2020 yılında Covid-19 salgınının yayılması ile birçok şirket fabrikalarında üretim sürecini durdurmak zorunda kaldı. Dolayısıyla üretim sürecindeki aksamalar, hammadde yetersizlikleri tüketici talebinin karşılanamamasına yol açması ile birlikte fiyatların yükselmesine neden oldu. Koronavirüs salgınındaki aşılama ve normalleşme sürecinin hız kazanmasıyla birlikte artan talep ve arz sorunları, küresel bir enerji krizine kapı açarken, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı askeri saldırılar krizi derinleştirdi.
Küresel çapta yaşanan enerji krizi, her geçen gün etki sahasını genişletiyordu. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’de arzın yetersiz kalması ülke ekonomisini derinden etkilerken, küresel tedarik zincirlerini de aksatmaya başladı. Salgına karşı alınan tedbirlerin gevşetilmesiyle beklenenden daha fazla artan enerji talebine karşın arzın yetersiz kalması nedeniyle hükümet, ülkede planlanmış elektrik kesintileri uyguluyordu. Dolayısıyla jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının etkileri etkisiyle enflasyon kontrol edilemez duruma geldi. Hal böyle olunca Amerika Merkez Bankası başta olmak üzere enflasyonu düşürmek için sıkı para politikası uygulamaya başladılar. Amerika Merkez Bankası (Fed), enflasyonla baş etmek için kullandığı para politikası aracıyla güçlü dolar temasını 2022 yılının ana gündemi yaptı.
Bu durum ons altın gibi dolara ters korelasyon olan emtialarda baskı oluşturdu. Pandeminin yaratmış olduğu resesyon korkuları 16 Mart’ta açıklanacak FED faiz kararına küresel piyasaların ana gündemi olmuştu. FED Mart ayında politika faizini yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti. Altın fiyatları üzerinde Fed tahtını artık kurmaya başlamıştı. Yılın ilk yarısında Rusya-Ukrayna cephesinde gerilimler artmaya başlamıştı. Artık işler daha da zorlaştı ve Rusya’ya uygulanacak yaptırımlar etkisiyle altın fiyatları Ağustos 2020 tarihinden bu yana 2075 dolar ile gördüğü tarihi rekor seviyelere yükseldi. Altın bu seviyeyi 2022 yılı içerisinde uzun bir süre göremeyeceğinden habersizdi.
Altında baskılayan unsurlar devam etse bile güvenli liman özelliğinden taviz vermeyerek yükseliş eğilimini sürdürdü. Küresel enflasyonist risk, ABD ve Avrupa Birliği’nde resesyon riskinin yükselmesi, Rusya-Ukrayna savaşında tansiyonun artması ve Rusya’ya gelebilecek olası yaptırımlar etkili olmaya başlayarak altın güvenli liman özelliğinden destek buldu. Powell’ın faiz artırımına gitmesi ve gelecek toplantılarda devam edeceği sinyalleri vermesi altının gücünü tekrar elinden aldı ve eyvah Fed korkusu gündeme tekrar geldi. Diğer taraftan Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel resesyon baskısının artması güvenli liman desteğiyle altın fiyatlarını desteklemeye devam etti. Fed 2022 yılının son toplantısında piyasa beklentisi doğrultusunda faiz artış hızında yavaşlamaya gitti ve politika faizini 50 baz puan artırdı. Kararla birlikte Fed yetkililerinin faiz tahminlerini içeren noktasal grafik ve ekonomik projeksiyonları da yayımlandı. Noktasal grafikte 2023 yılsonu için yüzde 5,1’lik faiz öngörüsü yer aldı. Ekonomik projeksiyonlarda ise 2023 yılına ilişkin enflasyon ve işsizlik yukarı yönlü revize edilirken büyüme beklentisinin aşağı yönlü revize edilmesi dikkat çekti. Fed Karar metninde faiz artışlarının 2023’te de devam edebilceği beklentisi piyasa tarafından şahin algılandı. Hal böyle olunca altında risklerin 2023 yılının başında da devam edebileceğini düşünürsek 1780-1750 ons dolar destek seviyeleri olarak izlenebilir. Diğer taraftan 2022 yılını güçlü doların gölgesinde geçiren altında Fed’in yılın ikinci yarısında yükselen enflasyon seviyeleri neticesinde artırılan faiz oranları sonucunda küresel enflasyonun, kontrol altına alınmaya başlandığı sinyalleri güvercin tutumlara yol açıyor. Fed’e bakacak olursak agresif faiz artırımları ardından, Aralık ayında faiz artırım hızını düşürdü. Enflasyon %7,1 ile beklentilerin altında geldi. 2023’te faiz artırımları beklense de artış hızının yavaşlaması ve sonrasında genişleyici politikaya geçiş ihtimali de dolar endeksi tarafını geri çekiyor. Dolar endeksindeki geri çekilmenin etkisinin altın özelinde olumlu yansıması beklenebilir. Diğer taraftan tedarik krizleri, savaşların devam etmesi ons altın üzerinde itici güç etkisi yaratarak 1850-2000 ons dolar seviyeleri izlenebilir.