Pandemiyle birlikte çalışma yaşamı, önemli değişimler ve eğilimler geçirdi. Bu nedenle gittikçe daha fazla işyeriyle ilgili yeni terim viral hale geldi. Büyük istifa, sessiz istifa, ay ışığı etkisi gündemlerimize girdi. Şimdi en yeni terimlerden biri; “sessiz kovma” (sessiz işten çıkarma, sessiz ateşleme) oldu.
Sessiz işten çıkarma nedir?
Sessiz işten çıkarma, işverenlerin çalışanlarını doğrudan işten çıkarmak yerine kendi kendilerine işten ayrılmalarını sağlamak amacıyla zorlayıcı davranması anlamına gelir.
Sessiz işten çıkarma, işletmelerin veya yöneticilerin, çalışanlarına nasıl davrandığına odaklanır. İşverenler, yöneticiler işten ayrılmak istediklerine karar verene veya işten çıkmaktan başka çareleri yokmuş gibi hissedene kadar çalışanların moralini bozduğunda gerçekleşir. Çalışanların unutulmuş, takdir görmemiş ve hatta göz ardı edilmiş hissetmelerine neden olan eylemlerde bulunulması sessiz ateşlemedir. Aslında birçok kişinin sessiz kovma gördüğünü veya deneyimlediğini söyleyebiliriz.
Yeni bir terim mi?
Toksik bir çalışma ortamı ve işyeri zorbalığı için yeni bir isim olan sessiz işten çıkarma, sessiz istifa gibi tamamen yeni bir kavram değildir.
Nasıl ortaya çıkar?
Hem kasıtlı hem de kasıtsız olarak farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Sessiz işten çıkarma, bir çalışanla işler iyi gitmediğinde doğrudan geri bildirim vermek istemeyen veya tereddüt eden yönetici tarafından kasıtsız olarak yapılabildiği gibi çalışmadığı bilinen ve ayrılması istenen kişi için kasıtlı olarak da yapılabilir.
İşverenin çalışanı sessizce şirketten uzaklaştırmasının işaretleri nelerdir?
Çalışanlar, patronun veya yöneticilerinin niyetlerini bilmeyebilir, ancak çalışanların bu fenomene maruz kaldığını gösterebilecek bazı uyarı işaretleri ve dikkat edilmesi gereken eylemler vardır. Ancak tek bir işaret, sessiz işten çıkarmayı garanti etmez. Aksine birkaçının birleşimi olduğunu fark etmek önemlidir.
Bu işaretler nelerdir?
- İş yükü yetişemeyecek seviyelere çıkarılır. Sessiz ateşlemede aşırı iş yüklemesi ile iş yükünü yönetmek imkânsız hale gelir.
- Yöneticilerden onay beklenen işler hakkında ne olumlu ne de yapıcı geri bildirim alınamaz.
- Kariyer ilerleme talepleri ertelenir veya görmezden gelinir.
- Zam beklerken veya terfi için hazırken ikisi de gerçekleşmez, görmezden gelinir. Böylece, hak edilen terfi alınmaz.
- Verilen görevler beceri setlerinin ya da iş tanımlarının altındadır.
- Küçük işlere yönlendirme ve destek verme fazladır.
- Rahatsız etmek, suçlamak için pasif saldırganlık kullanılır.
- Başkalarının önünde küçük düşürme yapılır. Küçük düşürme yapılması umursanmaz.
- Başka hiç kimsenin halletmek istemediği işler ile ve iş tanımının parçası bile olmayan görevler verilir.
- Döngünün dışında bırakma yapılır. Örneğin; bir işi yapmak için gerekli bilgilerin olduğu önemli bir e-postada CC’ye ekleme yapılmaz.
- Önemli toplantılara davet olmaz.
- Çalışanla birebir, tutarlı bir şekilde iletişim kurulmaz veya toplantılar sebepsiz yere, yeniden planlamadan iptal edilir.
- Ekip toplantıları sırasında düzenli olarak kişi hedef alınır veya fikirleri reddedilir. Yapıcı geri bildirim yerine olumsuz eleştiriler yapılır.
- İzinler onaylanmaz.
- Çalışanın bulunmadığı ortamlarda sürekli olumsuz ve eleştirel konuşmalar yapılır.
Sessiz kovma, sessiz istifa ile nasıl iç içe geçer?
Sessiz istifa ve sessiz işten çıkarma birbirine zıt kavramlardır. Sessiz istifa çalışan, sessiz işten çıkarma işveren tarafından yapılır. Sessiz istifada çalışan, sorumluluğunu daha az psikolojik bağlılıkla yerine getirir. İş tanımında belirtilen görevlerinin gerekliliklerini karşılamak için minimum düzeyde çalışır.
Sessiz işten çıkarmada çalışanla mümkün olduğunca seyrek ve kesinlikle gerekli olduğu kadar etkileşime girilir. Sessiz ateşleme ortamının ‘sessiz istifa’ kültürünün oluşmasına yol açması muhtemeldir. Sessiz istifa işten ayrılmak değildir. Çalışanın işlerini yapmaya devam etmesi, ek sorumlulukları reddetmesi, iş-yaşam dengesi istemesi ve hayatı koşuşturma kültürüne katılmak olarak kabul etmemesidir.
Bu durumda ne yapmalı?
Çalışanlar, seçeneklerinin tükendiğini hissederlerse, haksız muamele gördüklerini yöneticileri ve İK ile paylaşabilirler. Bunu yaparlarken işlerinde gerçekten üretken ve verimli olduklarını ancak dışlandıklarını göstermek için e-posta, yöneticiyle yazışmalar gibi kanıtları sağlamak zorunda kalabilirler.
Sessiz işten çıkarmanın etkileri ciddi olabilir. İşletmelerin bu zarar verici davranışı izlemesi ve ortadan kaldırması hayati önem taşır. İşletmeler, zor konuşmaların nasıl yapılacağı ve yapıcı geri bildirimlerin nasıl verileceği konusunda yöneticilerini eğitmelidir. Sohbetten tamamen kaçınmaktansa, birinin nasıl gelişebileceği konusunda geri bildirim vermek her zaman daha iyidir.
Bugünün işyerlerinde, çok sayıda hibrit ve tamamen uzaktan çalışma sistemiyle, ekip morali, bağlılığı ve işteki mutluluk için iletişim çok önemlidir. Açık ve şeffaf diyaloğa elverişli bir ortam yaratarak, çalışanlar soruları için üstlerine ulaşmakta kendilerini rahat hissedeceklerdir. Ayrıca, bu tür bir kültürle yöneticiler, çalışanların nerede zorluk çektiğini ve bunu düzeltmek için neler yapılabileceğini, onlara mücadelelerini paylaşma ve soru sorma şansı vererek bilebilirler.
Düzenli check-in sohbetleri, işverenlerin çalışanlarının günlük olarak nasıl hissettiklerini ve kendilerine adil davranılıp davranılmadığını görmeleri için harika bir kaynaktır. Başka bir taktik, tarafsız bir üçüncü tarafın, çalışanlarından yöneticiler hakkında geri bildirim toplamasıdır. Çalışanların kendilerine kötü davranıldığını ve değer verilmediğini fark etmeleriyle yöneticilerini etkilemeye ve kuruluş içinde büyümeye odaklanmak yerine yeni bir iş arama olasılıkları daha yüksektir. Ancak çalışanların sorunu çözmeye çalışmak için doğrudan yöneticileriyle konuşması, iletişim kurmaktan kaçınmaması da yararlı olabilecektir. Çünkü bazı işverenler, yöneticiler bu şikayetleri ciddiye almaktadır.