
Petrol fiyatlarında zayıf görünüm sürüyor. Küresel ölçekte jeopolitik tansiyonlar zaman zaman yükselse de piyasalarda talep endişeleri ve OPEC+ grubunun arz politikaları, petrol fiyatlarında aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam ediyor.
Özellikle Çin ekonomisinde zayıf seyrin sürmesi talep yönlü endişeleri beraberinde getirirken, OPEC+ üyelerinin arz kesintilerini kademeli olarak gevşetme planları, petrol fiyatlarındaki zayıf seyri belirleyen temel faktörler olarak karşımıza çıkıyor.
Trump, 2025 yılında piyasalar üzerinde tansiyonu artırmaya devam ediyor. Özellikle Çin’e yönelik uygulanan ek gümrük tarifeleri, petrol fiyatları üzerinde belirleyici bir baskı unsuru haline geldi.
Trump’ın, mevcut %10’luk ek gümrük vergisine ilave olarak %10’luk bir artış daha uygulanacağını açıklaması, Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumunda bulunan Çin’deki ekonomik aktivitelerin zayıf geldiği bu dönemde, ekonomi üzerinde ciddi bir baskı oluşturabilecek unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Çin ekonomisinde iyileşme görülmediği sürece Petrol’de talep yönlü endişelerin devam etmesini bekliyoruz. Buna ek OPEC+ grubunun yayımladığı son aylık raporda, küresel petrol talep tahmininin sabit tutulması da bu endişeleri destekleyen bir başka unsur olarak dikkat çekiyor. Grup, küresel petrol talebinin 2025 yılında geçen yıla kıyasla günlük yaklaşık 1 milyon 450 bin varil artarak 105 milyon 200 bin varile ulaşmasını bekliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) ise Küresel petrol talebi artışını aşağı yönlü revize ederek 1 milyon 30 bin artışla 103 milyon 910 bin varile ulaşacağını öngörüyor.
Arz tarafında özellikle OPEC+ grubunun arz kesintilerini kademeli kaldırma planı devam ediyor. Üretimi canlandırmayı planlayan grubun bu dönemde ham petrol üretimi 210 bin varil artışla son 6 ayın en yüksek seviyesi olan 41 milyon 780 bin varile ulaştı. OPEC+ kanadında arzın yeniden canlandırılmasına yönelik bu strateji, petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturan temel faktörlerden biri olurken, Rusya-Ukrayna savaşı petrol fiyatları açısından belirsizlik unsuru olmaya devam ediyor. ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in gerçekleştirdiği son görüşmede, Putin’in ateşkes şartlarını kabul etmediği ancak enerji sahalarına yapılan saldırıların kısıtlanmasını kabul ettiği açıklanmıştı. Bu görüşme öncesi piyasalarda belirsizliğin hakim olması, petrol fiyatlarında risk iştahının artmasına neden olmuştu. Ancak görüşmenin enerji sahaları açısından olumlu geçmesi, risk iştahının tekrar azalmasına ve petrol fiyatlarında zayıf görünümün devam etmesine yol açtı. Bu bakımdan OPEC+ grubunun üretim planlamalarının yanı sıra ABD-Rusya arasındaki diplomatik sürecin ve enerji sahalarına yönelik gelişmelerin de yakından takip edilmesi gerekecek. Arz ve talep tarafında yaşanan tüm bu gelişmeler petrol fiyatlarının zayıf seyretmesine yol açıyor. Özellikle oyun kurucu merkez bankalarının faiz indirim sürecinde olduğu bu dönemde, enerji fiyatlarının nispeten makul seviyelerde kalması, enflasyonist baskı açısından önem arz ediyor. Bu çerçevede, arz yönlü gelişmeler ve talep cephesindeki zayıf görünüm, kurum tahminlerine de yansımış durumda. ABD Enerji Enformasyon idaresi (EIA), bu yıla ilişkin petrol fiyatı tahminini aşağı yönlü revize etti. EIA, petrol stoklarında artış beklentisi ve gümrük tarifelerinin yarattığı ekonomik büyüme endişeleri nedeniyle Brent Petrol’ün 2025 yılında ortalama 75 dolar seviyesinde seyredeceğini öngörüyor. Teknik açıdan gösterge olan Brent Petrol’de 75.00 seviyesi altındaki fiyatlamanın devam etmesi, zayıf görünümün sürmesine neden oluyor. Bunun yanı sıra olası tepki hareketlerinde 72.75 seviyesi güçlü direnç bölgesi olarak izlenebilir. Bu seviyenin aşılması halinde 22 günlük hareketli ortalama kritik eşik noktası olarak takip edilmeye devam edilecek. Bu ortalama üzerinde günlük kapanışlar gelmediği sürece risk iştahının artması zor diyebiliriz.
Özetle, petrol stoklarındaki artış beklentisi, OPEC+ grubunun kademeli arz artırma planları, özellikle Çin ekonomisinde süregelen talep zayıflığı, küresel ölçekte risk iştahının artmaması ve tarife savaşlarının ekonomik büyüme üzerindeki olumsuz etkileri, petrol fiyatlarının zayıf seyretmesine yol açan temel etkenler olarak sıralanabilir. 2025 yılında tüm bu etkenlerin varlığını sürdürmesi görünümün zayıf seyretmesine yol açacaktır. Bununla birlikte zaman zaman küresel jeopolitik risklerin devreye girmesiyle birlikte, petrol fiyatlarında yukarı yönlü sert ve kısa vadeli tepki hareketlerinin yaşanması olağan karşılanabilir. Ancak bu tür hareketlerin, mevcut temel görünümü kalıcı olarak değiştirmesini beklemiyoruz.