İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer
Merkez Bankası Eylül ayı toplantısında piyasa beklentisinden farklı olarak 100 baz puan faiz indirdi ve sürpriz bir karara imza attı. Piyasa Merkez Bankasının bu toplantıda da faiz indirimini pas geçeceğini ve faizi %19’da sabit tutacağını bekliyordu. Bu açıdan bakıldığında TCMB’nin bu faiz hamlesini erken ve aceleci olarak değerlendiriyorum. Enflasyon gerçekleşmelerine baktığımızda Merkez Bankasının bu hamlesinin ne kadar erken olduğu aşikâr. En son açıklanan %19.25’lik Ağustos enflasyonu dikkate alındığında negatif reel faiz vermeye başladık. Bu her açıdan faiz kalkanını yere indirdiğimizi ve risklere karşı daha savunmasız kaldığımızı gösteriyor.
Piyasa reaksiyonu açısından TCMB’nin faiz indirmeye başlamasını negatif olarak değerlendiriyorum. Kur yeni rekor seviyesini test etti ve 8.80 seviyesindeki kritik direncin üzerine çıktı. Önümüzdeki günlerde kurun 8.80 seviyesi üzerine yerleşmesi halinde daha da yüksek seviyeleri test etmemiz mümkün olacak gibi görünüyor. Şu an piyasadaki en kötü senaryo gerçekleşiyor gibi görünüyor. Kurun yükselmesi enflasyonun yükselmesini beraberinde getirecek, enflasyonun yükselmesi ise Merkez Bankasının piyasa beklentilerini yönetmekte zorlanması ile birlikte tekrar kuru yukarı yönde tetikleyecek. Her ne kadar Merkez Bankası artık çekirdek enflasyonu gösterge aldığını belirtse de enflasyondaki riskler yukarı yönde olmaya devam ediyor. Önümüzdeki süreçte çekirdek enflasyonun politika faizi olan %18’e yakınsaması ya da geçmesi haline Merkez Bankası’nın faiz artırarak bu sorunla baş etmeyeceği gayet açık. Dolayısıyla TCMB’nin piyasa beklentilerini yönetme konusunda başarısız kaldığı görüşündeyim.
Bu açıdan bakıldığında DolarTL’de yıl sonuna doğru yukarı yönlü eğilim devam edebilir. Aşağıdaki grafik gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısındaki seyri ifade ediyor. Dikey olarak ifade edilen kırmızı çizgi 2021 yılının başından bu yana grafiği ele alırken, yatay kırmızı çizgi ise sıfır değerini ifade ediyor. Sıfırın üzerindeki her salının ilgili para biriminin dolar karşısında değer kaybettiğini gösterirken, altındaki alınım ise değer kazandığını göstermekte. En üstteki siyah çizgi DolarTL’yi gösteriyor. 19 Mart’tan itibaren hem dolar karşında sert bir şekilde değer kaybetti hem de diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrıştı. Son faiz kararı sonrasında da daha keskin bir negatif ayrışmanın olduğunu izliyoruz.
Ne yazık ki faiz, enflasyon ve kur ilişkisi iyi yönetilemiyor. Bu da her açıdan kur üzerindeki olumsuz yansımasını hissettiriyor. Ekim ayına girdiğimiz bu günlerde küresel piyasalar açısından zorlayıcı bir 4. Çeyrek geçireceğimizi düşünüyorum. TL açısından ise oldukça korumasızız. 8.50 seviyesinin altında kalıcı seyirler oluşmadıkça 9 / 9.20 bandına doğru yükseliş eğilimi izlememiz mümkün gibi görünüyor. Bu konuda Fed’in atacağı adımlar oldukça önemli olacak. Fed’in aceleci davranmaması halinde GOP’larda bir rahatlama oluşabilir ancak iç taraftaki gelişmelerin bizi desteklemesi gerekiyor. İç gelişeler ne yazık ki şu an olumluya dönebilecek bir senaryo üretmekte zorlanıyor.