Ticari alacak sigortasında dünya lideri olan Allianz Trade’in Küresel İflas Raporu yayınlandı. Rapora göre, dünya çapında iflaslar 2023 yılında yüzde 21, 2024 yılında ise yüzde 4 artacak. Raporda, Allianz Trade Küresel İflas Endeksi’nin önümüzdeki birkaç yıl daha yükselmeye devam edeceği belirtiliyor.
Allianz Trade’in iflas seviyelerini analiz ettiği ülkelerin 2023 yılı için yarısında, 2024 yılı için ise beşte üçünde salgın öncesi rakamların aşılması olası görünüyor. Avrupa’da, iflasların 2023 yılında Fransa’da yıllık yüzde 41 artarak 59.000’e, İngiltere’de yüzde 16 artarak 28.500’e, Almanya’da yüzde 22 artışla 17.800’e ve İtalya’da ise yüzde 24’lük artışla 8.900’e ulaşması bekleniyor. ABD’de ise daha sıkı kredi koşulları ve belirgin ekonomik yavaşlamanın bir sonucu olarak 2023 yılında iflaslarda yüzde 49’luk bir artışın olacağı tahmin ediliyor.
Rapora göre, iflasların büyük çoğunluğunu küçük ve orta ölçekli işletmeler oluştursa da eğilim yavaş yavaş büyük firmalara da yayılmaya başlıyor. Bu durum da bir domino etkisi riski yaratıyor.
Küresel düzeyde, büyük çaplı iflasların sayısının 2022 yılının son çeyreğinde 88 adede ulaşarak pandemi öncesi seviyelerin biraz üzerine çıktığı belirtilen raporda, 2022 yılının tamamı için küresel sayıya en fazla katkıda bulunan üç sektörün inşaat, perakende ve hizmet sektörü olduğu vurgulanıyor.
Küresel büyümenin 2023 yılında yüzde 2,2 ile yavaşlamasının da beklendiği ifade edilen raporda, 2024 yılında ise ılımlı bir toparlanma olacağı tahmin ediliyor. Ancak bu toparlanmanın iflaslarda bir düşüşü tetikleyecek seviyelerin altında kaldığı belirtilen rapora göre, düşük büyümeye ek olarak, kârlılık üzerindeki baskının artması, nakit tamponlarının zayıflaması ve daha sıkı finansman koşulları iflasların yeniden artmasına neden olabilir.
Allianz Trade İflas Araştırmaları Baş Analisti Maxime Lemerle, iflaslarda domino etkisine dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “50 milyon eurodan fazla geliri olan şirketler için iflas sayısı şu anda pandemi öncesi seviyelerin biraz üzerinde. İnşaat, perakende ve hizmetler en çok etkilenen sektörler. Düşük büyüme, kârlılık üzerindeki baskı ve sıkı finansman koşulları, en kırılgan şirketlerin dayanıklılığını test ediyor. Bu şirketler arasında en az fiyatlandırma gücüne sahip sektörler ise; tekstil, hizmet, perakende, ulaşım, inşaat ve dayanıklı tüketim gibi ücret odaklı ve faiz artışı maliyetlerine en çok maruz kalan sektörler” diye konuştu.
Öte yandan, Avrupa’da ve ABD’de bankacılık sektöründe son dönemde yaşanan türbülansın olası bir likidite krizinin iflaslar üzerinde ne tür etkisi olabileceği sorusunu da akla getirdiğini ifade eden Maxime Lemerle, “Tahminlerimize göre, 2008 yılındakine benzer bir finansal krizin yeniden yaşanması durumunda, 2023 ve 2024 yılları toplamında ABD’de ve Batı Avrupa’da iflas sayısı sırasıyla 21.600 ve 99.900 artabilir. Büyük bir finansal kriz değil de 2000’lerin başındaki teknoloji balonunun patlaması sırasında görülen büyüklükte bir likidite krizi bile, 2023 ve 2024 yıllarında aynı bölgelerde sırasıyla 12.900 ve 95.300 ek iflasa yol açacaktır. Kredilerin donduğu ve yeni kredilerin verilmediği bir durumunda ise ABD’de ve Avrupa’da iflas sayılarında sırasıyla 10.700 ve 46.300 artış olacaktır” dedi.