
Bu yılki Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü’nün teması ‘Daha Sağlıklı Bir Gelecek için Kanıta Dayalı Çözümler’ olarak belirlenmiştir. Bu eylem çağrısı bize uyuşturucu kontrol politikalarının bilime dayanması, insan haklarından beslenmesi ve küresel dayanışma tarafından yönlendirilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.
Bu yılki Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü, adalet, eğitim, sağlık hizmetleri ve alternatif geçim kaynakları gibi sürdürülebilir direncin temel taşlarını oluşturan önleme alanlarına yatırım yapılması çağrısında bulunmaktadır.
Önümüzdeki on yıl uyuşturucuyla mücadelede yeni ve karmaşık zorluklar getirecek. Yeni Psikoaktif Maddelerin (NPS) Yükselişi: Nitazenler gibi sentetik opioidlerin ve sentetik kannabinoidlerin geliştirilme ve pazarlanma hızı, mevcut yasal mekanizmaları aşıyor. Bu durum, küresel toplum için en acil endişelerden biridir.
Yapay Zekâ (AI) ve Uyuşturucu Kaçakçılığı: Suç şebekeleri, uyuşturucu üretimini optimize etmek, tespit edilmekten kaçınmak ve pazarlama stratejilerini kişiselleştirmek için yapay zekâyı giderek daha fazla kullanacak. Sanal gerçeklik pazarları ve yapay zekâ tarafından tasarlanmış kimyasal formüller artık spekülatif değil, ortaya çıkmakta olan gerçeklerdir.
Dijital Piyasalar ve Kripto Paralar: Darknet piyasaları olgunlaştı, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları uyuşturucu dağıtımı için kullanılıyor. Kripto paralar ve merkezi olmayan finans (DeFi), kara para aklama için tercih edilen araçlar haline geldi ve soruşturmaları engelliyor.
İklim Değişikliği ve Yasadışı Ekim: Değişen hava koşulları, uyuşturucu üretiminin coğrafyasını değiştiriyor. İklimin neden olduğu yoksulluk ve yerinden edilme, savunmasız nüfusları yasadışı uyuşturucu ekonomilerine bağımlı hale getirebilir.
Organize Suç ve Küresel İstikrarsızlık: İstikrarsızlığın hüküm sürdüğü bölgelerde organize suç şebekeleri, uyuşturucu üretimini ve kaçakçılığını daha önce görülmemiş bir ölçekte artırıyor. Bu durum, şiddeti körüklüyor ve kurumları aşındırıyor.
Bugün ilettiğimiz en önemli mesaj şudur; Hiç kimse geride bırakılmamalıdır. Önleme, tedavi ve rehabilitasyon erişilebilir, ayrımcı olmayan ve insan onuruna saygılı olmalıdır.
Hükümetler uyuşturucu önleme ve sağlık hizmetlerine yeterli kaynak ayırmalı, uluslararası uyuşturucu kontrol sözleşmelerini adil ve orantılı bir şekilde uygulamalı ve cezalandırma yerine toplumsal yeniden bütünleşmeye öncelik vermelidir.
Toplumlar ve aileler, özellikle dijital platformlar aracılığıyla uyuşturucuya giderek daha fazla maruz kalan gençlerle destek ve açık iletişim ortamlarını teşvik etmelidir.
Teknoloji ve ilaç şirketleri de dahil olmak üzere özel sektörün, çevrimiçi izleme mekanizmalarını güçlendirerek ve maddelerin yasal tedarik zincirlerinden saptırılmasını önleyerek sorumlu bir şekilde hareket etmeli.
Medya kuruluşları sansasyondan ve damgalayıcı dilden kaçınmalı ve bunun yerine dengeli, kanıta dayalı haberlerle farkındalık yaratmalıdır.