Geçtiğimiz ayki yazıda Ağustos ayında Merkez Bankalarının (Fed, ECB) para politikası toplantıları olmadığından, verilerin ve merkez bankaları üyelerinin açıklamalarının piyasalar açısından kritik önemde olduğundan bahsetmiştim. Ağustos ayı verilerin ve özellikle Fed üyelerinin açıklamalarının gündeme oturduğu bir ay olarak geride kalıyor. Önce ABD’de Temmuz ayı enflasyonu %8,9 beklentinin altında %8,5 açıklandı (Haziran ayı TÜFE:%9,2) ve piyasalar enflasyonda beklentilerin altında bu düşüşün ardından Fed’in artık agresif faiz artırmasına gerek kalmadığına yönelik bir fiyatlama içerisine girdi. Temmuz ayı sonunda 20 yılın zirvesinde bulunan ve 109 seviyesini aşan Dolar Endeksi ay içerisinde 104,60 bandına kadar geriledi. Ancak ardından Fed üyelerinden gelen açıklamalar bu seyri tersine çevirdi ve Dolar Endeksi tekrar yükselişe geçti. Ons altın da ay boyu Dolar Endeksi’ndeki dalgalanmalarla beraber piyasalarda algılamaların hızlı değişmesi sonrası 1800-1720 bandında dalgalı bir seyir izliyor.
Fed üyeleri Eylül ayına yönelik 50-75 baz puan faiz artırımı sinyalleri verirken gözler Jackson Hole sempozyumuna çevrildi. Bu yazı kaleme alınırken henüz Jackson Hole sempozyumu gerçekleşmediğinden her iki yönde açıklamaları da ele alacağız.
Birinci senaryomuz Fed üyelerinden ve Başkan Powell’dan şahin açıklamalar gelmesi ki piyasa beklentisi bu yönde. Eylül ayına yönelik 50-75 baz puanlık bir faiz artışı ve %2 enflasyon hedefi doğrultusunda faiz artırımlarına tam gaz devam edileceğine yönelik mesajlar Dolar’ın gücünü korumasına neden olabilir. Bu da emtia cephesinde özellikle ons altında baskının sürmesine yol açabilir.
İkinci senaryomuz ise Fed üyelerinin haftalardır gerçekleştirdiği şahin basın açıklamalarına karşın Başkan Powell’dan ve sempozyumdan daha yumuşak açıklamalar yapılması. Fed’in piyasayı yavaşlatmak istememesi ve üst üste 2 çeyrek daralarak teknik olarak resesyona giden ABD ekonomisini desteklemeyi tercih etmesi durumunda sempozyumdan daha güvercin mesajlar çıkabilir. Bu da son günlerde tekrar güçlenen Dolar Endeksi’ni aşağı çekerek emtia cephesini destekleyebilir.
Ons altında hareketlilik, son günlerde büyük ölçüde Dolar’ın yönüne bağlı olduğundan, iki baz senaryodan hangisinin gerçekleşeceği son derece önemli. Sene başından bu yana Rusya-Ukrayna savaşı, bitmeyen Covid-19 pandemisi, stagflasyon endişeleri derken ayakta kalmayı başaran ons altın bu hikayelerin gündemdeki önemlerinin alt sıralara kaymasıyla beraber Fed’i katalizör haline getirmiş durumda. Jackson Hole’u atlattıktan sonra Eylül ayında gözler yine Fed’in toplantısında olacak. Bununla beraber ECB ve diğer merkez bankalarının toplantıları ile enflasyona ilişkin rakamlar da önemli olacak.
Teknik olarak ons altın, 1680 seviyesini 2 yıldır güçlü destek olarak kullanıyor. Bu nedenle geri çekilmelerde 1680 desteği önemli ve bu seviye altına sarkılması teknik görünümü daha da zayıflatabilir. 1700-1680 seviyeleri destek olarak izlediğim noktalar. Olası yükselişlerde ise ons altında 1760-1780 seviyeleri yakın direnç noktaları olmakla beraber Ağustos ayında geri dönüşlerin geldiği 1800 seviyesi ile 1830 seviyesi önemli noktalar.