
2025 yılında Trump etkisiyle süregelen arz endişeleri ve Çin ekonomisindeki büyümenin yavaşlamaya devam etmesi Petrol’de aşağı yönlü baskıyı oluşturan unsurlar olarak öne çıkıyor.
Trump 2.0’nin OPEC+ üyeleri üzerinde arz yönlü oluşturduğu baskı ve enerji fiyatlarının artmaması gerektiğine dair yaptığı açıklamalar, Petrol’de risk iştahının azalmasına neden olmuştu. Trump son yaptığı açıklamalarda OPEC+ üyelerinin arzı artırması gerektiğini ve petrol fiyatlarının düşmesi gerektiğini belirtti. Ancak 17 Şubat tarihinde OPEC delegeleri tarafından yapılan açıklamada nisan ayında yapılması planlanan üretim artışlarının ertelenmesinin değerlendirildiği duyuruldu. Grubun Genel Sekreteri, kararların “uzun vadeli” etkiye öncelik vererek alınacağını ifade etti. Bu gelişme orta vadede petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskıyı hafifletecek önemli bir unsur olarak karşımıza çıkabilir. Önümüzdeki süreçte Trump ile OPEC+ üyeleri arasında yaşanacak arz yönlü gerginlikler ve açıklamalar fiyatlar üzerinde etkili olacak gibi duruyor. 2025 yılı genel görünümüne baktığımızda petrol fiyatlarında yaşanacak artışların küresel enflasyon açısından olumlu sonuçlar doğurmayacağını söylemek mümkün.
Sadece arz değil, talep tarafında da petrol fiyatları açısından aşağı yönlü baskıyı etkileyebilecek unsurlar varlığını sürdürüyor. Dünya’nın en büyük petrol ithalatçısı olan Çin’de, ekonomik büyümedeki yavaşlamanın devam etmesi, petrol talebini olumsuz etkiliyor. Buna ek olarak Trump 2.0’ın Çin’e uygulamayı planlandığı ek gümrük tarifesi Çin’in ekonomik görünümünü olumsuz etkileyebilir. Tüm bu etkenler talep yönlü baskıyı oluşturmakla birlikte 2025 yılı görünümünü fiyatlar açısından negatif etkilemeye devam edebilir. Yakın zamanda ABD Başkanı Trump’ın Çin Başkanı Şi Cinping ile görüşme ihtimalinin olması, tarifelerin ertelenmesi veya kaldırılması beklentisini doğuruyor. Buradaki gerginliğin azalması durumunda Çin ekonomisi üzerindeki baskının azalması ve petrol talebine yönelik beklentilerin yukarı yönlü değişmesine yol açabilir.
ABD tarafında ise haftalık ham petrol stok verilerini takip etmeye devam ediyoruz. Son 3 haftaya baktığımızda ABD’de stoklar beklenti üzeri artışlara işaret etti. Stoklardaki yükselişin devam etmesi fiyatlardaki aşağı yönlü baskıyı destekleyen bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Teknik anlamda 2025 yılında ana eğilim aşağı yönlü ancak olası arz yönlü açıklamalar ve Petrol’de güç sahibi ülkeler arası yaşanacak gerginlikler fiyatlarda yukarı yönlü tepki hareketlerine neden olabilir. Gösterge olan Brent Petrol’de 75.00 bölgesini kritik seviye olarak takip etmeye devam ediyoruz. Bu seviye üzerinde kalıcılık sağlandığı sürece risk iştahının korunması bekleriz. Olası yukarı yönlü hareketliliklerde ise 78.00 seviyesi direnç olarak karşımıza çıkıyor. Buna karşın aşağı yönlü eğilimin devam ettiği senaryolarda 75.00 seviyenin altındaki fiyatlamalarda satış baskısı hissedilmeye devam edilebilir. Olası düşüş senaryolarında 70.75 seviyesi güçlü destek konumunda bulunmayı sürdürüyor.
Özetle, petrol fiyatlarındaki dalgalı seyrin temelinde arz yönlü belirsizlikler ve talep yönlü baskılar yer almakta. OPEC+ üyelerinin alacağı arz kararlarının petrol fiyatları üzerinde belirleyici bir rol oynayacağını düşünüyoruz. Arz kısıtlamalarının devam etmesi fiyatlarda yukarı yönlü tepki hareketlerine neden olsa da 2025 yılında aşağı yönlü baskının devam edeceğini öngörüyoruz. Bunun yanında Çin ekonomisindeki gelişmeler de yakında takip edilmeye devam edilecek.