Av. Ahmet Kadir ALPARSLAN
İŞ HUKUKU BAKIMINDAN KISA ÇALIŞMA KAVRAMI
Tüm dünyada ve ülkemizde de etkisini gösteren yeni tip koronavirüs (COVİD-19) ile kısa çalışma ödeneği yeniden gündemimize gelmiş bulunup uygulanmakta olan kısa çalışma ödeneği 27 Ekim 2020 tarihinde yayınlanmış olan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 30.10.2020 tarihinden itibaren 2 ay süreyle tekrar uzatılmıştır. Peki, bu kısa çalışma kavramı nedir, gerekçesi nelerdir? Kısa çalışma kavramı kaynak olarak ilk defa 4857 sayılı İş Kanunumuzun 65. Maddesinde düzenlenmiştir. Uygulamada yaşanan bir takım karmaşalar nedeni ile İş Kanunumuzdan çıkartılarak 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında Ek-2 maddesinde günümüzdeki yerini almıştır. Bu maddeye göre; “Kısa çalışma kavramı iş yerinde uygulanan çalışma süresinin, iş yerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılmasını veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulmasını” ifade etmektedir.
Kısa çalışma ödeneğinin hukukumuza girmesinin amacı ise genel ekonomik krizlerde veya zorlayıcı sebeplerle, ekonomide oluşabilecek durağanlığa karşı bir önlem biçimindedir. Bu önlem ile taraftan çalışanların işlerini kaybetmemesini sağlarken, diğer taraftan da işveren üzerinde oluşabilecek maliyetlerin bir kısmının işsizlik sigortası tarafından karşılanmasını ve işverenin yükünün hafifletilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, kısa çalışma uygulamasının ayrıca işsizliğin önlenmesi ve çalışanın işini kaybetmemesi şeklinde faydası da olacaktır. Kısa çalışma ödeneği ile ilgili en çok merak edilenler ise şu şekildedir;
Kısa Çalışma Ödeneğinden Faydalanabilmenin Şartları Nelerdir?
Kısa çalışmanın uygulama alanı bulması için öncelikle işyerinde haftalık çalışma süresinin en az üçte bir oranında azaltılması ya da süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle işyerindeki faaliyetlerin tamamen veya kısmen durdurulması gerekmektedir. Burada işverenin dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi süreklilik koşulunun aranmamasıdır. Yani işverenler belirli aralıklarla da işyerindeki faaliyetini durdurmuş olabilir. Başvuru ise işverenlerce gerekli bilgi ve belgelerle Türkiye İş Kurumu’na ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya yazılı olarak kısa çalışma durumunun bildirilmesi ve Türkiye İş Kurumu tarafından bu başvurunun onaylanması ile gerçekleşmektedir. Kısa çalışma yapılabilmesi için ayrıca işçinin de onayı aranmamaktadır. Çokça sorulan sorulardan bir tanesi de her işveren faydalanabilir mi? Kanunumuza göre her işveren en az bir işçi çalıştırmak koşulu ile faydalanabilmektedir. Ancak işyerinde çalışan işçilerin kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilme şartları ise belirli şartlara bağlanmış ve ayrıca 26 Mart 2020 tarihli ve 31080 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa geçici madde 23 eklenmiştir. Eklenen bu geçici maddeyi de dikkate aldığımızda işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması halinde işçi kısa çalışma ödeneğine hak kazanır. Bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekir.
Kısa Çalışma Ödeneğinin Miktarı Nedir? Ne Zaman Ödenir?
Kısa çalışmaya başlandığı tarihten itibaren ilk 7 günlük ücreti, günlük çalışma ücretinin yarısı olacak şekilde işverence ödenmektedir. Geri kalan kısımda ise günlük kısa çalışma ödeneği, sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı asgari ücretin brüt tutarının %150’sini de geçemez. Ödemeler ise işçiye, kısa çalışmayı takip eden her aydan sonraki ayın 5. gününde yapılmaktadır.
Kısa Çalışma Ödeneği Alan İşçinin Sigorta Primi Ödenir mi?
İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı sürede, işveren işçinin sigorta primini yatırmaktan muaf tutulur. Ancak ilk haftanın ücreti işverence yatırılır. Kısmi çalışma süresi boyunca işçiye genel sağlık sigortası uygulanır ve primi Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanmaktadır.
Kısa Çalışma Ödeneğinin Kesilmesi
Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâhaltına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir. Ancak kısa çalışma ödeneği alan bir işçinin hatır çalışması yapması, ücret almadan yardım amaçlı olarak başkasının yanında geçici süre ile çalışması veya kendine ev veya bağ, bahçesinde çalışma yapması halinde kısa çalışma ödeneğinin kesilmesi söz konusu olmamaktadır.
Kısa Çalışma Durumunun Erken Sona Ermesi
İşveren, ilan ettiği süreden önce normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu; Kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya ve işçilere altı işgünü önce yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bildirimde belirtilen tarih itibariyle kısa çalışma sona erer. İşyeri faaliyetine başlamış ancak durumu bildirmemiş veya geç bildirimde bulunulmuş ise işyeri hakkında idari işlem yapılmaktadır.
İşverenin Kayıt Tutma Zorunluluğu ve Diğer Bilgiler
Kısa çalışma yapan işveren, işçilerin çalışma sürelerine ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde ibraz etmek zorundadır.
İşverenlerin, dikkat etmeleri gereken önemli bir hususu da hatırlatalım, kısmi çalışma için kuruma bildirilmesi gereken “kod 18”dir. Bu kodun yanlış bildirilmesi durumunda kısmi çalışma durumundan işveren ve işçilerin yararlanması söz konusu olmayacaktır.
İşverenlerin kısmi çalışma ödeneğinden yararlanabilmesi için ayrıca SGK veya Vergi borcu bulunmadığına dair de herhangi bir belge istenmemektedir.