ABD’de açıklanan enflasyon verileri ve tarım dışı istihdam verisiyle beraber ele alındığında, gelecek döneme ilişkin endişeler güçlü kalmaya devam ederken; yükselen ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, altının ons fiyatındaki yükselişi törpülüyordu. Diğer taraftan merkez bankalarının enflasyon ile mücadelede uygulamak istedikleri ‘daha uzun, daha sıkı’ para politikası ise baskı unsuru olarak karşımıza çıkmaya devam etmesine karşın bu ay jeopolitik riskler ons altını destekledi. Orta Doğu’daki çatışmaların talebi desteklemesi ve Fed ‘in faiz artırımlarının sona yaklaştığı beklentileri, ons altının 3 ayın en yüksek seviyesine taşıdı.
İsrail-Filistin çatışmasının daha geniş bir alana yayılabileceği endişesi güvenli liman varlıklarından altına talebi artırdı. Altın genellikle savaş dönemlerinde, güvenli liman özelliğini ön plana çıkarır. Dolayısıyla bölgede tansiyonun yükselmeye devam etmesi altına yönelik talebin canlı kalmasına neden oluyor.
Diğer taraftan Orta Doğu’da yaşanan gerginlik enerji fiyatlarının artışına neden oluyor. Artan petrol fiyatları, maliyet enflasyonu sebebi ile enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturma tehlikesini sürdürüyor. FED’ in sıkılaştırma politikaları sonucunda enflasyon ile mücadelede başarılı olduğunu görüyoruz. ABD ekonomisinin beklenenden güçlü durumda olması FED’ in enflasyonla mücadelede kazanımlarını koruma isteği ‘daha uzun daha yüksek’ duruşu destekler nitelikte.
Yaşanan jeopolitik riskler eşliğinde fiyatlamalara baktığımızda, iki majör nokta karşımıza çıkıyor. Bunlardan ilki jeopolitik riskler, diğeri ise merkez bankalarının uyguladığı beklenenden uzun süre sürecek sıkılaşma. Bu noktada zaman zaman değişiklik gösterse bile jeopolitik riskler şimdilik fiyatlamalarda bir adım önde. Riskler devam ettiği sürece sıkılaştırmanın olumsuz baskısına rağmen altın, Dolar ve ABD tahvilleri güvenli liman arayışıyla talep görmeye devam edebilir. Risklerin yatışması durumunda merkez bankalarının uyguladığı ‘daha uzun daha sıkı’ fiyatlaması jeopolitik risklerin yerini alabilir.
Fiyatlamalarda jeopolitik riskler ağır basmaya devam ederse güvenli liman arayışı ile pozitif fiyatlamalar devam edebilir. Tansiyonun yatışması durumunda güvenli liman arayışı azalabilir. Global piyasalarda jeopolitik riskler devam ederken gözler FED Başkanı Powell’ın açıklamalarına göre, tahvil faizlerindeki artış, finansal piyasaları sıkılaştırıcı etkisi olduğu için dolaylı yoldan FED’in sıkı duruşunu destekleyebilir. FED’in yıl sonuna kadar yapılması planlanan faiz artışını masadan kaldırabilir. Piyasalarda Fed ’in 1 Kasım’da açıklayacağı kararda faizi sabit bırakması ihtimali artıyor. Önemli olan diğer bir ifadesi ise mevcut sıkılaşmanın yeterli olmayabileceği oldu. Powell, şahin pozisyonunu korudu. Tahvil faizlerindeki yükselişi sorun olarak değil enflasyonla mücadelede katkı sağlayacağı şeklinde görüyor.
Özetle; Powell’ın sözleri, tahvil faizlerinde yaşanan yükselişin sıkılaştırma görevini üstlenmesi ile piyasa fiyatlamasından çıkmaya başlayabilir. Bu noktada diğer majör para birimlerinde ve altında yükselişlerin devamı beklenebilir. Diğer taraftan İsrail-Hamas savaşının daha geniş bir bölgesel krize, potansiyel olarak uzun süreli bir çatışmaya dönüşeceği korkusu var. Dolayısıyla yatırımcıların ons altına yönelik talebinin canlı kalabileceğini düşünürsek ons altında kısa vadede 2.000 dolar seviyelerine doğru tarihi zirveler görülebilir.