İş Kanunu kapsamında iş sözleşmesi; “bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.”
İş Sözleşmesinde Bağımlılık: Bağımlılık unsuru gereği işçi iş görme borcunu yerine getirirken, işverenin talimatlarına bağlı olarak hareket etmelidir. İşçi, borcunu ifa ettiği süreçte işverenin, işçinin emir ve talimatları gereği gibi yerine getirip getirmediğini denetleme hakkı bulunmaktadır.
İşverenin Yönetim ve Denetim Hakkı: İşveren, kanunun verdiği yetki çerçevesinde işin yürütülmesine ilişkin düzenlemeler yapma hakkı mevcuttur. Bu yönetim ve denetim hakkı aynı zamanda bir yükümlülük olup işveren işçinin işinin gereğini yapması için gerekli olan çalışma ortamını sağlamak, işin yapılması için gerekli olan eşyaları sağlamakla yükümlüdür. Teknolojinin de ilerlemesiyle beraber işler genel anlamda bilgisayar ve elektronik iletişim sistemleriyle birlikte yürütülmektedir. Teknoloji bu anlamda neredeyse her iş kolunun bir parçası halini almaktadır. İşverenler genel olarak işin yürütülmesi ve iş ile bağlantılı olarak iletişim kurulabilmesi adına çalışanlarına kurumsal elektronik posta adresleri oluşturmaya başlamışlardır. İşin yürütülmesi amacıyla işçilere özel olarak oluşturulan bu e-posta adreslerinden yalnızca iş ile bağlantılı ve işyerini temsil eder biçimde yazışmaların gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. İşveren sağlamış olduğu bu araçların ne şekilde kullanıldığını denetleme ve söz konusu araçların ne şekilde kullanılacağı hususunda karar verme yetkisine de sahiptir.
Özel Hayatın Gizliliği ve Kişisel Verilerin Korunması: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verilerin, özel hayatın gizliliğine aykırılık teşkil etmeyecek şekilde hangi usullere göre işlenebileceği hususunda düzenlemeler içermektedir. Kanun kapsamında gerçek kişilere ait her türlü ulaşılabilir bilginin kişisel veri olduğu kabul edilmektedir. İsim, sağlık durumu, e-posta adresleri, internet arama geçmişi, internet aracılığıyla yapılan yazışmalar kişisel verilere örnek olarak gösterilebilmektedir. İşverenler tarafından işçiye, işin yürütülmesi adına oluşturulmuş olan e-posta adreslerinin denetimi ve içeriğinin işlenmesi de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Anayasa ve sair kanunlarca koruma altına alınmış ve Anayasa Mahkemesi’nce verilen kararlarla da bu verilerin işlenmesi ve denetimi birtakım koşullara bağlanmıştır.
Anayasa Mahkemesi Kararları Uyarınca Elektronik Postaların Denetimi: İşverenin işçinin e-postalarını denetlemesi halinde işverenin menfaatleri ile işçinin temel hak ve özgürlükleri arasında bir denge kurulması gerekmektedir. Bu kapsamda işçinin özel hayatının gizliliği ve haberleşme hürriyeti ihlal edilmemelidir. İşverenin işçiye sağlamış olduğu araçların kullanımını denetleme ve ne şekilde kullanılacağı hususunda karar verme yetkisi bulunmaktadır. Bu denetim ve karar yetkisi sınırsız olmayıp gerek işin yürütülmesine engel teşkil etmeyecek gerekse işçinin haklarını ihlal etmeyecek derecede olmalıdır. İşveren işçiye tahsis etmiş olduğu iletişim araçlarının ne şekilde kullanılacağına ilişkin birtakım sınırlamalar getirdiği takdirde bu sınırlamaları işçiye ayrıca bildirmelidir. Bu bildirim ayrıca işverenin denetim hakkını, kişisel verilerin işlenmesinde hangi haklı sebeplere dayanıldığı, amacı, ne kapsamda denetim yapılacağı, kişisel verilerin hangi süreyle işleneceği, bu denetim sürecinde işçinin hangi haklara sahip olduğu hususunu ve denetim neticesinde iletişim araçlarının amacına aykırı olarak kullanımının tespiti halinde ne gibi sonuçlar doğacağını da kapsamalıdır. Bu bildirim uygulamada genel olarak iş sözleşmesi kapsamında yapılmaktadır. Bu şekilde bildirim yapıldığı takdirde işçinin de kişisel verilerin işlenmesi hususunda rızası alınmaktadır. Yapılacak denetimin kapsamı, denetimin amacına elverişli ve işçinin haklarıyla orantılı olmalıdır. Denetimin amacına, işçinin e-postalarını denetlemek suretiyle kişisel verilerine müdahale etmeksizin ulaşılabiliyorsa bu denetim yapılamayacaktır. Bu anlamda e-postaların denetimi, denetimin amacına ulaşılabilmesi için son ve tek çare olmalıdır. Diğer yandan yapılacak denetim, denetimin amacıyla sınırlı olmalıdır. İşveren tarafından işçiye işin yürütülmesi için özel olarak oluşturulmuş olan e-postalar aracılığıyla iletişimin denetlenmesi, işverenin işin yürütümünü denetlemek amacıyla bağdaşmaktadır. Bu gibi kurumsal e-postaların ve içeriklerinin denetlenmesinin işin yönetilmesi kapsamında menfaatlere uygun olduğu ve bu kapsamda yapılan denetimin işçinin haklarıyla orantılı olduğu kabul edilmektedir.
İşverenin Derhal Fesih Hakkı: İşverenin İş Kanunu kapsamında sayılı hallerin mevcut olması halinde işçinin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı bulunmaktadır. İşverenin, işçinin e-postalarını denetlemesi sonucunda, iş sözleşmesini derhal fesih hakkı doğuran birtakım deliller elde etmesi mümkün olabilecektir. Denetim neticesinde elde edilen bu delillerle birlikte işveren, sebebi öğrendiği günden itibaren 6 gün içerisinde işçinin iş akdini derhal feshedebilecektir.