
İŞE İADE DAVASI VE ŞARTLARI
İş Kanunu’nun 20. maddesinde yer alan düzenlemeye göre işçinin iş akdinin işveren tarafından sebep gösterilmeden veya gösterilen sebebin geçerli olmaması şeklinde sona erdirilmesi halinde işe iade davası açabileceğini hüküm altına alınmıştır.
İşe iade davası: İşverenin iş güvencesinin düzenlendiği hükme aykırı hareket ettiği durumda açılabilen ve işçinin, aynı işyerinde aynı koşullar altında tekrar çalışmayı talep edebileceği bir dava türüdür. İşe iade davasını açabilmek için öncelikle İş Güvencesi kapsamında olmak gerekmektedir. İş Kanunu madde 18 uyarınca, otuz veya daha fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde, iş güvencesi bulunmaktadır. Bu sayı işverenin aynı iş kolundaki bütün iş yerlerini kapsar. Örneğin işveren aynı ad altında birden fazla giysi mağazası işletiyor ise 30 işçi çalıştırma şartı bütün mağazalarda çalışanların sayısı toplanarak hesaplanacaktır.
İşyerinde çalışan işçi sayısı şartı sağlanmasıyla birlikte aynı zamanda çalışanın iş güvencesinden yararlanması için 6 aylık kıdem şartını da yerine getirmiş olması ve iş sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olması gerekmektedir. 6 aylık süre hesaplanırken aynı işverene ait tüm iş yerlerinde geçirilen çalışma süresi göz önüne alınır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, işyerine işçi alma, işçiyi işten çıkarma, işletmenin bütününü sevk ve idare etmeye yetkisi olan kişi, iş güvencesinden yararlanamaz. Bu nedenle işveren vekili veya yardımcısı, iş güvencesinden yararlanmamakta dolayısıyla işe iade davası açamamaktadır.
İşe İade Davasında Süreç: 5521 sayılı Kanunla birlikte iş hukuku uyuşmazlıklarında arabulucuya başvurulması zorunluluğu getirilmiştir. Dolayısıyla işe iade davalarında işçi fesih bildiriminin kendisine tebliğinden itibaren 1 ay içinde arabulucuya başvurmalıdır. Bu aşamada taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde iş mahkemelerinde dava açılması gerekmektedir.
İşe İade Davasının Sonuçları: İşe iade davasında işçinin haklı görülmesi yani açtığı davasının kabul edilmesi durumunda işverenin geçersiz sebebe bağlı olarak yaptığı iş sözleşmesi feshi geçersiz sayılır ve işçinin işe iadesine karar verilir. Mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren işçinin 10 gün içerisinde işverene başvurması gerekmektedir. İşçinin süresi içinde işe başlatma talebinde bulunması durumunda işveren bir ay içinde işçiyi işe başlatmalıdır. Yalnız işverenin bu konuda yasal bir zorunluluğu yoktur yani işveren bu halde de işçiyi geri almak zorunda değildir. İşverenin yasal süresinde işçiyi işe başlatmaması durumunda bazı yükümlülükleri doğar. Bunlar; boşta geçen 4 aylık süreye ilişkin ücret ve işe başlatmama tazminatıdır. İşverenin, işçiyi işe başlatma zorunluluğu olmadığı gibi işçinin de işe başlatma talebinde bulunma zorunluluğu yoktur. İşe iade kararına rağmen işçi talepte bulunmaz veya işverenin çağrısına rağmen çağrıya kulak vermezse işverenin geçersiz feshi geçerli hale gelir. Bu durumda işçi, boşta geçen 4 aylık süreye ilişkin ücret ve işe başlatmama tazminatını isteyemez. Fakat kıdem ve ihbar tazminatını talep edebilir.
İşe İade Davası Tazminatı: İşe iade davası sonucunda işe iade edilen ve gerekli sürede işe başlatma talebinde bulunan işçiyi işe almayan işveren, işe başlatmama tazminatı ödemekle yükümlü olur. Bir ay içinde işçiyi işe başlatmayan işveren, işçiye en az 4 aylık ve en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Tazminat Aldıktan Sonra İşe İade Davası Açılması: İşçinin işten çıkarılırken tazminat haklarının ödenmesi haklı bir sebebe dayanmayan feshi geçerli hale getirmemektedir. Yani işçi tazminatını almış olsa dahi işe iade talebinde bulunabilir. Ancak açılan dava sonucu işe tekrar başladığında, işten çıkarılırken aldığı tazminatı işverene geri vermekle yükümlüdür. Dava sonucu işçi ayrıca boşta geçen süreye ilişkin ücret almaya hak kazanmışsa bu ücret işverene vereceği tutardan mahsup edilir ve işçi geri kalan kısmı işverene ödeyecektir.