılmıyorsa, ödenmesi gereken tutar 1876,50 TL’dir. Bu tutarın içerisinde stopaj ve sigorta bedeli bir arada ödenmektedir. Toplam tutar üzerinden yapılan hesaplamada herhangi bir teşvik ya da indirim söz konusu değildir.
İşveren sigorta primlerini düzenli olarak ödüyorsa ve herhangi bir geçmiş prim borcu yoksa %5’lik indirimden faydalanabilmektedir. Bu durumda ödenmesi gerek prim tutarı 1626,30 TL’dir.
Uygulamada her sektörde sıklıkla karşı karşıya gelinen bir durum; işçinin ücretinin “Asgari Ücret” üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi ve bu ücret üzerinden de çalışanın primlerinin yatırılmasıdır. İşçinin gerçekte de aldığı ücretin asgari ücret olduğu durumlar açısından bir sıkıntı yoktur.
Ancak kimi zamanlar işçinin ücreti daha fazla olabiliyor. Hal böyle olunca da bir takım sorunlar meydana geliyor. İşverenler genelde bu durum karşısında yüksek prim maliyetlerinden kaçınmak için işçinin ücretinin asgari kısmını bankaya yatırmakta ve kalan ücreti ise elden vermektedir. İşsiz kalma korkusu ile veya tamamen bilgisizlikten dolayı işçiler ise bu haklarından mahrum kalmaktadırlar.
Sigorta Primlerinin Eksik Yatırılması Haklı Nedenle Fesih Hakkı
İşçinin priminin eksik yatırılması veya hiç yatırılmaması şüphesiz ki; “ahlak ve iyiniyet kurallarına” aykırılık oluşturur. Bu nedenle işçi, i̇ş akdini haklı nedenle derhal feshedebilir. 4857 Sayılı İş Kanununda yer alan haklı fesih sebepleri içerisinde yer alan ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık‘ durumu burada öne çıkacaktır.
İşçinin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı: İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunun 24.maddesi ile düzenlenmiştir. Anılan madde hükümleri, “sağlık sebepleri”, “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” ve “ Zorlayıcı sebepler” başlığı altında sıralanmıştır.
Kanunda ayrıca, haklı nedenle derhal fesih hakkı tanınan işçinin belirli süreli ya da belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışma olarak ayrıma gitmemiş ve her halde bu haklardan yararlanılabileceğini belirtmiştir.
Sigorta primlerinin eksik ya da düşük yatırılması: İş Kanununun 24’üncü maddesinin 2 numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücretin, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi: “İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkanı bulunmaktadır. İşçinin ücretinin işverenin içine düştüğü ödeme güçlüğü nedeniyle ödenmemesinin sonuca bir etkisi yoktur. İşçinin, ücretinin bir kısmını ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz. Bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ayni yardımların (erzak ve kömür yardımı gibi) yerine getirilmemesi de bu madde kapsamında değerlendirilmeli ve işçinin ‘haklı fesih’ imkanının bulunduğu kabul edilmelidir. İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkanı vardır.”