Amerika Merkez Bankası (Fed) piyasa beklentisine paralel olarak 25 baz puanlık faiz indirimi gerçekleşti. Böylece ABD politika faizi %4,25-4,50 seviyesine geriledi. Yılın son toplantısında faiz indirimi dışında, noktasal grafikler (dot plot) ve projeksiyonlarda açıklandı. Bir üye karara şerh koymuş.
Karar metninde en dikkat çekici cümle “Ek faiz ayarlamalarını zamanlaması ve büyüklüğü değerlendirilirken, gelecek veriler, görünümün gelişimi ve risklerin dengesi dikkate alınacak” oldu.
Bunun dışında diğer karar metni sözel ifadeleri hemen hemen geçen toplantıyla aynıydı. Bu cümle biraz dikkat çekici ve sorgulayıcı. Dolayısıyla Fed Başkanı Powell’ın konuşması sırasında bu cümle irdelenecektir.
Revizyonlarda oldukça dikkat çekici değişiklikler var. Çekirdek enflasyon beklentisi %2,2’den %2,5’e çekildi. Manşet enflasyon ise 2025 yılı için %2,1’den %2,5’e çıkarılmış.
Bu revizyonlar enflasyonda bir miktar yukarı yönlü risklerin olabileceğini ifade ediyor. 2025 yılı için büyüme beklentisinin %2 seviyesinden %2,1’e çıktığını izliyoruz. İşsizlik oranının ise 2025 yılında %4,4’ten %4,3’e gerileyeceği ifade edildi. Bu revizyonları şahin olarak okuyoruz ve 2025 yılında Fed’in olası risklere karşı temkinli olmak istediğini düşünüyoruz.
Bir diğer dikkat çekici revizyon ise noktasal grafiklerden geldi. Faiz indirimi beklentisi100 baz puanlık indirimden 50 baz puanlık beklentiye revize edildi. Temkinli bir revizyon var. Fed ihtiyatlı duruş sergiledi diyebiliriz. 25 – 25 baz puan şeklinde ilerleyeceği varsayımıyla 2025 yılında iki faiz indirimi gerçekleşecek.
Eylül toplantısında açıklanan noktasal grafikler 2025 yıl sonunda toplam 100 baz puan faizi indirimi öngörülüyordu. 1.0 Trump döneminde Fed’e yönelik baskıcı açıklamalarını hatırlıyoruz. 2.0 dönemde Trump daha büyük bir güçle geldi. Dolayısıyla Sözel olarak Fed’e yönelik faiz indirim baskısının yaşanması muhtemel bir senaryo olur. Fed bundan ne kadar etkilenir onu göreceğiz. Ancak noktasal grafiklere yansıması temkinli olarak yansımız. Gümrük tarifelerinin etkisi ve genişlemeci politikaların enflasyon üzerindeki belirsizliği bu revizyonlarda dikkate alınmış gibi görünüyor. Trump’ın sözel baskısından ziyade, alacağı korumacı kararlarla ekonomiye yaratacağı tahribat dikkate alınmış.
Fed Başkanı Powell’ın bir önceki iletişiminde enflasyon istenilen noktalara ulaştı biz artık istihdama odaklanıyoruz yaklaşımı vardı. Bu toplantıdaki söylemi tamamen değişti ve fokus tekrar enflasyona kaydı. Bu iletişim tüm piyasaların odağının da değişmesine neden oldu. Piyasayı hafif ısıtarak hazırlamaktan ziyade Fed iletişimi doğrudan yapmayı tercih etti. Bu tarz, daha ani iletişimler gelişmekte olan ülkeler açısından daha sert fiyatlanıyor. Brezilya reali, rekor düşük seviyelere gerilerken Brezilya Merkez Bankası döviz piyasalarına müdahale etti. Hint rupisi dolar karşısında tarihi düşük seviyesini yeniledi. Risk iştahının habercisi olan Güney Afrika randı, doların yükselmesiyle yüzde 1,3 düşerek gelişmekte olan para birimleri arasında en kötü performansı gösterdi. Bu etki azalmasına karşın güçlenen dolar endeksinin GOP’lar üzerinde baskı yaratmaya devam etmesini bekliyoruz. Gelişmekte olan ülkeleri ilgilendiren bir diğer konu ise sermaye akışının GOP’lara girişinin sınırlı olması. Fed2in daha fazla gevşeme sağlamasını ve para akışının ve risk iştahının GOP’lara kayacağı beklentisi vardı. Ancak bu toplantıdan çıkan mesajlar bu kapıyı hafif itti gibi görünüyor.
Fed’in aldığı kararlara da baktığımızda küresel için zorlu bir yıl olacağa benziyor. Trump’ın genişlemeci ve korumacı politikalarının sonucu enflasyon, dünya büyümesinde tehdit, ticaret savaşları, ek vergi yükümlülükleri ve jeopolitik riskleri beraberinde getirebilir. Peki dünya buna hazır mı?