Havacılık sektörünün geçmiş yıllarda yüzde 30-40 oranlarında büyürken bugün yüzde 10’larda büyüdüğüne dikkat çeken Bilen Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çelt, 2017 yılının 2016’daki kayıpları telafi etmek açısından olumlu gelişmelere sahne olduğunu söyledi.
Türkiye havacılık sektöründe son yıllarda büyük bir atılımın içinde. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) verilerine göre uluslararası hava taşımacılığı sektörü son on yılda yüzde 5,6 büyürken, Türkiye’de bu oran yüzde 14’ü buldu. Aynı dönemde yolcu uçağı sayısı yüzde 265 artarken iş jeti sayısında da yaklaşık yüzde 42 artış oldu. On yıllık atılım periyodunda önemli gelişme gösteren firmalardan birisi de Bilen Havacılık. Aralık 2015’te bünyesine Türkmen Havacılık’ı da katan Bilen Havacılık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çelt ile grubun hedeflerini ve havacılık sektöründeki gelişmeleri konuştuk.
Bilen Havacılık günümüzde neler yapıyor?
Bilen Havacılık 1995 yılında kurulmuş bir şirket. Bilen Havacılık’ı biz 2007’de satın aldık. 2007’de sadece Atatürk Havalimanında hizmet verebiliyordu. Bugün 23 havalimanında hizmet ruhsatına sahip bulunuyor. Grubumuzda bulunan Bilen Havacılık ile temsilcilik, gözetim-yönetim, uçuş planlama uçuş destek, yakıt, yer hizmetleri, bilet satış ve turizm hizmetleri, Aralık 2015’te bünyemize katılan Türkmen Havacılık ile de uçak işletmeciliği ve özel uçak kiralama hizmetleri veriyoruz. Şu anda filomuzda 6 uçak bulunuyor. İstanbul Yeni Havalimanında da ofislerimizle hizmet vereceğiz. Buna ilişkin sözleşmeyi IGA ile imzaladık. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’da ofislerimiz var. Diğer taraftan A sınıfı seyahat acentemiz Bildays Turizm ile genel satış acenteliği, bilet satış, otel rezervasyonu, tekne kiralama – işletmeciliği ve araç kiralama hizmetleri sunuyoruz.
Diğer taraftan VIP hizmetleriniz de var. Bu konuda neler yapıyorsunuz?
Bilen Havacılık olarak ExecuJet/Luxaviation CMI Group ile beş senedir devam eden stratejik ortaklığımız var. Onların Türkiye ofisiyiz. Luxaviation Group, özel jet alanında hizmet sunan ve 12 AOC (Uçak İşletmeciliği) ve 260 uçaklık filosuyla dünyanın önde gelen özel uçak işletmelerindendir. Uçuş hizmetleri dışında uçak bakımı ve FBO (Fixed Base Operator: Özel jet terminali) işletmesi de yapıyorlar. Bizde bu Genel Havacılık terminallerini TAV, ICF, YDA vb. havalimanı terminal işletmeleri işletiyor. Yurtdışında her kuruluş kendi FBO’sunu kendisi işletebiliyor. Pasaport ve gümrük hizmetleri bu terminallerin içinde müşterinin ayağına geliyor. Böylece gerçek VIP hizmet sunulmuş oluyor. Çoğu yerde bu hizmet çok daha kaliteli ve rekabetçi fiyatlarla yapılıyor. Ancak bizde bunun için mevzuat da henüz uygun değil. Yıllardır biz bu sektörde hizmet veriyoruz. Gönül ister ki gerekli mevzuat değişikliği yapılsın ve bizlere de kendi yolcu salonumuzu işletme fırsatı verilsin.
Yeni hava limanında bu aşılacak mı sizce?
Yeni havalimanı planlamasında Genel Havacılık Terminalini en son fazda düşünmüşler. En az para kazandıran birim olduğu için bu böyle. Yolcu uçağında, kargo uçağında gelirler çok daha yüksek. İşin gerçeği bu… O faza geçtikleri anda Atatürk Havalimanı kapatılabilir gibi söylentiler var. Bence kapanmamalıdır yurtdışında da birçok örneği olduğu gibi şehir limanı-butik özel uçuş limanı olarak kalabilir. Yeni havalimanında mutlaka FBO sistemi getirilmeli ve herkes kendi lounge ve hangarlarını yapıp, işletebilmelidir.
Türkiye’de ne kadar özel uçak var?
Şu anda yaklaşık 140 uçak var. İşletme sayısı da 40-45 civarında ancak bu işletmelerden esasen 8-9 tanesi bizim gibi ticari odaklı işletme, geriye kalanlar uçak sahiplerinin ve holdinglerin kendi filoları için kurduğu işletmeler. Zaten mevcut iki model var: Ya uçağı kendi işletmenize alacaksınız ya da bizim gibi uzman bir işletmeye vereceksiniz, tüm hizmetleri buradan sağlayacaksınız ki ekonomik olan da bu; bir işletmeden hizmet almak. Büyük holdingler genelde kendi bünyelerinde uçaklarını işletirler ve çok fazla ticari uçuş yapmaz ya da buna odaklanmazlar.
Sektöre baktığımızda çok hızlı büyüme var, dünya ortalamasının çok üstünde. Bu reel bir büyüme mi size göre?
Kesinlikle öyle. Çünkü bizim coğrafyamız havacılığa çok müsait. Konum olarak her tarafa köprü vazifesinde… Ülkemizde maalesef hava taşımacılığı çok geç kalmış durumdaydı. İnsanlar ülkenin bir ucundan diğer bir ucuna otobüsle 36 saatte geliyordu. Otobüs biletleri de uçak biletine yakın seyrediyordu. Bu, havacılık sektörü için bir gelişim fırsatı sundu. Sektörün böyle hızlı büyümesinin sebeplerinden birisi budur. Çok ciddi iç hat ve dış hat potansiyelimiz var ülke olarak. Turizm lokomotifinin yanında Türkiye’ye yatırıma, eğitime, çalışmaya gelenlerin sayısı hayli yüksek. Bir o kadar da yurtdışına yatırıma, çalışmaya ve eğitime giden bizim potansiyelimiz var. Bütün bunlar ciddi bir trafik yaratıyor.
Bilen Havacılık, bu büyümenin neresinde?
Biz Bilen Havacılık olarak sıfırdan başladığımız için geldiğimiz noktada kendimizi başarılı görüyoruz. Bilen Havacılık 1995’te tek ruhsatlı bir şirketken, bugün 23 havalimanında ruhsata sahip. O zaman hiç tarifeli uçuşa hizmet vermemişken şu anda 100’e yakın tarifeli ve tarifesiz havayoluna hizmet veriyor. Bilen, lokomotif şirket olduğu için başka yatırımlara da başladı. Türkmen Havacılık yatırımı, Çeşme’de yapmış olduğumuz otel yatırımı, seyahat acentesi yatırımları Bilen Havacılık’ın kazandığı ivmenin göstergeleridir. Sağlam adımlarla gidiyoruz. Ancak ülkemizin yaşamış olduğu iç-dış bölgesel sorunlar, terör olayları ve hain darbe girişimi gibi talihsizlikler yüzünden son bir senedir frene basmak zorunda kaldık doğrusu. Bu durumda bile 1,5 sene önce 1 uçak ile başladığımız yolda, şu anda 6 uçak işletiyoruz şükürler olsun. Hedefimiz alt yapımızı güçlendirerek filoyu daha da geliştirmek.
Tarifeli havayolu şirketi olma gibi bir düşünceniz var mı orta veya uzun vadede?
Bizim öyle bir düşüncemiz yok. Tarifeli havayolu taşımacılığında bence bir boşluk yok, tersine bir fazlalık söz konusu. Dolayısıyla orada bizim için bir kazanç potansiyeli yok bizim gördüğümüz kadarıyla… Ama özel uçak konusunda ve bölgesel havayolu alanlarında ciddi özel yapılanmalara ihtiyaç var. Dünyadaki birçok örneğin gerisindeyiz. Bu nedenle biz bu işi büyütmek peşindeyiz.
Türkiye dışında operasyonlarınızı genişletme düşünceniz var mı?
Var. Örneğin; İran çok büyük bir pazar. Yaptırımların kalkmasından sonra birçok uçak üreticisi firma İran’da temsilcilik açtı, birçok uçak satın alma sözleşmesi yapıldı. Biz İran’ın büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. Birçok konuda da bakir bir pazar… Türkiye’deki özel uçak sayısından daha fazla özel uçak istidam edebilecek kapasitede şirketler var. Bir de BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) ülkeleri var. O pazardan Bilen Havacılık olarak genel havacılık işletmeciliği ve terminali işletmemiz yönünde talepler geldi. Azerbaycan kendi yolcu uçağı filosunda da, kargo uçağı filosunda da bölgenin nerdeyse öncü ülkelerinden bir tanesi oldu. Diğer BDT ülkeleri de böyle bir yatırım yapmak peşinde. Buralarda çok iyi bağlantılarımız ve girişimlerimiz var koşullar uygun olduğu takdirde oralarda başarılı olacağımızı düşünüyoruz.
Peki, 2017 grubunuz adına nasıl bir yıl olarak geçiyor?
2017, 2016’nın eksilerini, zararlarını telafi yılı oldu. Avrupa kaynaklı ciddi bir düşüş var ama o açığı başka pazarlar kapattı. Özellikle Rusya’nın turizmde geri dönmesi önemli bir ivme kazandırdı. Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir’de çok yoğun yaz sezonu oluyor. Rusya’nın yanında bir de İran açığımızı kapattı. İran’dan ciddi bir müşteri portföyümüz var.
Siz hava kargoda da hizmet veriyorsunuz. O alanda neler yapıyorsunuz?
Sabiha Gökçen Havalimanında şu anda tarifesiz ve tarifeli kargo seferi yapan yabancı havayolları firmalarının yüzde 60-70’ine biz hizmet veriyoruz. Orada da ciddi bir portföyümüz var. BDT, Orta Doğu, Kuzey Afrika bölgelerinden ciddi kargo seferleri var. Onlara da yer hizmeti, uçuş planlaması, yakıt ikmali gibi konularda hizmet veriyoruz.
Genel anlamda son mesajınızı da almak isteriz…
Sektörde bu işi zaten herkes layıkıyla yapıyor. Yapmayan zaten portföyünde müşteri barındıramaz. Kötü bir rekabet söz konusu değil. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü hepimizin üstünde bir otorite; çok iyi bir biçimde denetleme yapıyor. Sektörde bu sene bir daralma söz konusu. Geçmiş yıllarda yüzde 30-40 oranlarında büyürken bugün büyüme oranı yüzde 10’lara düşmüş durumda. Ama yine de pozitif, negatife hiç düşmedi. İnşallah 3. Havalimanımızın da açılmasıyla Türkiye’de Sivil Havacılığın çok ciddi bir ivme ile yükselişine devam edeceğini ve bölgesel bir güç olacağını düşünüyorum.