2024 yılı ons altın için güçlü geçen bir yıl oldu. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Eylül ayındaki toplantısında 50 baz puanlık indirimle parasal gevşeme sürecini başlatması ile birlikte yükseliş temposunu hızlandıran ons altın, Ekim ayı sonunda 2790 doları görerek zirve tazeledi. 6 Kasım’dan sonraki dönemde ise ABD seçimlerinin Donald Trump’ın zaferi ile sonuçlanması ve seçim belirsizliğinin ortadan kalkması ile birlikte ons altında 2540 dolar seviyesinin altında kadar geri çekilme izledik. Bu seviyeden gelen tepki alımları sonrası Fed’in Aralık ayı toplantısına kadarki süreçte ons altında 2600 dolar seviyesinin üzerinde bir dengelenme hareketi izledik.
17-18 Aralık tarihlerinde gerçekleşen yılın son FOMC toplantısında ise, beklentilere paralel olarak 25 baz puanlık faiz indirimi yapan Fed, politika faizini %4,25 – 4,50 bandına çekti.
Toplantıdan çıkan faiz oranı kararı beklentilere paralel olsa da Fed’in ekonomik projeksiyonlarında yaptığı revizyonlar ve Başkan Powell’ın konuşmasında parasal gevşeme sürecine yönelik gösterdiği temkinli duruş ons altında negatif bir etki yarattı.
Ekonomik projeksiyonlarda enflasyon beklentileri yukarı yönlü revize edilirken, 2025 yılına yönelik faiz indirim beklentisi ise 100 baz puandan 50 baz puana çekildi. Fed’in 25’er baz puanlık indirimlerle faiz indirim sürecine devam edeceği varsayılırsa, 2024 yılının son üç toplantısında yapılan toplam 100 baz puanlık indirime ek olarak Fed’den 2025 yılı içerisinde gerçekleşecek olan sekiz toplantının ikisinde toplamda 50 baz puanlık indirim yapılacağının mesajını aldık. Toplantının ardından faiz indirim sürecinin daha yavaş ilerleyeceğine yönelik oluşan algının getirdiği satış baskısı ile 2580 dolar desteğini test eden ons altın yılın son iki haftasında 2790 dolar zirvesinden uzak kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
2024 yılında ABD’deki seçim belirsizliği, gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirim süreçlerine başlaması, başta Çin Merkez Bankası olmak üzere küresel merkez bankalarının altın rezervlerini artırması nedeni ile altına olan talebin güçlü kalması ve yüksek jeopolitik risklerin fiyatlanması ons altındaki güçlü seyri destekleyen başlıca unsurlar olmuştu. 2025 yılına ilişkin beklentiler de benzer bir tabloyu işaret ediyor.
Majör merkez bankalarının faiz indirim süreçlerinin devam etmesi, küresel jeopolitik risklerin devam etmesi ve merkez bankalarının altına olan iştahının canlılığını koruması, ons altının pozitif seyrini destekleyecek temel dinamikler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, Trump’ın ikinci başkanlık dönemi olarak nitelendirilen “Trump 2.0” döneminin 20 Ocak’ta resmen başlamasıyla güçlü dolar politikaları sahneye çıkacakken, diğer yandan uygulanacak ekonomi politikalarının (tarife artışları, düşük vergiler ve deregülasyon) büyüme ve enflasyon üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri de piyasalar tarafından dikkatle izlenecek.
Bu beklentiler ışığında, 2025 yılının da ons altın açısından hareketli bir yıl olacağını öngörüyoruz. Özellikle yılın ikinci yarısında ons altının 3000 doları test etmesi kuvvetle muhtemel görünüyor. Yıl genelinde ise ons altının 2500 – 3150 dolar aralığında hareket etmesini bekliyoruz.