1 Kasım’da gerçekleşen faiz kararı sonrasında Fed, faizleri %5,50 olan piyasa beklentisi doğrultusunda sabit bırakarak gelecek toplantılara yönelik bir kez daha verileri işaret etti. Fed’in 20 Eylül’deki toplantının ardından bir kez daha faizleri sabit bırakması, faiz artırımlarının bitirmiş olabileceğine yönelik piyasalardaki iyimserliği artırırken gözleri bir kez daha ABD TÜFE verisi başta olmak üzere açıklanacak önemli verilere çevirdi.
Kasım ayında açıklanan ABD Tarım dışı istihdam verisi piyasa beklentilerinin altında, işsizlik oranı verisinin ise piyasa beklentilerinin üzerinde gelmesinin ardından 14 Kasım tarihinde gelen ABD TÜFE verisi aylık bazda %0,1 olan piyasa beklentisinin altında %0,0, yıllık bazda ise %3,7 olan piyasa beklentisinin altında %3,2 olarak açıklandı.
ABD TÜFE verisinin piyasa beklentilerinin ve bir önceki verinin altında gelmesinin ardından dolar endeksi 104,0, ABD 10 yıllık tahvil faizleri ise %4,40 seviyesinin altına kadar geri çekildi. Bu gelişmelere rağmen Fed yetkilileri net bir görünüm çizmekten ziyade, ağırlıklı olarak faiz artırımlarının masadan kalkmaması gerektiğini belirten ve atılacak adımlarda sabırlı hareket edilmesi gerektiğini ifade eden söylemlerde bulundu. Piyasalar açısından ise görünüm netleşiyor.
Piyasalar 13 Aralık 2023 tarihinde gerçekleşecek yılın son faiz kararında %99,8 ihtimalle faizlerin sabit bırakılmasını, %0,2 ihtimalle ise 25 baz puanlık bir faiz indirimiyle birlikte faizlerin %5,00 – %5,25 bandına düşmesini fiyatlıyor.
Jeopolitik gelişmeler ise piyasalardaki risk iştahı açısından önemli olmaya devam ediyor. Jeopolitik risklerin artması, enflasyonda belirleyici olan enerji gibi kalemlerde artışa neden olabileceğinden Fed kararları açısından önemli. Jeopolitik gelişmelerin bölge ülkelere sıçrayabileceği beklentilerinin azalmasıyla birlikte enerji fiyatlarının geri çekilmesi, enflasyonla mücadelede Fed’in elini rahatlatan bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Fed’in ekonomiye yavaşlatarak enflasyonla mücadele etmek için bu yıl faiz oranlarını 22 yılın en yüksek seviyesine çıkarmasının ardından temel fiyat baskılarının azaldığını gösteren çekirdek enflasyon verileriyle birlikte, önümüzdeki süreçte Fed yetkililerinden daha ılımlı mesajlar görmeye başlayabiliriz.
Piyasalar tarafında ise 31 Aralık’ta gerçekleşecek faiz kararında %97,8 ihtimalle faizlerin sabit bırakılacağına yönelik beklentilerin korunduğunu görürken 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek faiz kararında ise %29,4 ihtimalle faizlerin 25 baz indirilerek %5,00 – %5,25 bandına gelebileceğine yönelik fiyatlamaların başladığını görüyoruz.
Biz Fed’in 13 Aralık 2023 tarihinde gerçekleştireceği toplantıda, piyasalardaki risk iştahının artmasına neden olup enflasyonla mücadeleyi zorlaştırmaması adına, faiz artırım söyleminin masada kalmaya devam etmesini bekliyoruz. Bu süreçte Fed’in erken gevşeme adımlarını atmaktan kaçınacağı gibi ABD seçimleri öncesi fazla sıkılaşma riskini de göze almayacağını düşünüyoruz.
Yumuşak iniş beklentileriyle birlikte %2’lik enflasyon hedefi kısa vade için zor gözükse de 2024 yılı sürprizlere gebe olmayı sürdürüyor.