Bu yıl 16’ncısı düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF’23), 25-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuara savunma, güvenlik, denizcilik, havacılık ve uzay sanayisi alanlarında faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmalar katıldı.
Her fuarda Türk savunma sanayi ürünlerinin çeşitlendiğini ve AR-GE çalışmaları yürüten firma sayısı ile katılımcı ülke ve firma sayısının da arttığını gözlemliyoruz.
IDEF, Türkiye’nin jeopolitik gücü ve ülkemizin teknolojik gelişiminin bir yansımasıdır. Bu fuarı diğerlerinden ayrı kılan, Türk savunma sanayii ürünlerinin çoğunun Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından operasyonlarda kullanılmış olmasıdır.
Harp silah ve araçlarını bir pazara hızla girerek satabilmek ciddi uğraş gerektirir. Türkiye’nin avantajı sahada kullanılan ve geri bildirimlerle daha geliştirilen sistemlerin tamamını veya önemli bir kısmını üretiyor olmasıdır. Diğer bir konuda Türk savunma sanayi firmalarının çalışmalarını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin öngörü odaklı ihtiyaç analizlerinin şekillendiriyor olmasıdır.
Savunma sanayii, ülkelerin endüstrileşmesinin kuvvet çarpanı olarak görülmektedir, bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin yansımasıdır. Teknolojik yeniliklerin büyük kısmının askeri ihtiyaçlarla ortaya çıktığı bilinmektedir. Aynı zamanda bu ürünler önemli bir gelir ve istihdam yaratmaktadır. Diğer sektörler için de yol haritası çizebilmektedir. Güvenlik ve bekanın daha da önem kazandığı günümüzde savunma sanayilerinin teknolojik gelişimlerine hız kesmeden devam etmesi beklenmelidir. SIPRI verileri de ülkelerin savunma harcamalarının her geçen yıl artış gösterdiğini vurgulamaktadır. Bu nedenlerle, bu alandaki AR-GE çalışmaları ve yatırımların artarak devam edeceği öngörülebilir.
Savunma sanayimiz Türkiye’de millî ve özgün yüksek teknoloji üretiminin öncü sektörü olmuştur. Millî Teknoloji Hamlesi ile sanayileşme politikaları ile savunma sanayinin uyumu sağlanmıştır. Millî Teknoloji Hamlesi, yüksek teknoloji, katma değerli üretim ve öz yeterlilik kazanımlarının ötesinde anlamlar taşımaktadır. Kendine özgü yönetim sistemi, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları, üniversiteleri, geliştirdiği özgün ürünleri ve ihracatıyla savunma sanayii, Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Artık Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayi ürünleri, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlar olarak tanımlanmaktadır.
Fuarlar, sadece sistemlerin görücüye çıktığı alanlar değil, karşılıklı iş birliklerinin geliştirildiği, sözleşmelerin imzalandığı, panel ve konferanslarla bilgi aktarımların yapıldığı, yeni bağlantıların oluşturulduğu zeminler olması nedeniyle de önem taşımaktadır. IDEF, bu açıdan önemli bir işleve sahiptir. Fuarda sergilen sadece yerli ve millî üretim harp silah ve araçlarımız değil, millî teknoloji hamlemizin ulaştığı seviyedir.
Savunma sanayii siviller tarafından kullanılan birçok sektör için de ürün sağlayabilmektedir: Arama kurtarma, haritacılık, uydu ve iletişim sistemleri, yangın söndürme, iş güvenliği ve benzeri alanlar büyük ölçüde müşterektir. Siber güvenlik, insan güvenliği başta olmak üzere askerî ve sivil ihtiyaçlar günümüzde iç içe geçmiş durumdadır. Savaş ve barış arasındaki çizginin bulanıklaşması gibi, askerî bir malzeme sivil maksatlarla da kullanılabilmektedir. Sadece askerî maksatla üretim önemli ölçüde azalmaktadır. Dual üretim ön plana çıkmaktadır.
Sevgi ve ışığın birlikteliği sizlerle olsun…