Sabit getirili yatırım araçlarının daha az kazandırdığı bugünlerde tek haneye inen konut kredisi faizlerinin hem yatırımcıların hem de kiracıların dikkatini konut satın almaya çevirdi. Konut satın almada dikkat edilmesi gereken ilk faktör ise kişisel ihtiyaç ve tercihlerdir. Alınacak evde oturulacaksa sosyal yaşam beklentisi, işyerine olan uzaklık ve ulaşım olanaklarının yanı sıra yakınlarda bir okul olup olmadığı, hatta diğer aile bireylerine olan mesafe gibi konular ilk planda gözden geçirilmelidir.
Gelişen bölgelerin getirdiği fırsatlar da mutlaka incelenmeli. Yatırım amacıyla satın alınacak konutlarda hedef ‘düşük maliyet, yüksek getiri’ olduğu için, gelişen bölgeler daha çok ön plana çıkıyor. Bu nedenle, seçilecek evin özelliklerinin yanı sıra hastane, havaalanı, metro, üniversite gibi bölgeye değer katan ya da katması planlanan yatırımlar hakkında bilgi edinmek yararlı olacaktır. Sonraki aşamada ise seçilen bölgedeki konutların araştırılması ve karşılaştırılması gerekir. Evlerin satış fiyatlarını karşılaştırırken kira bedelleri baz alınabilir. Satış bedelinin kiraya bölünmesi ile evin kaç senede kendini amorti edeceği kabaca hesaplanıp alternatiflerle bu değer üzerinden karşılaştırma yapılabilir.
Altyapı ve kalite çok önemli.. Bunun içinde güvenilir ve bilindik inşaat şirketleri tercih etmek seçim sürecini kolaylaştıracaktır. İkinci el ya da piyasada çok bilinmeyen inşaat şirketlerinden konut alma gibi seçenekler de değerlendiriliyorsa, inşaat işlerinden anlayan uzmanlardan yardım alınmalı; inşaat kalitesi ve binanın deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı gibi konular mutlaka incelenmelidir. Yatırım amaçlı alınacak olsa da, satın alınacak konutta hâlihazırda ev sahibi ya da kiracının oturuyor olmasının da dikkat edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Ev sahibi oturuyorsa, evi ne kadar zamanda boşaltacağı, kiracı varsa, mevcut kira sözleşmesinin ne kadar süresinin kaldığı gibi konular değerlendirilmelidir. Konut satın alma sürecindeki en önemli konulardan biri de tapu durumu. Özellikle kredi kullanarak konut alınacaksa, evin tapu durumu daha çok önem kazanır. Çünkü genellikle bankalar kat irtifakı veya kat mülkiyeti olmayan, hisseli ya da üzerinde ipotek bulunan konutları teminat olarak kabul etmezler. Karar verilmeden önce ilgili tapu dairesinden net bilgi almak faydalı olacaktır.
Alım kararının finansman yöntemi de püf noktalardan biridir. Peşin ödenecek ve kredi alınacak tutar gibi parasal konuların önceden belirlenmesi gerekir. Hatta bankalara ön başvuru yapılarak kredi alınabilecek miktar önceden belirlenebilir. Zira bazen planlanan ve alınabilen kredi miktarı birbirinden farklı olabiliyor. Bankalar kredi vermeden önce evin değeri için uzman incelemesi yaptırır. Banka tarafından belirlenen konut bedelinin en az yüzde 25’inin peşinat olarak ödenmesi gerektiği de unutulmamalı.
Konut fiyatları kadar kredi fiyatlamalarını da karşılaştırmak gerekir. Burada unutulmaması gereken sadece faiz oranlarını karşılaştırmanın yeterli olmadığıdır. Kredi masrafları ile birlikte vade boyunca ödenecek toplam tutar üzerinden karşılaştırma daha gerçekçi sonuç verecektir. Konut kredilerinde bankanın da satıcı ile birlikte evi alan kişiye karşı sorumluluğu vardır. Tüketicinin Korunması Kanunu’nda yer alan bu sorumluluktan dolayı, özellikle projeden konut satın almalarda, tüketici finansmanı için bankalarla anlaşma yapmış inşaat firmalarından yana tercih kullanmak daha uygun olur. Böylece evin zamanında teslim edilmemesi, beklenenden farklı ya da kusurlu olması gibi durumlara daha az rastlanılır. Konut kredisinde sadece zorunlu deprem sigortası mecburidir. Buna karşılık bankalar hayat sigortası ya da konut sigortası gibi ilave sigortalar önerebilir. Bu tip sigortalar ek maliyet değil güvence olarak değerlendirilerek hem daha güvenli kredi geri ödeme süreci hem de alınan konuta ilave tedbirler olarak değerlendirilmelidir. Zorunlu deprem sigortasında fiyat sabittir, diğerlerinde ise karşılaştırma yaparak daha uygun fiyata poliçe sahip olmak mümkündür.
Enuygun.com Baş Analisti Betül Sungurlu