
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Esra Uzun
KÜRESEL ORTAMDA RİSKLER ARTTI!
Geçen ayki yazımda küresel ekonominin 2022’ye enflasyon ve koronavirüs gibi iki önemli belirsizlikle girmeye hazırlandığından bahsetmiştim. Yılın ilk ayında belirsizlikler, Rusya-Ukrayna arası jeopolitik gerginliklerin de eklenmesiyle üçe ulaştı. Fiyatlamalara baktığımızdaysa riskli varlıklardan güvenli varlıklara sermaye akışı söz konusu.
Rusya’nın Ukrayna sınırında 100 bin asker konuşlandırması, özellikle batılı ülkeler tarafında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğine yönelik iddialara neden oldu ancak Rusya iddiaları reddediyor. Buna rağmen başta ABD olmak üzere batılı ülkeler alarma geçti. Rusya’ya ağır ekonomik yaptırımlar getirilebileceği konuşuluyor. NATO ise üyesi olmayan Ukrayna’nın işgali halinde müdahale edeceğini belirtiyor.
Enflasyon cephesindeyse değişen pek bir şey yok. Özellikle enflasyondaki yükselişte katalizör konumunda bulunan enerji fiyatları yükselişine tam gaz devam ediyor. Petrol fiyatları doğalgaz arzındaki kısıtların da etkisiyle 2014’ten bu yana en yüksek seviyelere yükseldi. Mevcut görünümde enflasyona ilişkin arz yönlü unsurlar korunuyor. Bu nedenle faiz artışı beklentilerine karşılık negatif reel faiz hikâyesinin korunması beklentisi de faiz dışı araçlardan çıkışları sınırlandırıyor. Diğer taraftan dünya genelinde günlük koronavirüs vaka sayısı 2 milyonu aştı. Ancak Omicron’un daha hafif geçmesiyle koronavirüs gelişmeleri fiyatlamalarda alt sıralarda yer almaya başladı.
Aralık ayındaki Fed toplantısında noktasal grafikte 2022 yılı için üç faiz artışı öne çıkarken, yeni yılla beraber bu beklentiler dörde yükseldi. Hatta bazı aracı kurumlar, yedi faiz artışı olabileceğini bile öngörüyor. Hal böyle olunca ABD’nin tahvil faizleri hızla son 2 yılın zirvesine çıktı. Jeopolitik gerginlikler, Fed’in parasal sıkılaşması, hızla yaklaşan faiz artışları derken, endekslerde satıcılı seyirler hâkim. Ancak ayı piyasasına girildiğinden söz etmek için henüz erken. Ons altın gibi “güvenli liman”lara ise para girişleri izleniyor. Altın 1830 seviyesi üzerinde kalıcı olmaya çalışıyor. Bu seviye üzerinde 1850-1870 ve 1900 psikolojik direnç olarak izlenecek. Tekrar 1830 altına sarkmalarda ise 1760’a kadar satışlar söz konusu olabilir.
Bu noktada önümüzdeki süreçte hem Rusya-Ukrayna meselesi ve buna diğer ülkelerin dolaylı yoldan katılımı, hem enflasyon, hem Fed, hem de koronavirüse ilişkin gelişmeler yakından izlenecek. Belirsizlikler ve küresel endişelerin artması ons altına pozitif yansıyor. Jeopolitik gerginliklerin hız kesmeden devamı ons altını daha yüksek seviyelere taşıyabilir. Bununla beraber bu konuda anlaşma sağlanması 1830 üzerindeki fiyatlamaların geri alınmasına yol açabilir.
Gram altın ise DolarTL’deki çekilmeye karşın ons altındaki yükselişle yatay seyir içerisinde. 760-850 gibi geniş bir bant gram altında takip edeceğimiz aralık olabilir.