Yaz sıcağının gelmediği Haziran ayında petrol piyasasına da güneş tam olarak doğamadı. Nisan ayının hikayesi kısaca şu şekilde; OPEC+’nın sürpriz arz kesintisi kararı sonrasında hızlı bir yükseliş yaşayan petrol, ayın geri kalanında düzeltme hareketlerinin etkisi ve resesyon sinyallerinin güçlenmesiyle birlikte talebin daralması yönünde beklentilerin oluşmasıyla düşüşe geçti. Mayıs ayında ise Fed’in faiz artırım kararıyla birlikte baskının bir miktar daha artmasına ek olarak ABD borç tavan limitinin yarattığı belirsizlik petrol fiyatlarında daha da baskıya neden olmuştu. Neyse ki tüm bu sorunlar çözüldü. ABD temerrüde düşmedi, enflasyon biraz daha güç kaybetti, resesyon sinyalleri bir miktar azaldı derken petrol piyasası için her şey beklendiği gibi gidiyordu fakat bu fiyatlara bir türlü yansımadı.
Haziran ayı başında OPEC+ Toplandı. OPEC+ Toplantısının önemi yüksekti çünkü piyasada tam bir beklenti yoktu. OPEC+ toplantısından sadece Suudi Arabistan’ın petrol arzında kesintiye gideceği sonucunun çıkması ilk başta piyasaya olumlu bir hava estirse de bu hava uzun süre varlığını koruyamadı. Suudi Arabistan Temmuz ayından itibaren günlük ekstra 1 Milyon Varili bulan arz kesintisine gideceğini açıkladı. Rusya başta olmak üzere özellikle OPEC dışı ülkeler ekstra bir arz kesintisine daha gitmenin doğru olmadığını ifade ediyordu. Petrol arzında kesintiye gidilmesine karşı çıkan bir diğer ülke ise ABD olarak öne çıkıyor. Bu pencereden bakacak olursak Rusya ve ABD en azından bir konuda aynı tarafta olabiliyorlar.
ABD’de enflasyon ise düşmeye devam ediyor. Haziran ayında açıklanan veriye göre ABD’de mayıs ayı enflasyonu yıllık bazda %4,0 seviyesinde gerçekleşerek piyasa beklentisinin 0,10 puan altında gerçekleşti. Aylık bazda enflasyon ise %0,10 seviyesinde gelerek piyasa beklentisinin altında kalmaya devam etti. Çekirdek enflasyon yıllık bazda %5,30 seviyesinde gelerek piyasa beklentisine paralel geldi. Çekirdek enflasyon tehdidini hala sürdürürken Fed’in atacağı adımlarda elini ayağını birbirine dolayan veri olmaya devam ediyor.
Piyasanın gözü kulağı ise 14 Haziran’da gerçekleşecek olan Fed toplantısındaydı. Fed piyasa beklentisine paralel olarak faizi sabit bıraktı. Piyasayı karar nezdinde kırmayan Fed, karar metninde uyguladığı şahin tutumla ise piyasadaki iyimserliği kırmaktan çekinmedi. 2023 Yılsonuna kadar 2 ayrı toplantıda toplam 50 baz puanlık faiz artırımı yapılabileceğinin sinyalini veren Fed, bu sinyalle birlikte piyasaya neredeyse keşke faiz artırsaydın da bunu demeseydin dedirtti. Bundan sonra faizin sabit bırakılmasını bekleyen ve isteyen piyasa, Fed’in bu faiz artırım sinyalini beğenmedi. Karar metninden ve Powell’ın toplantı sonrası yaptığı açıklamalardan anlaşılacağı üzere Fed’in hiçbir üyesi faizin bu yıl içerisinde indirilmesini beklemezken, 2024 yılında kısmen faiz indirimlerinin başlayabileceğini düşünüyor. Fed üyelerinin 2023 yılsonu faiz tahminini gösteren noktasal grafikte ise nokta %5,60’ın üzerinde duruyor.
Haziran ayına genel olarak bakıldığında ise havanın gerginliğinin devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. Gerek OPEC+, gerek Fed toplantılarından istediğini bulamayan petrol fiyatları baskılanmaya devam ediyor. Tüm bu gelişmelere bakıldığında petrolün üzerindeki baskının azalması için gelecek haber akışına ihtiyaç duyduğunu söylemek lazım.
Temmuz ayına bakıldığında ise nispeten sakin bir havanın geçmesi bekleniyor. 26 Temmuz tarihinde toplanacak olan Fed toplantısı Temmuz ayının en önemli olayı olarak öne çıkıyor. Fed toplantısı öncesi açıklanacak olan enflasyon verisi toplantıya dair beklentilerin oluşmasında ciddi önem taşıyacaktır. Teknik olarak bakıldığında ise 68$ seviyelerinden destek arayışına giren petrol fiyatları 71$ seviyesi üzerinde kalıcı olmaya çalışıyor. 70$ üzerinde güçlü kapanışların gerçekleşmesi halinde 81$ seviyesine doğru yukarı yönlü hareketler izlenebilir.