
Kasım ayı içerisinde İsrail – Filistin arasındaki gerginlik küresel piyasaların ana gündem maddesi olmaya devam ederken, ay içerisinde açıklanan makroekonomik verilerde fiyatlamalarda etkili oldu. Açıklanan enflasyon verileri Fed’in enflasyonla mücadelesinde başarıya ulaşabileceği öngörülerini güçlendirirken, piyasalarda risk iştahının arttığı görülüyor. Buna karşın Fed yetkililerinin hala temkinli tutumlarını korudukları dikkati çekse de, para piyasalarındaki fiyatlamalarda büyük ihtimalle bankanın gelecek yıl haziran ayından itibaren faiz indirimlerine başlayabileceği tahmin ediliyor. Bununla birlikte ABD’de devam eden bilanço sezonunda hisse ve sektör bazlı oynaklıklar dikkat çekerken, ay içerisinde ABD endekslerinde pozitif seyir hakim oldu.
Ayın ilk gününde ABD Merkez Bankası, politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu. Fed Başkanı Jerome Powell, ilave para politikası sıkılaştırmasının kapsamı ve politikanın ne kadar süreyle kısıtlayıcı kalacağı konusunda gelen veriler ile risklere bağlı olarak karar alacaklarını yineleyerek, Komitenin şu anda faiz indirimini düşünmediğinin altını çizdi. ABD’de istihdam artışı ekim ayında beklentilerin altında kalırken işsizlik oranı neredeyse iki yılın en yüksek seviyesine çıkarak yaz aylarındaki istihdam temposunun düştüğüne işaret etti. ABD’de Ekim ayında tarım dışı istihdam 150 bin arttı. Ekim’de işsizlik yüzde 3,9 ile yükseliş kaydetti. Aylık olarak saatlik kazançlarda yüzde 0,2’lik artış görülürken, bu veride yıllık artış yüzde 4,1 oldu. İşsizlik oranındaki artış ise işten çıkarmaların hız kazandığı sinyalini verdi. Tüketim harcamalarına ve geniş çapta ekonomiye büyük etkisi olan işgücü piyasasında zayıflığın kalıcı olması ABD’de resesyon endişelerini artırma riski taşıyor. Yine ay içerisinde ABD’de Ekim ayına yönelik enflasyon verileri yayımlandı. Beklentilerin aksine aylık bazda fiyatlarda değişim yaşanmadı. Çekirdek göstergeler de piyasa beklentilerinin sınırlı da olsa altında kaldı. ABD’de Ekim ayında yıllık enflasyon yüzde 3,2 seviyesine geriledi. Son aylardaki bazı dalgalanmalara rağmen ABD’de enflasyon, geçen yıl ulaştığı 40 yılın en yüksek seviyesinden önemli ölçüde geriledi. Bu, birçok Fed üyesinin faiz artırımlarının sonuna gelinmiş olabileceği sinyali vermesine neden oldu ancak Fed Başkanı Jerome Powell sıklıkla merkez bankasının gerekmesi halinde yeniden faiz artırabileceğini vurguladı.
Avrupa’da karışık bir seyir öne çıkarken bölgede ekim ayında yüzde 2,9’a inerek Temmuz 2021 sonrasındaki 27 ayın en düşük seviyesine geriledi. Eurostat’ın verilerine göre enflasyon ekimde bir önceki aya göre ise yüzde 0,1 arttı. Euro Bölgesi’nde enerji ve işlenmemiş gıda fiyatları hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon bir önceki yıla göre yüzde 5 ile beklentilere paralel olarak arttı. Çekirdek enflasyon bir önceki aya göre yüzde 0,2 yükseldi. Euro Bölgesi’ndeki enflasyonun yüzde 1,97’si hizmetler, yüzde 1,48’i gıda, alkol ve tütün ürünleri, yüzde 0,9’u enerji dışı sanayi ürünlerinden kaynaklandı.
Asya tarafında Çin Kasım ayı için bir yıllık ve beş yıllık kredi faiz oranlarını değiştirmedi. Banka Kasım ayı için bir yıllık ve beş yıllık kredi faiz oranlarını (LPR) yüzde 3,45 ve yüzde 4,2’de tuttu. Çin’deki yeni ve ödenmemiş kredilerin çoğu bir yıllık LPR’ye dayanırken, beş yıllık oran ipoteklerin fiyatlandırılmasını etkilemekte. Bu, Çin Merkez Bankası’nın bir yıllık LPR’yi Ağustos ayında yüzde 3,55’ten yüzde 3,45’e düşürdükten sonra üst üste üçüncü ay oldu. Çin’de tüketici fiyatları bu yıl ikinci kez deflasyona girerek hükümetin büyümeyi artırma çabalarına rağmen iç talepteki zayıflığa işaret etti. Çin Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre tüketici fiyat endeksi eylül ayında yatay seyrettikten sonra ekim ayında bir önceki yıla göre %0,2 düştü. Ekonomistler tüketici fiyatlarında %0,1’lik bir düşüş öngörüyordu. Çin’de TÜFE temmuz ayında da %0,3 düşmüştü.
İç tarafta yargı ile ilgili kararlar ve küreselde yaşanan İsrail-Filistin gerginliği fiyatlamalar üzerinde etkili olurken ay içerisinde açıklanan finansallar ile 3.çeyrek bilanço dönemi sona ermiş oldu. Bist100 endeksinde fiyat hareketlerine baktığımızda beklenti üstü sonuçlar açıklayan havacılık, bankacılık, faktoring ve gıda tarafında pozitif fiyatlamalar izledik. Bu tip fiyatlamalar önümüzdeki dönemin ana hikayesi olabilir. Büyüme döneminde yükseliş gösteren şirketler yerine sıkılaşma süreci ile birlikte gelir esnekliği olan, nakit tarafta problemi olmayan şirketler ön plana çıkabilir. Ay içerisinde TÜİK Ekim ayına ilişkin enflasyon verilerini yayımladı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,43, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 55,00, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,36 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 54,26 olarak gerçekleşti. Kasım ayı içerisinde bir diğer önemli gelişme ise Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) yaklaşık 3 yılın ardından ilk kez 350 baz puanın altına inerek 348,2 seviyesine geldi. Mayıs ayında 700 baz puan seviyesinde olan Türkiye’nin CDS’i son altı ayda yaklaşık 350 baz puan gerileyerek 350 baz puan seviyesinin altına indi. Türk lirası varlıklara yabancı yatırımcı ilgisini yansıtan CDS düşüşü, devam eden jeopolitik risklere karşın TCMB’nin dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlı adımları, Türkiye’nin dış finansmana erişimi artırmayı sürdürmesi, yabancı yatırımcılarla gerçekleştirilen görüşmelerden olumlu sinyallerle birlikte devam ediyor.