Ekonomik ve sosyal hayata ilişkin yürüttükleri yenilikçi ve öncü faaliyetler ile üye ve paydaşlarını sürekli geliştirdiklerini söyleyen Balıkesir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Kula; “’Hayat Dolu Balıkesir’ sloganı ile tüm paydaşlarımızla birlikte yürüttüğümüz ve kalkınmışlık esası planı içeren ‘Marka Şehir Balıkesir’ projemiz var” dedi.
Tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri yanı sıra tarım ve hayvancılıkta güçlü üretimi ile gıda sanayisi, hacimli ihracatı, tatil ve sağlık turizmi, eğitim kurumları, çok yönlü ulaşımı, sosyal yaşam olanakları ile zengin Balıkesir, tersine göçe teşvikle insan kaynağı ve önemli yatırımcı tarafında cazibesini artırmaya devam ediyor.
Türkiye’nin fındık ve çay dışında tüm gıda ihtiyacını karşılayan kentte, ticaret insanları ve sanayicinin üyesi olduğu Balıkesir Ticaret Odası da; ‘Hayat Dolu Balıkesir’ sloganıyla marka şehir olma yolunda üretim, lojistik, meslek edindirme ve istihdama destek, gastronomi atlasından turizme stratejik planlama çalışmaları ile dikkat çekiyor. Yılsonu gelişme ve büyüme noktasındaki projeleriyle göze çarpan Balıkesir Ticaret Odası’nı rotamıza alarak, Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Kula ile iş dünyasının yeni kurulan hükümetten beklentilerini, Balıkesir sanayi ve ticaretini, odanın yürüttüğü projeleri konuştuk.
Yeni kurulan hükümetten iş dünyası olarak beklentileriniz nelerdir?
İş dünyasının beklediği isim olan Sayın Mehmet Şimşek’in Maliye ve Hazine Bakanlığı’nın başına gelmesinden son derece mutluyuz. Çünkü deneyim ve tecrübeleri ile bilinen bakanımızı yakından tanıyoruz ve kendisine güveniyoruz. Yine Sayın Ömer Bolat’ın Ticaret Bakanı olmasından da memnunuz. Kendisi ticaretten gelen ve problemlerle birlikte yapılması gerekenler konusunda vizyonu çizebilecek bir isim. Açıkçası durumumuzu iyi ifade edebilmek adına iş dünyasını ilgilendiren bakanlıklarda beklentilerimiz olumlu sonuçlandı.
İş dünyasının en büyük beklentisi, enflasyonun düşmesi. Çünkü fiyat hareketliliği ve değişkenliği, sanayiciyi uzun vadeli plan yapmakta ve karar almakta zora sokuyor. Ama bakanımızın hızlı şekilde gerekli tedbirleri ve kararları alacağını ve uygulamaya koyacağını düşünüyorum. Hemen olacak bir şey değil tabii, ancak orta ve uzun vadeli programlarla rayına oturtulacaktır. Şu an en önemli konu enflasyon ve düştüğünde diğer konuların çözümleri de peşi sıra gelecektir, diye düşünüyorum.
Balıkesir iş dünyasının da beklentileri genel olarak ülke ortalamasından farklı değil. Yalnız Balıkesir’i diğer illerimize göre ekonomik anlamda daha şanslı görüyorum. Çünkü tüm gıda ürünleri bölgemizde yetişiyor, il olarak Türkiye’yi doyuruyoruz. Tarım ve hayvancılığa dayalı sanayimiz ve üretimimiz, gıda sanayisinde ekstra öne çıkıyor. Bunun yanında imalat sanayi, metal sanayi, elektrik ve elektronik de mevcut. Diğer yandan bir tarafımızda Ayvalık, Burhaniye, Edremit hattıyla Ege’ye; Bandırma, Erdek kısmında Marmara’ya kıyılarımız bulunuyor. Sahillerimizden dolayı çok ciddi turizm gelirimiz var. Balikesir’in gelir yapısı biraz daha homojen dağılmış durumda, tek bir sektöre bağlı değil, bu da avantaj. Belli sektörler dönem dönem krize girse de diğer sektörler bunu telafi edebiliyor. Gelecek açısından da bölgemiz gelişmekte… Organize sanayimizin tüm alt yapı çalışmalarını tamamladık. Birinci genişleme alanımız bitmek üzere ve yaz sonu arsaları teslim edeceğiz. İkinci genişleme alanında ise çalışmalarımız devam ediyor. Hem ulusal, hem de uluslararası birçok firma bölgenin lojistik imkanlarından dolayı Balıkesir’i tercih eder hale geldi. Çünkü Bandırma, İstanbul, İzmir otobanının Balıkesir’den geçmesi, Çanakkale Köprüsü’nün açılan bağlantı yolu ve bittikten sonra yine İzmir’e giderken Balıkesir bağlantısı önemli bir etken. Biz Çanakkale Köprüsü’nü, Balıkesir’in Avrupa’ya açılan kapısı olarak görüyoruz, yol olarak müthiş derecede yakınlaştı. Doksan km uzaklıkta Bandırma, 160 km civarındaki Aylan Çandarlı Limanlarımızla önemli limanlara ev sahipliği yapıyoruz. OSB’mizin hemen yanında demiryolu bağlantılarını karşılayabildiğimiz Gökköy Lojistik Merkezimiz mevcut. Dolayısıyla Balıkesir, Batı’da yatırım yapmak isteyenler için cazip bir bölge ve müthiş de talep var.
Kur politikasıyla ilgili beklenti karşılanmış durumda mı sizce?
Geçmiş süreçte ihracatçılarımız kurun çok düşük kaldığından şikayetçiydi, ancak şu an belli seviyeye gelmeye başladı. Beklenen rakamsa 25 bandında, fakat total maliyetlere bakmak lazım. Gerçi dövizin çok artması da iyi bir şey değil, sonuçta enflasyonu tetikleyen bir süreç. Dolayısıyla herkesin memnun olabileceği ölçekte ve dengede tutulmalı. Çünkü ülke olarak ihracatta ciddi hedefler koyuyoruz, her ay bir önceki yılın rekorunu kırıyoruz, bu ülkemiz için çok değerli. Üretime odaklanmış durumdayız, ihracat taleplerimiz var, bunun için de ihracatımızın rekabetçi olabilmesi gerek.
Balıkesir’de nasıl bir sanayileşme modelinden bahsedebiliriz?
Balıkesir’de tarım ve hayvancılık ön planda olduğundan gıda ve sanayisine dayalı üretim modeli de daha ön planda… Dışarıdan gelen metal sanayi, elektronik, tekstil firmaları da var, ancak genel anlamda ekosistem kendiliğinden oluşuyor. Sadece hangi sektör olursa olsun, çevreyi kirletmemesi, su tüketiminin makul yapılması, hava filtrasyonlarının olması şartları dahilinde ekosistemi bozmayacak firmalara öncelik veriyoruz. Şartları sağlayamayan firmaları, her kim olursa olsun, kabul etmiyoruz. Çünkü toprağımızı, suyumuzu, havamızı korumamız lazım. Gıda en büyük ihtiyaçlardan biri. Balıkesir, kendi kendine yeten bir bölge; burada yalnız fındık ve çay yetişmiyor. Hatta muz da yoktu, şimdi ise muz da yetişmeye başladı. Gönen’e de dünyanın en büyük jeotermal sera OSB’si kuruluyor, bu çok önemli ve değerli. Yine Bigadiç ilçemizde tarıma dayalı bir OSB inşa ediliyor. Kısaca bölgemizdeki gıda ve hayvancılığa dayalı sanayilerlerle üretim merkezleri artıyor. Kesinlikle tarım alanları dışı alanlara OSB’lerin yerleşimlerini yapıyoruz. Sayın valimiz, büyükşehir belediye başkanımız, sanayi odası başkanımız ve ticaret odası başkanlığımız, hepimiz OSB yönetimindeyiz. Tüm şehir olarak bu duyarlılığa sahibiz, kriterlere önem veriyoruz.
Balıkesir’in ihracatını da konuşacak olursak, neler söylemek istersiniz?
Balıkesir’in üretim potansiyelinin artması ve yeni firmaların gelmesi ile ihracatımızı geçen sene yaklaşık 935 bin dolar civarında kapattık. Bugün verilere baktığımızda ise yılsonunda muhtemelen 1 milyar 200 milyon dolar civarında, yani yüzde 25 artışla kapatacağız gibi görünüyor… Yeni genişleme alanındaki firmaların kurulmasıyla da birlikte bu rakam çok daha hızlı şekilde yukarı doğru çıkacak.
Oda olarak biz ihracatçılarımızın önünü açmak adına; bakanımızın da söz vermesi üzerine bünyemizde yer vererek, Balıkesir’de Eximbank şubesi açılışını gerçekleştirdik. Bunun yanında OSB’deki gümrük merkezi binamızı hizmete soktuk. Lojistik köyümüz oldu, arıtmamızda tüm altyapımızı tamamladık.
Tabii ki, yatırımlara paralel olarak insana da yatırım gerekiyor. Bugüne dek genç nüfusumuz üniversiteye gittiği şehirde iş buluyordu, kalıyordu. Şimdi iş potansiyelimiz arttıkça tersine göçle üniversite mezunu kalifiyeli gençlerimiz memleketine geri gelmeye başladı. Ayrıca meslek liselerine önem veriyoruz. Bunun dışında Türkiye Oda ve Borsalar Birliği’nin Milli Eğitim Bakanlığı ile yapmış olduğu protokol sonucunda Balıkesir’deki OSB’mizin yönetimini ticaret odamız, sanayi odamız, ticaret borsamız, milli eğitim müdürlüğümüzle yürütüyoruz. Mesleki bölümleri açma, kapama yetkimiz dahilinde ve sanayicimizin ihtiyaçlarına yönelik derslikleri açıyoruz. Öğrencilerimize teşvik amaçlı tam burs veriyoruz. Yetişen öğrencilerimiz OSB’de hemen iş buluyor, zaten firmalarımız da onlara öncelik veriyor. Sanayi gelişimine paralel olarak insan kaynağımızın da aynı ölçekte devam etmesi için çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz.
Balıkesir’in turizm potansiyeline dair neler söyleyebilirsiniz?
Edremit, Burhaniye, Gömeç, Ayvalık hattında Ege’de; Marmara’da Erdek turistik bölgelerimiz… Ege bölgemiz daha çok yazlıkçı nüfusa sahipken gün geçtikçe bölgede yüksek yatak kapasiteli oteller artmaya başladı. Balıkesir’in birçok yerinde jeotermal kaynaklar bulunuyor, dolayısıyla sağlık turizmi mevcut. Mesela Sındırgı, Bigadiç, Susurluk ve diğer bölgelerimizde de var, ama Körfez’de, Edremit’te, Güre’deki tesise baktığımızda jeotermal sudan çıkıp, hemen denize girilebiliyor. Arkada Kaz Dağları’nda yürüyüşe çıkılabiliyor. Kırk kilometre sonra Ayvalık’ta yaklaşık 1800 tarihi binaların arasındaki sokaklarda gezilebiliyor, bu olağanüstü… Bir haftalık tatilde gezdikçe bitirilemeyecek ve sıkılmadan zaman geçirilebilecek bir yer. Belediyemizin çalışmalarında Körfez Bölgesi’ni büyük otellerle kongre merkezi haline getirmek var. Yeni spor alanları yapılıyor. Erdek, Türkiye’nin en eski yazlık bölgelerinden bir tanesi, yatırımları da sürüyor. Ayrıca Güney Marmara’nın en önemli doğal habitat alanını oluşturan Kapıdağ Yarımadası’nda doğa yürüyüş ve kamp alanları mevcut. İlde farklı festivaller düzenlenmeye başladı, meşhur Yağcı Bedir el dokuması halı festivalimiz gerçekleşiyor.
‘Hayat Dolu Balıkesir’ sloganı altında; valiliğimiz, büyükşehir belediyemiz, sanayi odamız, borsa odamız, esnaf odamız, üniversitemiz ve ticaret odası olarak hep birlikte yürüttüğümüz ‘Marka Şehir Balıkesir’ projemiz var. Şehrin planlanması, etkinliklerin planlanması, yapılacak işlerin karara bağlanması konularını yürüttüğümüz, esasında kalkınmışlık esası planı… Burada konu şehrin ve dışarıdan geleceklerin ihtiyaçlarını ve üretilen ürünlerin marka haline gelmesini sağlamak. Ticaret tarafında değiliz, dökme veya toptan sattığımız ürünleri üyelerimize ambalajlattırmaya başlıyoruz. Amacımız, ürünleri daha küçük ambalajlarda son tüketiciye ulaştırmak ve aranan marka ürün haline gelmek.
Mesela ünlü Şef Seyyah Ömür Akkor ile birlikte bir gastronomi atlası oluşturduk, bu tüm ulusal kitapçılarda havaalanlarında satıldı. Birçok kişi Balıkesir’de yeme içme seyahati yapmaya başladı. Dileğimiz, Balıkesir’e hiç gelmemiş insanları şehrimizle tanıştırmak, lezzetlerimizi tattırmak, kentimizde konaklamalarını sağlamak, giderlerken de ürünlerimizi almaları, e-ticaretimiz üzerinden de ürünlerimizi tedarik etsinler. Balıkesir Ticaret Odası olarak bu projemize start verdik. Hatta avantajını gören tüccarlarımız veya üyelerimiz de daha çok hamle ile işlerini büyütme çalışmaları yapıyor.
Başlıca yürüttüğünüz ve ön plana taşımak istediğiniz projeleriniz neler?
Metal sanayisine ve tarım aletlerine yönelik UR-GE projemiz var. Çünkü bölgemiz tarım makineleri konusunda da Türkiye’de önde gelen bir il… Bu projemizle belli eğitimlerimizi verdik, yurt dışı gezimizi yaptık. Burada ikili görüşmelerimiz sonrası ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Bağlantılarımız ve görüşmelerimiz devam ediyor. ‘Hayat Dolu Balıkesir’ projemiz ve Eximbank açılışı tamamladıklarımızdan… Yine üreticilerimizin ve üyelerimizin finansının kolaylaşması adına bölgede Vakıfbank Bölge Müdürlüğü’nün açılmasında da önemli rolümüz oldu. Yeni dönemde de benzer projelerimiz gündemde. Mesela Türkiye’yi doyuran il olarak gıda ve gıda sanayisine yönelik firmalarımız var, ama değişen ve gelişen süreçte bu alanda üretimin daha organize devam edebilmesi için geniş hacimli imalathanelere ihtiyaç doğuyor. Bu nedenle büyük gıda sitesi, gıda imalatçıları ve gıda lojistik merkezi kurmayı da planlıyoruz.
Yatırımcıların Balıkesir’i tercih etme etkenlerinden biraz bahseder misiniz?
Yatırım yapmak isteyen tüm yatırımcıların önce Balıkesir’e gelip misafirimiz olmalarını belirtmek isterim. Yirmi altı milyon nüfusun tam ortasında yer alan bir şehiriz. Karayolu, deniz yolu, demiryolu ulaşımlarımız önemli avantajlarımızdan… Hem ham madde, hem de pazara yakınlığımız açısından ciddi potansiyel var burada. Balıkesir’in önü çok açık ve kontrollü olarak hızlı büyümeyi önümüzdeki yıllarda daha net göreceğiz. Şehrin tüm dinamiklerinin de beklentileri bu yönde…
Son olarak, Balıkesir Ticaret Odası’nın deprem bölgelerine yönelik iş birliklerini ve devam eden çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?
Asrın belki de en büyük felaketi ve hepimiz için çok zordu. Bölgedeki vatandaşlarımıza sabırlar diliyorum. Deprem sonrası Balıkesir’e de gelenlerimiz oldu. Ülke olarak müthiş yardımseverlik refleksimiz var. Kötü durumda ciddi anlamda bütün imkanlarımız seferber ediliyor, bir defa daha gördük, bunu gururla ve mutlulukla ifade etmek istiyorum. Balıkesir’den ilk günden bu yana organize şekilde deprem bölgesine sevkiyatlarda bulunduk. Zaten hem büyükşehir belediye başkanımız, hem valimiz, deprem bölgesinde koordinatör vali ve belediye başkanı olarak atanmıştı. Bildirdikleri ihtiyaçları, büyükşehir belediyemiz başta tüm kurumlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, vatandaşlarımız dahil hepimiz hızlı koordinasyonla sağladık. Deprem sonrası da esnaf, tüccar ve vatandaşlarımızdan toplanan yardımlarla Adıyaman’da 100’ün üzerinde 30 metrekarelik konteynırlardan oluşan Balıkesir çarşısını da kurup, açtık. Bölgede iş yeri yıkılanların en azından işlerini yürütebilmeleri adına çözüm oldu, faaliyetleri devam ediyor. Hayat yavaş yavaş normale dönecek elbet, ama bu bir süreç… Türkiye’nin tamamı deprem bölgesi… Yaşananlardan ders çıkarmalıyız ve konuşmaktan öte gelecekle ilgili proje ve planları bir an evvel hayata geçirmeliyiz.