MALTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ŞAHİN KARASAR
UZAKTAN EĞİTİME MALTEPE ÜNİVERSİTESİ İMZASI!
Türkiye’de koronavirüs tedbirleri kapsamında eğitime ara verilmesi, uzaktan eğitim sistemine geçilmesine neden oldu. Bu süreci iyi yürüten eğitim kurumları öğrenci ve eğitimcilerin durumunu avantaja çevirmeyi başardı. 62 vakıf üniversitesi arasında lisans düzeyinde en fazla online ders ve canlı sınıf uygulaması yaparak sürece imzasını atan ise Maltepe Üniversitesi oldu. Başarının sırrını Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahin Karasar şu sözlerle özetliyor: Üniversite eğitiminin geleceğini görebilmek, bir seferberlik anlayışı içinde görev yapmak, dijitalleşmeye verilen önem, hızlı, sağlam ve düzenli iletişim…
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), COVID-19 salgını nedeniyle mart ayında tüm üniversitelerde başlatılan uzaktan eğitim sürecini analiz etti. Çalışma 62’si vakıf olmak üzere 189 üniversitenin uzaktan eğitim performansları değerlendirildi. Salgın nedeniyle verilen uzaktan eğitim kararı ile, Türkiye’deki 189 üniversitenin yüzde 64’ü 23 Mart’ta, yüzde 22’si 30 Mart’ta, yüzde 13’ü 6 Nisan’da uygulamalara başlamıştı. Bu süreçte YÖK, lisans düzeyinde devlet üniversitelerinde 301 bin 770, vakıf üniversitelerinde ise 45 bin 230 ders yapıldığını açıkladı. YÖK’ün raporuna göre, Maltepe Üniversitesi, toplam ders sayısı ve canlı ders sayısı ile tüm vakıf üniversitelerini geride bırakarak, birinci sıraya yerleşti. Prof. Dr. Şahin Karasar, süreç ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Salgından önce uzaktan eğitim YÖK kararıyla belli ölçülerde uygulanabiliyordu; ancak yine de örgün eğitim içerisinde çok da tercih edilen uygulamalar halini almamıştı. Maltepe Üniversitesi kriz öncesi dijital alanda ve uzaktan eğitim konusuna nasıl bakıyordu?
Maltepe Üniversitesinin uzaktan eğitimi ilk keşfeden vakıf üniversitelerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Uzaktan eğitimin, çağın gereği olarak önemini kavrayan Üniversitemiz, 2005 yılından itibaren konuya eğildi ve ilk deneyimimizi, lisansüstü e-MBA programında edindik. Bu konuda iddialıydık ve söz konusu programı 2005-2006’da başlattık ve aralıksız olarak halen sürdürüyoruz. Birkaç yıldan beri bu programın İngilizcesini de yürütüyoruz. Ayrıca zaman içinde yine e-Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi alanında da lisansüstü programı açtık ve bütün bu programlar başarıyla sürüyor. Aralıklı olarak, lisans ve önlisans düzeyindeki bazı programlarda da uzaktan eğitim denemelerimiz oldu. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersiyle Türk Dili ortak zorunlu dersini de uzaktan eğitim yoluyla veriyoruz. Uzaktan Eğitim Birimini daha o yıllarda kurmuş ve kendi özgün teknik altyapısını oluşturmuş bir Üniversite olarak, son yıllarda konunun ne denli önemli olduğunu daha iyi bir şekilde öngördük ve hem bir yandan kurumsallaşmamızda daha iyi bir noktaya geldik ve Maltepe Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezini kurduk. Ayrıca, 2018 yılında Öğrenim Yönetim Sistemi (Learning Management System) olarak Blackboard Learn & Collaborate System ve Tıp Fakültemiz için de KEYPS’i seçtik. Bu arada öğretim elemanlarımızı konu hakkında sürekli olarak aydınlattık; hizmetiçi eğitimler verdik. Özetle uzaktan eğitimle olan ilişkilerimizi hep sıcak tuttuk. Bunun yararını da krizli günlerde çok iyi bir şekilde gördük.
Uzaktan öğretime hazır mıydınız?
Uzaktan eğitime hazırdık. Derslerin eşzamanlı (senkron) ya da eşzamansız (asenkron) yapılması konusunda deneyimimiz çoktu. Ancak ne olursa olsun, uzaktan eğitim bir bakıma yardımcı eğitim aracımızdı. Bu yeni durumda, her türlü eğitim etkinliğini bu yolla yapacaktık. Mart ayının ilk haftasında yakın çalışma arkadaşlarımla konuyu paylaştım ve onların da desteğiyle, uygulamayı başlattık. Verimini de aldık ve şimdi elde ettiğimiz başarıdan dolayı ben ve çalışma arkadaşlarım çok mutluyuz. Bundan sonrasında da sahip olduğumuz özgüvenle daha iyi noktalara geleceğiz.
Uzaktan eğitim süreci nasıl yürütüldü, hangi alanlarda hangi yapılar ve işbirlikleri sağlanması gerekti? Nasıl çözümler ürettiniz?
Bu süreç hızlı ve doğru kararlarla çok iyi bir şekilde yürütüldü. Bu noktada hem Üniversitemizdeki işbirliğine dayalı çalışma ortamı, akademik ortam işimizi kolaylaştırdı, hem de bağlı olduğumuz Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının (YÖK) süreci yürütmedeki ustalığı, kararlılığı, bugünlere gelmemizi ve başarılı olmamızı sağladı. YÖK Mart aynın ikinci haftasında “Bilgilendirne Korona” WhatsApp grubunu kurdu. Bu grupta her yükseköğretim kurumundan bir rektör yardımcısı görevlendirdi. Bu grupta Üniversitemizde akademik işlerden sorumlu Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Betül Çotuksöken’i görevlendirdim. YÖK’ten alınan haberler, aktarılan konular çok iyi bir şekilde takip edildi; hiçbir aksama olmadı; günü gününe hatta saati saatine her şey, her karar bizimle paylaşılıyordu. Kriz gerçekten çok iyi yönetiliyordu. Biz Maltepe Üniversitesinin yöneticileri olarak, iletişimde, eşgüdümde ve işbirliğinde güçlü ve hızlı olmanın önemine inanmış ve bunu uygulamaya içtenlikle geçirmiş kişiler olarak gerçekten çok hızlı yol aldık. YÖK’e, uzaktan eğitimde, dış paydaşlarımızla yürüttüğümüz çalışmalar dışında tümüyle girebileceğimizin güvencesini verdik. Süreç bizim takvimimizde 16 Martta başlamıştı; ancak uzaktan eğitimin resmi başlangıç tarihi 23 Marttı. Tüm kuramsal derslerimiz ve sınıfiçi uygulamaları olan derslerimiz de dahil olmak üzere, her düzeyde, önlisans, lisans ve lisansüstü derslerimizi çevrimiçi olarak eşzamanlı ve eşzamansız olarak yapmaya başladık.
Öğretim elemanlarının sisteme entegrasyonu nasıl sağlandı? Teknik destek aşamasında nasıl bir faaliyet yürütüldü?
Son derece kolay bir biçimde uyum sağladı tüm çalışma arkadaşlarım. Süreci akademik olarak yürüten rektör yardımcımızla, Uzaktan Eğitim Merkezimizin Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Erdal Yaşlıca tam bir işbirliği içinde karşılaşılan her türlü sorunu hızla çözdüler. Bu süre içinde öğretim elemanlarına yönelik olmak üzere, sık sık webinarlar düzenledik. Sıklıkla duyurular yaptık e-posta yoluyla ya da WhatsApp aracılığıyla. Bütün bu çalışmaları yaparken tahmin edebileceğiniz gibi, zaman sınırı tanımadan çalışıyorduk, neredeyse yirmi dört saatlik bir çalışma düzeniydi bu, hâlâ da sürüyor. Tüm çalışma arkadaşlarım sürece tam anlamıyla destek verdiler ve her an öğrenmeye açık oldular. Öğretim elemanları için hazırlanan Sıkça Sorulan Sorular sürekli olarak yenilendi. İçinden geçtiğimiz bu krizli durum büyük ve hatta örnek bir titizlikle, özenle yönetildi. COVID-19 bize kendimizi tanıma ve sınama fırsatını verdi; ne denli güçlü ve rasyonel olduğumuzu anladık ve Üniversitemizin öncelikli olarak, insan kaynağı ve teknik donanım bakımından ne denli iyi bir durumda olduğunu gördük.
Öğrencilere teknik destek ve eğitim verildi mi?
Öğretim elemanları kadar, hatta onlardan daha çok öğrencilerimize yakın olduk. İnanmakta zorlanabilirsiniz, ama her bir öğrencimizin hatta ailelerinin sorularını hızlı bir biçimde yanıtladık; onların güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmadık. İletişimimiz halen güçlü bir şekilde sürüyor. Hangi düzeyde olursa olsun, tüm öğrencilerimizi, uluslararası öğrencilerimizi, bu değerli konuklarımızı yakından izledik. Her türlü sorularına yanıt verdik ve halen de vermeye devam ediyoruz. Hazırladığımız tüm duyuruları kısa mesajları iki dilli olarak hızlıca kendilerine yolladık. Öğrencilerimiz için de Sıkça Sorulan Sorular hazırladık ve sık sık yeni durumlara göre uyarladık. Biliyoruz ki, güven ortamı insan dünyasının olmazsa olmazıdır. Tüm öğrencilerimizi, öğretim elemanlarımızı ve çalışanlarımızı COVID-19 hakkında sık sık bilgilendirdik. Bu başlıkta kurduğumuz komisyonu yine Prof. Dr. Betül Çotuksöken yönetti. Ayrıca hızlı bir biçimde, Koronavirüs web sayfamızı hazırladık.
62 vakıf üniversitesi arasında lisans düzeyinde uzaktan öğretime geçilen ders sayısı ve canlı sınıf uygulaması yapılan ders sayısında en çok dersi veren Maltepe üniversitesi, bu başarıyı nasıl sağladı?
Bu başarıyı planlı çalışmamıza, proaktif olmamıza ve karşılıklı güvene dayalı birlikte çalışmamıza borçluyuz. Elbette neredeyse zaman sınırı tanımayan çalışmamıza borçluyuz. Gerçekten bu denli, dünya ölçeğinde yaşanan kriz ortamında her şeyi düşünmemiz, planlamamız gerekiyordu. Biz büyük bir Üniversiteyiz; çeşitlilik en büyük özelliğimiz, Ülkemizin dört bir yanından bize gelen öğrencilerimizin her biri çok değerli. Aynı zamanda Tıp Fakültemiz var; Türkçe ve İngilizce olarak öğretim programını yürütüyor. Örneğin intörnlerimiz canla başla çalıştılar bu süreçte. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yine bu süreçte Cumhurbaşkanlığının, Sağlık Bakanlığının, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının ve Ulusal Ajansın aldığı kararları büyük bir özenle hayata geçirdik; en küçük bir aksama yaşamadık. Üniversitemizin hem akademik hem de idari çalışanları her konuda neredeyse bir seferberlik anlayışı içinde çalışmalarımızda görev aldılar. Akademik yönden başarımızın ardında, geride bıraktığımız 23 yılın kurumsallaşmaya çok önem veren bir anlayışla geçmesinin büyük payı var. Ayrıca her şeyi yazıya dökmenin, dijitalleşmeye önem vermenin, hep tekrarladığım gibi, hızlı, sağlam ve düzenli iletişimi öncelemenin, yazılı kültürü öne çıkarmanın çok büyük payı var. O kadar donanımlıyız ki örneğin, kültürel etkinliklerimiz de hiç ara vermeden sürüyor. Çünkü biz resmi müfredat (curriculum) kadar müfredat dışı (extra curriculum) çalışmaları da çok ama çok önemsiyoruz. Şu güne kadar neredeyse sayısı yüzü bulan çevrimiçi kültürel etkinlik yaptık. Bu etkinliklerimiz her gün birkaç tane olmak üzere sürüyor. Öğrencilerimizle omuz omuza çalışıyoruz. Özellikle Öğrenci Konseyindeki öğrencilerimiz bizim en yakın yardımcımız. Onları her işe ortak ederek hayata hazırlıyoruz. Sosyal medyada da hep birlikte varız.
En yoğun ders ve canlı sınıf uygulaması hangi alanlarda gerçekleşti? Oranları nedir? Ölçme ve değerlendirme nasıl uygulanıyor?
Hiç ayırım yapmadan her alanda gerçekleşti. Yukarıda da dediğim gibi, tüm derslerimizi, okul uygulaması, iş yeri uygulaması olanlar dışında, hepsini Blackboard Learn & Collaborate System ve KEYPS üzerinden verdik. Canlı ders ortamı hazırlamanın dışında, çok sayıda yardımcı kaynağı görselliğe de dikkat ederek devreye soktuk. Ölçme ve değerlendirmede de bu sistemler en büyük yardımcılarımız. “Akademik dürüstlük” kavrayışını da dikkate alarak, açık uçlu soru tarzında ya da çoktan seçmeli düzenleniş içinde sınavların uygulanmasını sağladık. Bu bağlamda da öğrenci görüşlerine yer verdik. Öğrenim-eğitim-öğretim ortamında karşılıklı anlayışın, krizli durumlara hızlı çözüm üretmenin, esnek olmanın ne denli önemli olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda tüm yönetici arkadaşlarımla da sık sık bir araya gelerek son derece hızlı ve yeniliklere açık bir biçimde çözüm ürettik. Öğrencilerimizin sağlıklı bir biçimde bu süreci geçirmeleri bizim birincil önceliğimizdir. İnanın her şey onlar için, biz onlar için varız.
Öğrencilerle işbirliği yapıldı mı, talepleri istekleri ne ölçüde sistemin işleyişini etkiledi?
Öğrencilerimizle işbirliğimiz belki de Türk Yükseköğretimine örnek oluşturacak şekilde mükemmel bir biçimde işliyor. Her öğrencimiz bana ve tüm çalışma arkadaşlarıma her zaman ulaşabilirler, taleplerini dile getirebilirler. O nedenle biz, bu küresel salgın sürecinde bu kadar başarılı olduk. Bilgiye ve iyi niyete dayalı olarak oluşturduğumuz bu güven ortamında yazdığımız başarı hikâyemizi, tüm kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Deneyimimiz bizi de zenginleştirdi ve beklenmedik durumlarla karşılaştığımızda neler yapabileceğimizi iyi bir şekilde gördük.
Maltepe Üniversitesi’nde lisans düzeyinde uzaktan öğretim ile 2 bin 532, canlı sınıf uygulaması ile 2 bin 110 ders gerçekleştirildi. Maltepe Üniversitesi yüksek lisans programlarında de önemli bir başarı gösterdi. Maltepe Üniversitesi’nin diğer bazı istatistiki sonuçları şöyle:
- Maltepe Üniversitesi’nde uzaktan eğitime erişen kullanıcı sayısı 10 bin 410’a ulaştı.
- Siteme günlük erişim sayısı 20 bin kullanıcıyı geçiyor.
- Kayıtlı dersleri görüntüleme sayısı 40 bini aşıyor.
- Sisteme 60 bini aşkın dosya ve öğretim materyal yüklenmiş durumda.
- Sisteme yüklenen ödev sayısı 15 bini aştı.
- Kültürel etkinliklere de ara verilmiyor, yüze yakın etkinlik çevrimiçi yapıldı.