Gedik Yatırım / Yatırım Danışmanı Eda KARADAĞ
2021 yılının artık son üç ayına girmiş bulunmaktayız. Piyasalar için kritik bir ayıda geride bıraktık. Eylül ayında birçok Merkez Bankasının faiz kararları gündemdeydi. En önemlisi hiç kuşkusuz Fed olarak takip edildi. Fed piyasaların beklentisi doğrultusunda politika faizinde bir değişikliğe gitmezken, ekonomik projeksiyonlarda birtakım değişiklikler vardı. Hatırlanacak olursa, en son haziran ayında projeksiyonlar yayınlanmış ve yapılan revizyonlar “şahin” bir Fed olarak yorumlanmıştı.
Eylül ayı toplantısındaki projeksiyonlarda 2021 yılı için GSYIH beklentisi aşağı yönlü, enflasyon ve işsizlik beklentileri de yukarı yönde revize edildi. Noktasal grafiklerde de, gelecek yıl için faiz artışı beklentisinde komite içinde artış dikkat çekici. Tahvil alım programı içinse başlangıç belli değil ama 2022 ortasına kadar programın sonlanacağı ifade edildi. Bu doğrultuda piyasa artık kasım veya aralık aylarında tapering konusuna daha sıcak bakıyor. Her ne kadar mesajlar belli olsa bile hala bir risk var. Salgın devam ediyor diğer tarafta Çin’de Evergrande krizi gündemde. Dolayısıyla piyasalarda olası senaryoları bozacak bir durum oluşmaz ve Fed’in elini zorlamazsa bu beklentiler gerçekleşme yolunda ilerler. Ancak belirttiğim risklerle ilgili küresel anlamda ekonomilerin toparlanma hızında azalma, borsalarda satışlar vs karşımıza çıkması biraz işleri sekteye uğratabilir. Bu nedenle kritik aylarda olduğumuzu düşünüyorum. Yine de o kadar pessimist değilim ve piyasanın beklentisi doğrultusunda Fed’in adımlar atacağını düşünüyorum. Fed sonrası küresel borsalarda bir rahatlama, Dolarda çok güçlü tepkilerin bulunmaması ve ABD 10 yıllık tahvil faizindeki sakin görünüm, ani hareketlerin önüne geçmiş oldu. Özellikle Fed öncesi piyasada Evergrande nedeniyle çok ciddi satışlarla karşılaşıldı. Sonrasında Çin’den gelen mesajlar piyasaya likidite vermeleri biraz fiyatların toparlanmasını sağladı. Yine de ekim ayında Evergrande konusu gündemde olacaktır ve verilecek mesajlar yakından izlenecektir.
Fed’in ekim ayında toplantısı bulunmuyor. Kasım ayındaki toplantısına kadar eylül ayı enflasyon ve istihdam verilerini görmüş olacak. Her zaman olduğu gibi hem bu veriler hem de bu ay içerisinde Fed üyelerinden gelecek açıklamalar, kasım veya aralık aylarına dair beklentilerin şekillenmesini daha da kolaylaştırabilir. ABD borsalarında yine hareketli bir ay olacak gibi gözüküyor. Endekslerde hala bir satış ihtimali var. Bir düzeltme olabilir. Geçtiğimiz haftalarda özellikle S&P 500 endeksinde yeni zirveler test edilmişti. Ancak sonrasında devamı gelemedi. Piyasa biraz rahatlamaya başladı ancak salgın kaynaklı endişeler zaman zaman satışları tetikleyebiliyor. Ekim ayı içinde bu açıdan dikkatli olunmalı diye düşünüyorum.
Küresel emtia fiyatlarında bir zayıflama var. Ons altın güçlenemiyor. Yılın kalanı içinde altında kısa vadeli düşüşlerin oluşabileceğini bekliyorum. Fed ne kadar şahinleşirse altında da yukarı yönlü tepkiler bir o kadar zorlaşır. Teknik seviye verecek olursam, ons altında 1835$ yukarıda izlediğim bir direnç noktası olarak görülüyor. Bu direnç noktası aşılamadığı sürece altındaki yükselişin zor olabileceği kanaatindeyim. Ne zaman 1835$ direnci aşılır bu durumda altında 1860$ direncine doğru bir hedef görebiliriz. Buna karşın en son yazıyı kaleme aldığım zaman 1740$ seviyesinden destek bulmuştu. Bir süredir ifade ettiğim 1750-1760$ bandının altına doğru sınırlı bir hareket görüldü. Bu alanın altında günlük kapanışların başlaması durumunda satışların daha da hızlanmasını bekleyebiliriz. O zaman altın için yeniden 1700$ altını konuşmak mümkün olur. Bu nedenle ekim ayında 1750-1760$ destek alanını ons altın açısından takip ediyor olacağız.
Son olarak, petrol fiyatlarına değinmek istiyorum. Pandemi başından bu yana petrolde de ciddi hareketler görüldü. 2021 yılı aşıların bulunması, salgınla mücadelede bir yol alınması, OPEC grubunun bu süreçte her ay toplanarak petrol piyasasını dengede tutmaya çalışması fiyatlarında kademeli bir şekilde toparlanmasını sağlıyor. Zaman zaman kasırga etkileri sınırlı yükselişlere neden olsa kalıcı bir durum değil. En son Goldman Sachs raporlarında, Brent petrol için 80$ beklentisini koruduğunu ifade ediyordu. Kışın çok soğuk geçmesi durumunda 90$ seviyesinin bile görülebileceğine değindi. Bir tarafta her ne kadar salgın devam etse bile ülkeler 2020 yılı gibi bir süreç yaşamamak adına çabalıyor. Yeni tedbirler alınmak zorunda başka türlü önlenemez. En azından yeni tedbirlerde geçtiğimiz yılki gibi sert kurallar yok. Seyahat yasakları özellikle aşılanmayanlar için biraz zor ancak aşılama ne kadar artar ve yaygınlaşırsa en azından seyahat konusunda da bir o kadar rahatlanır. Bunlarda petrol fiyatlarını desteklemeye devam eder. Bu nedenle yabancı yatırımcılar bir süredir petrol talebinin toparlanacağını dolayısıyla fiyatlarında benzer doğrultuda ilerleyeceğinin altını çizmeye devam ediyorlar. Teknik olarak, 75$ üzerinde kalmaya devam etmesi yükselişini sürdürmesi açısından izlenebilir. Geri çekilmelerde ise 70$ biraz daha önemli ve psikolojik bir nokta. Bu noktanın altında zaman zaman seyirler oluşabiliyor ancak çok güçlü olmadıkça etkisinin sınırlı kalmasını bekleyebiliriz. Ekim ayı içinde petrol fiyatlarında dalgalanmalar görülebilir. Ancak salgın kaynaklı ciddi bir panik havası oluşmadıkça petroldeki iyimser seyrin korunmasını bu ay içinde beklediğimi belirtmek isterim.
Herkese sağlıklı bir ay dilerim…