
Aralık ayı içerisinde açıklanan makroekonomik verilerde fiyatlamalarda etkili oldu. Açıklanan enflasyon verileri Fed’in enflasyonla mücadelesinde başarıya ulaşabileceği öngörülerini güçlendirirken, piyasalarda risk iştahının arttığı görülüyor. Buna karşın Fed yetkililerinin hala temkinli tutumlarını korudukları dikkati çekse de, para piyasalarındaki fiyatlamalarda büyük ihtimalle bankanın gelecek yıl mayıs ayından itibaren faiz indirimlerine başlayabileceği tahmin ediliyor. Ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD’de para politikasının reel ekonomiye daha fazla etki etmesi, Çin’de emlak krizinin tüketim ve yatırım üzerinde baskı oluşturması ve Avrupa’da ekonomik büyümenin sadece marjinal düzeyde iyileşmesi nedeniyle küresel makroekonomik büyümenin gelecek yıl yavaşlamasının beklendiğini bildirdi.
Ay içerisinde ABD’de TÜFE verisi Kasım ayında bir önceki aya göre %0,1 oranında artış kaydetti. Yıllık bazda artış ise %3,1 olarak açıklandı. Beklenti, Kasım ayında aylık enflasyonun önceki ay olduğu gibi sabit kalması yönündeydi. Buna göre yıllık enflasyonda beklenti %3,1 olarak oluşmuştu. Çekirdek enflasyon verisi ise aylık bazda %0,3 artış olarak gerçekleşirken yıllık bazda % 4 oldu. Kasım ayında enerji ve gıda fiyatları haricindeki tüketici fiyatları verisinin Kasım ayında %0,3 artması beklenti dahilindeyken verinin yıllık bazda %4 bandında kalması öngörülüyordu. Açıklanan verilere göre çekirdek enflasyon beklentiler dahilinde gelirken aylık TÜFE verisi, sabit kalacağı yönündeki beklentilere göre sınırlı bir artışla açıklandı. ABD Merkez Bankası (Fed) yılın son toplantısında beklentilere paralel olarak politika faizini değiştirmeyerek 22 yılın zirve seviyesinde tuttu. Banka böylece 3 toplantı üst üste faizi değiştirmedi. Fed 2024’te 75 baz puan faiz indirimi öngördü. Fed Başkanı Jerome Powell ek faiz artış ihtimalinin tamamen masadan kalkmadığını belirtirken faiz indiriminin zamanlamasının tartışıldığını ifade etti. Fiyatlamalara baktığımızda ise ABD endekslerinde, emtia fiyatlarında pozitif seyir izlenirken ABD tahvillerinde ve DXY endeksinde geri çekilmelere etkili oldu.
Avrupa’da karışık bir seyir öne çıkarken bölgede Ekim’de yüzde 2,9 olan yıllık enflasyon, Kasım’da yüzde 2,4’e geriledi. Euro Bölgesi’nde TÜFE, Kasım’da bir önceki aya göre ise yüzde 0,6 düşüş kaydetti. Daha ucuz enerji ile yıllık enflasyonda Kasım’da, Temmuz 2021’den bu yana en düşük oranın görülmesi dikkati çekti. Avrupa Merkez Bankası (AMB), beklentilere paralel olarak faizi yüzde 4,50 seviyesinde korurken, bilançosunu daha hızlı küçültmeye karar verdiğini açıkladı. Öte yandan karar metninde “Yönetim Konseyi’nin gelecekteki kararları, politika faiz oranlarının gerektiği sürece yeterince kısıtlayıcı seviyelerde belirlenmesini sağlayacaktır. Kısıtlamanın uygun seviyesini ve süresini belirlemek için verilere bağlı bir yaklaşım izlemeye devam edilecek” ifadeleri yer aldı.
Asya tarafında Çin Çin Merkez Bankası geçen hafta başında orta vadeli politika faizini sabit tutmasının ardından gösterge borç verme faiz oranlarını da sabit tuttu. Açıklamada, işlemlerle, “bankacılık sistemindeki likiditeyi yeterli seviyede tutma” ve “piyasaya orta ve uzun vadede uygun miktarda temel para birimi arz etmenin” amaçlandığı kaydedildi. Çin bankalarının menkul varlıkları karşılığında Merkez Bankası’ndan orta vadeli kredi almasına olanak sağlıyor. Ters repo işlemlerinde ise Merkez Bankası, menkul varlıkları ileri tarihte geri satmak üzere satın alarak piyasaya nakit aktarıyor.
İç tarafta ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini beklentilere paralel şekilde artırırken, parasal sıkılaştırma adımlarını “en kısa zamanda” tamamlamayı planladığı mesajını verdi. PPK bir haftalık repo faizini 250 baz puan artışla yüzde 42,50’ye çıkardı. TCMB faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edeceğini söyledi.
Bist100 endeksinde fiyat hareketlerine baktığımızda alım iştahında azalış, düşük hacimli bir ay gerçekleşti. Bankacılık endeksinde pozitif fiyatlamalar izledik. Büyüme döneminde yükseliş gösteren şirketler yerine sıkılaşma süreci ile birlikte gelir esnekliği olan, nakit tarafta problemi olmayan şirketler ön plana çıkabilir. Aralık ayı içerisinde bir diğer önemli gelişme ise Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) yaklaşık 3 yılın ardından ilk kez 300 baz puanın altına indi. Mayıs ayında 700 baz puan seviyesinde olan Türkiye’nin CDS’i son altı ayda yaklaşık 400 baz puanın üstünde gerileyerek 300 baz puan seviyesinin altına indi. Türk lirası varlıklara yabancı yatırımcı ilgisini yansıtan CDS düşüşü, devam eden jeopolitik risklere karşın TCMB’nin dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlı adımları, Türkiye’nin dış finansmana erişimi artırmayı sürdürmesi, yabancı yatırımcılarla gerçekleştirilen görüşmelerden olumlu sinyallerle birlikte devam ediyor.