
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Kent Anayasamızı oluşturacak ‘2050 Vizyonu Çevre Düzeni Planı’ çalışmamızı hayata geçirerek “BURSAPLAN” adıyla bir planlama ajansı kurduk. BURSAPLAN, en tepede kent vizyonumuzu ortaya koymaktadır. Bu vizyona ulaşabilmek adına tüm paydaşlarımızla birlikte, uyum içinde çalışıyoruz. Kent politikalarını, kentli ile geliştiriyor ve kurumlar arası koordinasyonu sağlıyoruz. Bursa 2050 vizyonu, yeşil Bursa hayalimize bir adım daha yaklaşmamızı sağlayacak” dedi.
Bir taraftan Bursa’yla ilgilenirken diğer taraftan da Marmara Belediye Birliği (MBB) Başkanı olarak Marmara’yı da düşündüğünü ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, Bursa’nın Marmara Bölgesi’nin önemli bir parçası olduğunu dile getirdi. Marmara’nın ağır sanayi, kirlilik, ulaşım, göç gibi birçok sorunu bulunduğunu anlatan Başkan Bozbey, MBB’nin bilgi ve birikimini kullanarak Marmara’yı bir bütün halinde düşünüp hareket ettiklerini söyledi.
Bursa’nın gülümsemesini sağlayacak çalışmalara devam ettiklerini belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Biz Bursa’yı bütün düşünüyoruz. Katılımcı bir anlayışla projelerimizi her ilçenin ihtiyaçları doğrultusunda yaşama geçirmeyi hedefliyoruz. Bu anlayışımız, Türkiye’de de örnek alacaktır. Tüm paydaşlarımızın katkılarıyla hazırlayacağımız stratejik planla birlikte kentimizin nefes almaya başladığını hep beraber göreceğiz” diye konuştu.
Hayalinizdeki Bursa’yı inşa ve ihya edebilmek adına yol haritanız nedir?
Bursa’mızın adına 5G dediğimiz; gelişen, güçlenen, geçinen ve güvenli bir kent olması için, yaşam kalitesini yükseltecek ve gülümsetecek hizmetler sunma misyonu ile yola çıktık. Kentlerimizi yalnızca büyütmek için değil, dengeli bir şekilde geliştirmek için de planlamalıyız. Uzun vadeli ve büyük hedefler koyarak Bursa’mızın daha yaşanabilir, sürdürülebilir ve hizmetlerin herkes için erişilebilir olması hedefimiz var. Bu kapsamda, Kent Anayasamızı oluşturacak “2050 Vizyonu Çevre Düzeni Planı” çalışmamızı hayata geçirerek “BURSAPLAN” adıyla bir planlama ajansı kurduk.
Kentimizin geleceğine yönelik sürdürülebilirlik odaklı çözümler geliştirecek, planlama, projelendirme ve tasarım çalışmalarında kurumsal koordinasyonu sağlayacak, kamu yararını önceleyecek, yenilikçi ve katılımcı bir planlama anlayışı benimseyecek olan Bursa Planlama Ajansı; belediyemiz bünyesinde oluşturulan plan, proje, tasarım ve koordinasyon ekibidir. BURSAPLAN, en tepede kent vizyonumuzu ortaya koymaktadır. Bu vizyona ulaşabilmek adına tüm paydaşlarımızla birlikte, uyum içinde çalışıyoruz. Kent politikalarını, kentli ile geliştiriyor ve kurumlar arası koordinasyonu sağlıyoruz.
4 milyona yaklaşan bir nüfusa sahip Bursa’mızı; Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım, Kestel, Gürsu ilçelerini merkez, batıda; Mustafakemalpaşa ve Karacabey, doğuda; İnegöl, Yenişehir; kuzeyde; Mudanya, Gemlik, kuzeydoğuda; Orhangazi, İznik, güneyde; Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ilçelerini kapsayacak planlama bölgeleri olarak ele aldık. Bu sayede kentsel stratejilerin geliştirilmesinde, benzer yerleşimler arasında koordinasyonu sağlamış olacağız. Çalışmalar, veriye dayalı, katılımcı ve bilimsel bir akılla, kentimizin tüm dinamiklerini dikkate alarak şekillendiriliyor. Ortaya koyacağımız bu vizyon, yarının Bursa’sını inşa etme hedefimizin bir parçasıdır. Bursa 2050 vizyonu, yeşil Bursa hayalimize bir adım daha yaklaşmamızı sağlayacak.
“BURSA’MIZDA YENİ BİR BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI ORTAYA KOYUP, TÜM ÜLKEYE ÖRNEK OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Türkiye’de bir ilke imza atarak, makamınızı ilçelere taşıyorsunuz. Bunu yapmanızdaki amaç nedir?
Nilüfer Belediye Başkanlığım döneminde mahalleleri ziyaret ederek muhtarlarımızla ve mahalle sakinleriyle sık sık bir araya gelirdik. Kent halkının ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verebilmek, yönetime aktif katılımlarını sağlayabilmek amacıyla o dönem de Türkiye’ye örnek olan Mahalle Komiteleri projemizi başarıyla yürütmüştük. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığım döneminde de Bursa halkına bir söz vermiştim. Seçimden seçime değil, her zaman onları ziyaret edeceğimi, taleplerini birebir dinleyeceğimi ifade etmiştim. Şimdi düzenli olarak ilçelerimizde vatandaşlarımızla buluşmaya devam ediyoruz. Sadece vatandaşlarla değil, ziyaret ettiğimiz ilçedeki dernekler, sivil toplum örgütleri, ilçe belediyeleri ve kaymakamlıklarla da görüşüyoruz. Nilüfer’de yıllarca yapmış olduğumuz projeyi, şimdi Büyükşehir Belediyesi’nde her 15 günde bir “Başkan Bozbey Burada” diyerek uyguluyoruz. Bu süreçte belediye yöneticilerimiz de bizlerle beraber oluyor ve anında çözüm üretiyoruz. İlçelerimizin sorunlarını direkt yerinde tespit etme imkanımız oluyor. Bursa’mızda yeni bir belediyecilik anlayışı ortaya koyup, tüm ülkeye örnek olmaya çalışıyoruz.
“KENTLERİ SADECE YÖNETEN DEĞİL, HALKLA BİRLİKTE ŞEKİLLENDİREN BİR YÖNETİM MODELİ OLUŞTURULMALI”
Yaşanılabilir kentler oluşturmak için Türkiye’nin nasıl bir master plana ihtiyacı var?
Türkiye’nin öncelikle kapsamlı, sürdürülebilir ve halk odaklı bir master plana ihtiyacı var. Kentleri sadece yöneten değil, halkla birlikte şekillendiren bir yönetim modeli oluşturulmalı. Mahalle meclisleri, kent konseyleri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar karar alma süreçlerine dahil edilmeli. Herkesin eşit hizmet aldığı sosyal politikalar üzerine; kadınlar, çocuklar, yaşlılar, dezavantajlı bireyler gibi gruplara yönelik destek projeleri geliştirilmeli. Bugün daha yaşanabilir kent inşa etmenin yolu, doğayla barışık, çevreye saygılı projeler üretmekten geçiyor. Toplu taşıma sistemleri iyileştirilmeli, bisiklet yolları ve yayalaştırılmış alanlar yaygınlaştırılmalı. Kent planlamasını yaparken de geleceğimizin teminatı olan doğal kaynaklarımızı mutlaka koruyacak şekilde adım atmalıyız.
Günümüzde yaşanabilir kentlerin aynı zamanda, yenilikçi kentler olması gerekir. Dijital altyapıların güçlü olduğu, akıllı şehir teknolojilerinin kullanıldığı bir plan oluşturulmalı. Tabii ki en önemlisi de Türkiye’deki tüm kentlerimiz deprem ve diğer doğal afetler konusunda hazırlıklı olmalı. Dayanıklı kentler inşa etmek, kentsel dönüşüm projelerini deprem riskini gözeterek yürütmek zorundayız. Afet planlaması sadece binalarla da sınırlı kalmamalı, sosyal dayanışmayı güçlendiren, kriz anlarında yardımlaşmayı sağlayacak projelerle de desteklenmeli.
“İMAR AFFI GİBİ DÜZENLEMELER OLMAMALI”
Yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm konusundaki açmazları neler?
Türkiye genelinde ve Bursa özelinde ciddi bir ruhsatsız, kaçak yapı sorunu var. İmar affı gibi düzenlemeler olmamalı. Bizim bir an önce çürük ve kaçak yapı stokunu ele almamız gerekiyor. Kentsel dönüşümle ilgili çalışırken sürece sorun odaklı değil çözüm odaklı yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden açmazlardan ziyade, “neler yapılabilir, nasıl adımlar atılabilir” üzerine kafa yoruyoruz. Kentsel dönüşüm alanlarında merkezi yönetim tarafından sıfır faizli ve uzun vadeli kredi uygulaması yapılmalı, KDV ve vergi muafiyeti olmalı. Sağlıklı ve yaşanabilir bir alan için yoğunluk asla artırılmamalıdır. Kentsel dönüşüm sadece bina yapmak demek değildir. Okullar, sosyal alanlar, spor tesisleri ve meydan düzenlemesi gibi ihtiyaçları bütün olarak planlamak gerekir.
Sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda farkındalık oluşturacak projelerinizden bahseder misiniz?
Toplumun her kesimini kucaklayan birlikte gelişmeyi ve öğrenmeyi amaçlayan projelerle, Bursa’mızı sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan daha güçlü bir kent haline getirme hedefimiz var. Kentimizde eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla okul öncesi eğitim alma imkanı olmayan çocuklarımız için Bursa Yuvam Merkezlerimizi hayata geçirdik. İhtiyaç sahibi öğrencilerimiz için burs yardımında bulunuyoruz. Kadın Kooperatiflerimizi çok önemsiyor ve destekliyoruz. Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisimiz kadınlara yönelik düzenlediğimiz çalışmalardaki en önemli paydaşlarımızdan biri.
Avrupa Hareketlilik Haftası’nda gerçekleştirdiğimiz etkinlikler kapsamında Bursa’mızda trafiğin en yoğun olduğu noktalardan Atatürk Caddesi’ni bir gün boyunca trafiğe kapatarak caddede çocuk oyun alanları kurduk. “Çocukların Heykel’i” projemizdeki amacımız, çocukların özgürce oynadığı güvenli sokaklara kavuşmak, toplu taşıma kullanımını artırmaktı. Türkiye’deki büyükşehirler arasında öğrenciye en uygun ulaşımı Bursa Büyükşehir Belediyesi sağlıyor. Tüm öğrencilerimiz 5 TL’ye yolculuk yapabiliyorlar. Sosyal, kültürel ve ekonomik farkındalık yaratmak; toplumu güçlendiren, bireylerin yaşam kalitesini artıran, dayanışmayı öne çıkaran projelerle mümkün olacaktır. Bizler de projelerimizi bu yönde oluşturuyoruz.
“TARIMSAL ÜRETİMİ ARAŞTIRMA DESTEKLEME VE EĞİTİM MERKEZİ KURMAYI HEDEFLİYORUZ”
Tarımda istihdam ve ekonomik değer yaratmak adına neler yapacaksınız?
Bursa’mız çok yönlü bir şehir. Sanayisi ve turizm değerlerinin yanı sıra bir tarım kentiyiz ve oldukça verimli topraklara sahibiz. Dünyaca ünlü siyah incirimiz, deveci armudumuz ihracat meyvelerimiz ülkemize ciddi bir ekonomik katkı sağlıyor. Ancak son yıllarda mazot, gübre fiyatlarına gelen zamlarla çiftçilerimizin girdi maliyetlerinin artması, çiftçilerimizi zor durumda bıraktı. Binbir emekle üretilen mahsullerin tarlada kalmasını kabul edemeyiz. Çiftçilerimiz için ata tohumlarımızdan siyez buğdayı alımı gerçekleştirdik. Ürünleri tarlada kalan kavun ve karpuz üreticimizin ürünleri değerinde alarak halkımıza dağıttık. Gübre ve mazot yardımlarımızı da sürdürüyoruz. Belediye iştiraklerimizden Tarım A.Ş. tarafından tarımsal sulama sistemlerinde kullanılması amacıyla projelendirdiğimiz, atık plastiklerden üretilen boru fabrikasını hizmete aldık. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, verimliliğin artmasını sağlayacak projeler üretmeye devam ediyoruz. Tarımsal Üretimi Araştırma Destekleme ve Eğitim Merkezi kurmayı hedefliyoruz.
“TURİZM DEĞERLERİMİZİ DAHA GÖRÜNÜR KILACAĞIZ”
Turizm politikanız kapsamında yürüteceğiniz projelerinizi de konuşabilir miyiz?
Bursa, Osmanlı Devleti’nin ilk başkentliğini yapmış bir kent. Erken dönem İslam mimarisini kent merkezinde birçok yapıda görebiliyorsunuz. Roma Dönemi’nde ise özellikle İznik ilçemiz, dini bir merkez olarak öne çıkıyor. Farklı medeniyetler ve dinlerin harmanlandığı çok katmanlı bu kültürel yapımızın daha iyi tanıtılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda akademisyenlerimizle ortak çalışmalar yürütüyoruz. Tarihimizi ve mirasımızı yaşatarak gelecek nesillere aktarmak gibi bir sorumluluğumuz var. İznik ilçemizde, Su Altı Bazilikal Kilisesi’ni 2025 yılında ziyarete açarak orada bir karşılama merkezi kurmayı planlıyoruz. İznik, Hristiyanlık tarihini değiştiren ve bugünkü mezheplerin kurulmasını sağlayan I. İznik Konsili’ne ev sahipliği yapmıştır. Bölgenin turizm potansiyeli mevcuttaki durumunun çok daha ötesinde. Kent merkezimizde Ulu Camii ve Tarihi Hanlar Bölgesi’nin olduğu noktada Sürdürülebilir Turizm Koordinasyon Merkezi açıyoruz. Turizm değerlerimizi daha görünür kılacağız. Fuarların da kent tanıtımı ve turizmine olan katkısını da göz önüne alarak fuar organizasyonlarımızı daha kapsamlı bir şekilde uluslararası düzeye çıkardık.
“BURSA’DA 3 ANA SORUN VAR; TRAFİK, ÇEVRE VE KENTSEL DÖNÜŞÜM”
Ulaşım, altyapı ve kentsel dönüşüm konularında yürüteceğiniz çalışmalardan da söz eder misiniz?
Bursa’da 3 ana sorun var ve bunlar birbirleriyle ilişkili. Trafik, çevre ve kentsel dönüşüm. Bu 3 ana sorunun iyi bir planlamayla, doğru yöntemlerle, bilimsel verilere dayalı olarak, adım adım çözümü için çalışıyoruz. Ulaşım master planını revize ederek, zamanında ve güvenli ulaşımı sağlayacağız. Kalıcı bir sistem kurmayı amaçlıyoruz. Seçim döneminde Bursa’ya 47 kilometre metro, 47 kilometre tramvay sözü verdik. Kentin güneyinden geçecek metro için girişimlerimiz devam ediyor. 50 milyon dolarlık maliyeti olacak. Kenti büyük düşünüp planlamak gerekiyor. Bursa batıya doğru gidiyor. Yeni bölgeleri kapsayacak metro hatları için çalışıyoruz. Bu tür yatırımlar en az 100 yıllık düşünülmeli.
Kentsel dönüşüm çalışmalarımızın da daha etkin ve sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığımızı kurduk. Yapı stokları eski ve depreme dayanıksız olan Altıparmak’ta 830 dönümlük bir alanda kentsel dönüşüm yapmak için kolları sıvadık. Altıparmak-Merinos arasında yer alan mahalleleri kapsayan bölgeyle ilgili yeni imar planı ve kentsel tasarım projelerinin hazırlanması amacıyla Büyükşehir Belediyemiz ve Osmangazi Belediyesi, ilgili akademik odalar, Bursa Kent Konseyi’nin de yer aldığı bir iş birliği protokolü imzaladık. Kentimizi adım adım ortak akıl ile depreme dayanıklı, sosyal donatı alanları tamamlanmış, tarihi ve kültürel yapımıza da uygun olarak dönüştüreceğiz.
Akıllı şehirler ile ilgili geliştireceğiniz projeler var mı, varsa nelerdir?
Günümüz dinamik iş ve ekonomi ikliminde teknoloji sadece bir araç olmanın ötesinde başarının temel taşlarından biri haline gelmiştir. Akıllı şehircilik uygulamalarında başarılı işlere imza atan kurumlarla görüşmelerimizi sürdürerek fikir alışverişinde bulunuyoruz. Belediyemiz, teknoloji odaklı çözümlerle halk katılımını güçlendirmek, insan merkezli yaklaşımlar ve yapay zeka destekli yazılım çözümleri ile desteklenmektedir. Belediyemizin hizmet kalitesini yükseltmek için bu teknolojilerin kullanımını her yıl artırarak veri analizi ve karar verme süreçlerini iyileştirmeyi, operasyonel verimliliği artırmayı ve maliyetlerin düşürülmesi hedeflenmektedir.