
Balıkesir’in yeniden inşa ve ihyası için var güçleriyle çalıştıklarını söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Balıkesir, İzmir ile İstanbul arasına sıkışmış bir kent değil; insanların sürekli yaşamak için tercih ettiği ilk akla gelen kentlerden biri olacak. Hayalimizdeki Balıkesir’i gerçeğe dönüştürmek için adımlar atıyoruz. Balıkesir’i öne çıkaran özellikleri ile ulusal ve küresel alanda rekabet edebilir hale getireceğiz” dedi.
“Kuvayı Milliye’nin kalesi Balıkesir’imize layıkıyla hizmet etmek, benim için her şeyin ötesinde” diyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir’e ve ailem dediği Balıkesirlilere layıkıyla hizmet etmek için milletvekilliği sürecinde de çok mücadele gösterdiğinin altını çiziyor ve ekliyor; “Bundan sonra da bu kentin belediye başkanı olarak Balıkesir’i ileriye taşıyacak ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğim.”
Öncelikle, göreve geldiğinizde açıklamış olduğunuz “Balıkesir Dönüşüm Kongresi”nin temel amaç ve gayesi hakkında bilgi verir misiniz?
Her şeyden önce şunu söylemeliyim ki Balıkesir Dönüşüm Kongresi’nin temelinde Millî Mücadelemizin 5 büyük kongresine ev sahipliği yapan Balıkesir’imizin örgütçü kimliği yatıyor. Biz de tıpkı Kuvayı Milliyeci büyüklerimiz gibi yalnızca Balıkesir’in faydası için bir araya gelmiş Kuvayı Milliyecileriz. Balıkesir Dönüşüm Kongresi’nin en önemli dinamiği budur. Bunun dışında Balıkesir Dönüşüm Kongresi’nin çıktıları, bizim yönetim manifestomuzdur. Çünkü Dönüşüm Kongresi’nin temelinde Kuvayı Milliye dayanışması var. Mülkî idaresiyle, akademisiyle, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarıyla, yerel yönetimiyle Balıkesir’deki tüm paydaşların Balıkesir’in her anlamda dönüşümüne ortak olmak için bir araya geldiği bir buluşmaydı. Her fırsatta bahsettiğim Balıkesir Takımının tüm paydaşları, Balıkesir Dönüşüm Kongresi’nde kentimiz için bir araya geldi ve fikirlerini ortaya koydu. Kent dayanışmamızın ilk ve somut ifadesi olduğu için bu kongrenin çıktıları bizim temel ilke ve hedeflerimizi oluşturuyor. Biz; Balıkesir Dönüşüm Kongresi’ne 21. yüzyılda nasıl bir Balıkesir görmek istiyoruz, sorusuna cevap arayarak öncülük ettik. Bu kadar zengin kaynaklara sahip bir kent nasıl olur da sosyoekonomik gelişmişlik bakımından geri kaldı, diye sorduk ve Balıkesir’imiz için harekete geçtik. Balıkesir’in geleceğinde “Ben de varım” diyen herkesi, uzmanları bir araya getirdik. Ortak aklı çalıştırarak, planlamayı önceleyerek ve bir kent dayanışması olan Balıkesir Takımını harekete geçirdik ve Kuvayı Milliye’nin başkenti Balıkesir’imizi dönüştürmek için önemli bir adım attık. İşte dönüşümün ana odağında birlik ve dayanışmayı esas alan, planlamayı öne çıkaran bu bakış yatıyor.
“HALKÇILIK, BUGÜN YENİ BİR BOYUTA EVRİLMELİ”
Sizce, halkçı belediyecilik kavramını nasıl okumak lazım?
Halkçılık, bugün yeni bir boyuta evrilmeli. Özellikle CHP’li belediyelerin uygulamaları bunun yerel düzeyde gerçekleştiğini gösteriyor. Biz; içi boşaltılmış, çıkar odaklı, rant ilişkilerine dayalı, tarikat ve cemaat tipi örgütlenmelerin etkisinde, halkı ayrıştırmış, eşitsiz ve adaletsiz AKP belediyeciliğinin içini tekrardan dolduruyoruz. Bunu kent lokantalarıyla, kreşlerle, Yakın Kart’la, öğrencilere beslenme ve okul servisi destekleriyle hayata geçiriyoruz. Bunu ülkenin genel ekonomik durumunun yarattığı baskıyı hafifletmek için yapıyoruz. Yeni halkçı belediyeciliği ele alırken bu eşitsizlik onarımını sadece temel ihtiyaçlarla sınırlandırmıyoruz. Kültür, sanat, eğitim, spor gibi alanlarda da eşitsizlikleri azaltıyoruz. Temel ihtiyaçları karşılama endişesiyle çözülmüş ve dağılmış toplum için yeni kamusal alanlar oluşturuyoruz, vatandaşlarımızın sosyalleşebilecekleri yeni ortamlar yaratıyoruz. Uygulamalarımızla halkın kendine güvenini tazeleyerek birlikte sosyalleşmesi, üretmesi ve iyileşmesini amaçlıyoruz. İşte yeni ve gerçek halkçı belediyecilik budur.
“DEPREMİ GÜNDEMİMİZDEN DÜŞÜRMÜYORUZ”
Yaşanılabilir bir kent oluşturmak için kentsel dönüşüm konusunda yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?
Deprem doğanın da Türkiye’nin de bir gerçeği. Bunu durdurmamız ya da öngörmemiz doğaya aykırı. Ancak yıkımı ve etkilerini azaltmak mümkün. Bugüne kadar Türkiye’de bu yapılmadı. 1999 Gölcük Depremi’nin üzerinden 24 yıl geçti, iki yıl önce Kahramanmaraş merkezli depremlerle ortaya çıkan tabloya bakıyoruz ki 53 binden fazla canımızı kaybetmişiz. Burada sorumluluk sadece belediyelere yüklenemez. Her şeyden önce bir deprem bakanlığı kurulup bu konuda siyaset üstü bir koordinasyon sağlanmalı. Biz, yerel yönetimler olarak elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz ama burada hükümetin de sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Balıkesir özelinde şunu ifade etmeliyim ki bizden önce depreme yönelik yapılan çalışmalar geç kalınmış girişimlerdir. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gördüğümüz gibi bıçak kemiğe dayanınca yapılan girişimler anlamsız ve samimiyetsizdir. Biz, bu konuyu son derece titizlikle yürütüyoruz. İlk iş olarak Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairemizi kurduk. Deprem çalışmalarını tek bir çatı altında topladık. Kızpınar ve Adnan Menderes mahallelerimizi kapsayan 5,42 hektarlık bir alanı, Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı ilan ettik. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı onayına sunduk. İlk etapta 8 ilçemizde, mevcut yapı analizlerinin yapılması için çalışmalara başladık. Bunun yanında kentsel dönüşüm ve deprem hakkında bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yaptık. Balıkesir’de depreme yönelik teknolojik altyapıyı da hazırlıyoruz. Envanter bilgileri için web tabanlı uygulamalar geliştiriyoruz. Afet sonrasında müdahale gücümüzü de geliştiriyoruz. Deprem tamamen; aklı, bilimi, planlamayı ve en önemlisi samimiyeti ön plana çıkardığımız bir konu. Depremi gündemimizden düşürmüyoruz.
“HAYALİMİZDEKİ BALIKESİR’İ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN ADIMLAR ATIYORUZ”
Hayalinizdeki Balıkesir’i inşa edebilmek adına yol haritanız nedir?
Hayalimde; tüm vatandaşların eşit fırsatlara sahip olduğu, çocukların yeterli beslenebildiği, öğrencilerin gençliklerini doyasıya yaşadığı ve üniversitelerine kaydolmak için sıraya girdiği, kadınların toplumsal iş gücünde eşit bir şekilde yer aldığı; emeklinin, çiftçinin, sanayicinin, esnafın yüzünün güldüğü bir Balıkesir var. Kısacası yanından geçilip gidilen, İzmir ile İstanbul arasına sıkışmış bir kent değil; yerli ve yabancı turistlerin varış noktası olacak hatta insanların sürekli yaşamak için tercih ettiği ilk kentlerden biri olacak bir Balıkesir hayal ediyorum. Ancak bu artık sadece bir hayal değil. Hayalimizdeki Balıkesir’i gerçeğe dönüştürmek için adımlar atıyoruz. Her şeyden önce planlamaya önem veriyoruz. Bunun için Balıkesir Planlama ve Kalkınma Ajansını kurduk. Altyapıdan istihdama, kültür-sanattan tarıma kadar her adımı planlı atıyoruz. Yakın Çözüm ekibi diye bir ekip kurduk. Bu ekibimiz evleri tek tek geziyor, notlar alıyor ve ilgili birimlere iletiyor. Ben de bu raporları tek tek inceliyorum. Yapılan işi takip etmek çok önemli. Kentimizdeki tüm paydaşlarımızla daha fazla bir araya gelmek, sorunları kolayca çözüme kavuşturmak için iletişim kanallarını güçlendiriyoruz. Planlı bir şekilde, ilk etapta kangrenleşmiş altyapı, üstyapı, özellikle kentsel dönüşüm gibi ihtiyaçlara eğildik. Balıkesir’i öne çıkaran tarım alanına çok önem veriyoruz. Çünkü tarım, dünya çapında rekabet edebileceğimiz bir alan. Tarımda Balıkesir Modelini öne çıkardık ve geliştiriyoruz. Balıkesir’i fuarlar ve festivaller kenti yapma hedefimiz var. Kentimize modern fuarlar kazandırmak için önemli çalışmalarımız var. Yani ilk etapta kentin kronikleşmiş sorunlarını hızlıca çözüme kavuşturup Balıkesir’i öne çıkan özellikleri ile ulusal ve küresel alanda rekabet edebilir hale getireceğiz.
“SOSYAL HİZMETLERE AYIRDIĞIMIZ BÜTÇEYİ 5 KAT ARTIRDIK”
Sosyal ve kültürel farkındalık oluşturacak projelerinizden bahseder misiniz?
2025 yılında Balıkesir’de öne çıkardığımız 5 ana başlıktan biri sosyal dayanışmayı güçlendirmek, diğeri de Balıkesir’i fuarlar ve festivaller kenti yapmak. İktidarın yanlış ekonomi yönetim sonucunda oluşan ekonomik baskılar, toplumsal yaşamı daraltıyor. Bu koşullar altında yapılacak en büyük yatırım; öğrenciye, emekliye, dar gelirliye yapılan yatırımdır. Öncelikle sosyal hizmetlere ayırdığımız bütçeyi 5 kat artırdık. Mümkün olduğu kadar kaliteli hizmeti, mümkün olduğu kadar çok vatandaşa ulaştırmak istiyoruz. Yakın Kart, sosyal projelerimizin en önemlilerinden biriydi. Seçilmeden önce söz vermiştim ve 1 yıldan kısa bir süre içinde Yakın Kart’ı hizmete sunduk. İnsan onurunu zedelemeden dar gelirli vatandaşlarımıza destek oluyoruz. Vatandaşların vakit geçirebilecekleri uygun fiyatlı mekânlar oluşturuyoruz. Kent Lokantasını açtık, bunun sayısını artırıp 20 ilçeye yaymak için çalışıyoruz. Dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı mahallerimize bir aşevi olarak hizmet verecek Yakın Mutfaklar açmak için çalışmalarımız devam ediyor. Emeklilerimiz için kafeler açacağız. Eşit ve adil bir şekilde sosyalleşmek, tüm vatandaşlarımızın hakkı. Kreşler de önem verdiğimiz sosyal projelerin başında geliyor. Şu an sadece 2 kreşimiz var. Biz, tüm ilçelerimize kreş açmak için ön hazırlıkları yürütüyoruz. Kreş hizmetiyle hem çocuklarımız nitelikli bir eğitim alacak hem de anneler toplumsal iş gücüne katılabilecek. Kadınlar için ayrıca yürüttüğümüz çalışmalar da var. Kooperatifler, sosyal dayanışmanın en önemli taşıyıcılarından biri. Kadın kooperatiflerini Kooperatif Ticaret Sistemi ile bir araya getirip dijital ve fiziki satış mağazaları oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor. Kadınların emeklerini ön plana çıkarmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak için Balıkesir Meslek Edindirme Kurslarını (BALMEK) 20 ilçeye ve kırsal mahallelerimize yayma planlarımız var. Kültürel alanda ise Balıkesir Şehir Tiyatroları ile önemli bir adım attık. Şehir Tiyatrolarını kurarak Balıkesir’deki tiyatro kültürünü modernleştiriyoruz. Yaz sezonunda Balıkesir Film Festivali, Balıkesir Kitap Fuarı, açık hava sinema ve tiyatroları planlarımız var. Çeşitli kadın ve çocuk orkestraları kurduk. Balıkesir’de yaşayan tüm vatandaşlarımızı kültür ve sanatla buluşturmak istiyoruz. Kentimizin sosyal ve kültürel imkanlarını geliştirmek için çalışıyoruz.
“TARIMDA BALIKESİR MODELİNİ ÖNE ÇIKARIYORUZ”
Tarımda istihdam ve ekonomik değer yaratmak adına neler yapacaksınız?
Balıkesir’de muazzam bir tarım potansiyeli var. Hemen her ürünün yetiştiği geniş ve verimli bir coğrafya. Rekabet gücümüz sadece Türkiye ile sınırlı değil; AB çapında tescilli zeytinimiz, zeytinyağımız var. Balı, kaymağı, eti, sütü marka bir kentiz ama bugün üretim anlamında hak ettiğimiz noktanın gerisindeyiz. Çiftçilerimiz, zengin toprakların fakir çiftçileri durumuna düşürüldü. Bu bir kader değil. Bunu tersine çevirmek için Tarımda Balıkesir Modelini öne çıkarıyoruz. Planlı, sözleşmeli, sanayiye dayalı bir üretimden bahsediyorum. Tohum, gübre, makine ve ekipman destekleri veriyoruz. Sözleşmeli ürünleri satın alarak ve katma değer yaratarak dış pazarda satışını gerçekleştiriyoruz. Mesela Gömeçli üreticiden aldığımız bamyayı, cips haline getirerek 41 dolara ABD’ye satıyoruz. Tarımda tesisleşme stratejisini uyguluyoruz. Manda Kaymağı Tesisi, Bal Dolum Tesisi, Et İşleme Ünitesi gibi üretim noktalarının altyapı çalışmaları devam ediyor. Stratejik ve coğrafi işaretli ürünlerimizi koruyacak, değerini artıracak; bunların ihracat kanallarını genişletecek çalışmalarımız var. Balıkesir Modelinin ana taşıyıcılarından biri de kooperatifler. Kooperatif Ticaret Sistemi yoluyla ürünlerimizin satışının gerçekleştirileceği fiziki ve dijital satış mağazaları açmak için çalışmaları başlattık. Tarımda Balıkesir Modeli ile 2029 hedeflerimiz açık: 10 bin yeni istihdam, En az 1 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatı ve sosyoekonomik gelişmişlik bakımından ilk 10 kent arasına girmek.
“SAĞLIK TURİZMİ ALANINDA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ”
Turizm politikanız kapsamında yürüteceğiniz projelerinizi de konuşabilir miyiz?
Balıkesir ve turizm denilince akla hep Körfez Bölgesi ve deniz turizmi gelir. Bu doğrudur, 49 mavi bayraklı plajımız var. Ancak bunun yanında gerek antik çağlardan kalan somut kültürel miras alanlarımız; gerek Kazdağları, Alaçam Dağları, Kapıdağ Yarımadası gibi doğal yaşam alanlarımız turizm açısından zengin bir potansiyel sunuyor. Balıkesir’in yüzde 46’sı ormanlardan oluşuyor. Dolayısıyla Balıkesir, bir ekoturizm merkezi olmaya müsait. Bisiklet yolları, yürüyüş parkurları inşa ederek uygun alanları canlandırmayı hedefliyoruz. Bu tür güzergâhlar Kazdağları’nda hâli hazırda zaten bulunuyor. Kapıdağ Yarımadası’nda Düzler ile Kirazlı Manastırı, Dursunbey’de İstasyon Mahallesi ile Alaçam arasındaki eski yol ve Sındırgı’da da Hisaralan Kaplıcaları ile Sındırgı girişindeki kavşak arasını yürüyüş yolu yapmak istiyoruz. Bu şekilde Balıkesir’i ekoturizm anlamında olması gereken noktaya taşımak için adım atmış olacağız. Ekoturizm dışında sağlık turizmi, 2025 itibarıyla üzerine eğildiğimiz konuların başında geliyor. Balıkesir’de 30’a yakın termal kaynak bulunmasına ve 8 bölgenin termal turizm merkezi ilan edilmesine rağmen kentimiz yeterli ve nitelikli tesislere sahip değil. Termal kaynakları bakımından Türkiye’nin ilk 5 kentinden biriyiz aslında. Ancak baktığımızda Sağlık Turizmi Yetki Belgesi almaya hak kazanmış sadece 2 tesisimiz var. Komşu illere baktığımızda bu sayının onlarca olduğunu görüyoruz. Bu nedenle sağlık turizmi alanında çalışmalar yürütüyoruz. Tesislerimizi iyileştirmek dışında yeni tesislerle bu alana yönelik yatırımlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Balıkesir, hem yaşlı nüfusun yoğun olduğu hem de ulaşılabilir bir kent. İleri yaş grupları için fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi kurmak için en ideal kentlerin başındayız. Tabii burada istihdam edilecek personel de önem taşıyor. Sertifikalı sağlık personelinin eğitiminde üniversitemizin sağlık bilimleri fakültesi ile iş birliğini amaçlıyoruz. Ekoturizm ve sağlık turizmi ile doğal kaynaklarımızı hem tahrip etmeyeceğiz hem de etkili bir şekilde kullanacağız.
“VERİYE DAYALI DİJİTAL SİSTEMLER OLUŞTURUYORUZ”
Akıllı şehirler ile ilgili geliştireceğiniz projeler var mı, varsa nelerdir?
Kırsaldan ulaşıma, çevreden altyapıya, kentsel dönüşümden kültür-sanata kadar Balıkesir’de teknolojik yatırımları gerçekleştiriyoruz. Bu alanda öncelikle açık veri platformumuzu modernize ederek ulusal sistemle entegre hale getirdik. Birçok veriyi derleyip dijital ortama taşıyoruz. Kayıt çok önemli. Belediyemize bağlı Bilgi İşlem Dairesinin hayata geçirdiği Mobil Veri, Asfalt Buzlanma Erken Uyarı Sistemi, Hava Kalite İstasyonları gibi önemli çalışmalar var. Bunlar doğrudan vatandaşın hayatına dokunan önemli işler. Ar-Ge çalışmaları kendi atölyelerimizde yapılıyor. Bu sistemleri çok yetenekli, bu işe kendini adamış çalışma arkadaşlarımız hayata geçiriyor. Dijitalleşmenin hızlandığı bu çağda, gençlerin meslekî yönelimlerini desteklemek adına girişimlerimiz var. Gençlere robotik kodlama, yazılım gibi becerileri kazandırarak onları geleceğe hazırlıyoruz. Gençler için Tech10 Teknoloji Eğitim Merkezini açtık. Bu alanda ilerleyen süreçte de birtakım mekânsal dönüşüm planlarımız var. Geçen yıl açılışını gerçekleştirdiğimiz Çevre Eğitim ve Bilim Merkezi de çocuklara ve gençlere yönelik önemli bir adımdı. Çünkü Balıkesir gibi bir doğa harikası coğrafyanın korunması ve bu konuda farkındalık oluşturulması için ciddi çalışmalar gerekiyor. İşe çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik eğitim çalışmalarından başlıyoruz. Bu tarz çalışmaların olumlu etkileri olacağını öngörüyoruz. Kentsel dönüşümde de veriye dayalı dijital sistemler oluşturuyoruz. Hem afet sırasında hem de afet öncesi ve sonrasında işimizi kolaylaştıracak yazılımlar geliştiriyoruz. Bir kentin akıllı dönüşümünden bahsediyorsak her anlamda dönüşüm gerçekleşmeli. Sadece ilgililer ya da yetkililer değil, vatandaşlar da günlük yaşamlarının bir parçası olarak akıllı dönüşümü hissetmeli. Bunun için çalışmalarımız artarak devam edecek.
“2025 YILSONUNA KADAR 500 KM ÜZERİNDE YENİ YOL YAPMAYI HEDEFLİYORUZ”
Ulaşım, altyapı konularında yürüteceğiniz çalışmalardan da söz eder misiniz?
Güçlü bir kent, güçlü altyapı yatırımları ile kurulur. Göreve geldiğimizde yaptığımız ilk iş, Balıkesir’in altyapısının röntgenini çekmek oldu. Karşılaştığımız manzara maalesef ne 21. yüzyıla ne de bizim halkçı belediyecilik anlayışımıza yakışıyordu. Yarım asırlık borulardan geçen suyun vatandaşın evine girdiğini görünce hemen harekete geçtik. Balıkesir’imizin çeşitli bölgelerini bizzat kendim gezdim, açıklamalar yaptım. Büyük bir altyapı seferberliği başlattık. Balıkesir’de yenilenmemiş tek bir boru dahi bırakmayacağız. Halkın sağlığı her şeyden önemli. Önceki yönetimde BASKİ’nin 6 defa kredi çektiğini biliyoruz, belgeleriyle ortaya koyduk ancak çekilen kredilerin nerelere kullanıldığını bilmiyoruz. Vatandaşın boğazından geçen her bir damla sağlıksız suyun hesabını soruyoruz. Bunun yanında Körfez Bölgemizin kangrenleşmiş bir altyapı ve arıtma sorunu var. Yaz aylarında çocuklar sabah denize giriyor, akşam hastaneye gidiyor. Neden? Çünkü arıtma ya eksik ya da yok. Bunu çözmek için ön hazırlık sürecini başlattık. Projelendirmeler yapılıyor. Tabii bu büyük bir iş, kısa sürede çözülmesi beklenemez. 1 Nisan’dan bugüne 1,5 milyar liralık altyapı yatırımı yaptık ama yetmez. Balıkesir’i 21. yüzyıla yakışır modern bir altyapı ile buluşturana dek çalışmalara devam edeceğiz. Altyapıda karşılaştığımız olumsuz tabloya ulaşım konusunda da şahit olduk. Kevgire dönmüş yollarımız var, bunlar için acilen talimat verdim. Yeni ve ekonomik makineler alarak çalışmalarımızın hem maliyetini düşürdük hem de hızını artırdık. Yapılmamış, yenilenmemiş tek bir yol bırakmayacağız. Ulaşım bir haktır. Bu nedenle kısa bir süre içinde kırsal mahallelerimizi önceleyerek 29 yeni otobüs hattı açtık. 14 yeni otobüs satın aldık. Filomuzu ve ulaşım ağlarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. 2025 yılsonuna kadar 500 km üzerinde yeni yol yapmayı hedefliyoruz.
Son olarak, duygu ve düşüncelerinizi de almak isteriz.
Ben Balıkesirli, İstiklal Madalyalı bir Kuvayı Milliyeci dedenin torunuyum. Bu yola çıkarken de şimdi de aklımdan tek bir an dahi çıkarmadığım şey; Kuvayı Milliyeci Balıkesirlilere olan sonsuz vefa borcumuzdur. İzmir’in işgalinin hemen ardından Balıkesir’de Kuvayı Milliye ateşini yakan büyüklerimizin, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile koparılmaz bağları var. Bu sebeple Atatürk’ümüze, onun kurduğu laik-demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır bir anlayışla Kuvayı Milliye’nin kalesi Balıkesir’imize layıkıyla hizmet etmek, benim için her şeyin ötesinde önem taşıyor. Balıkesir’imize ve ailem dediğim Balıkesirlilere layıkıyla hizmet etmek için milletvekilliği sürecimde çok mücadele gösterdim. Bundan sonra da bu kentin belediye başkanı olarak Balıkesir’i ileriye taşıyacak ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğim.